Sanayici destek istiyor

Sanayi ve üretim konusunda Türkiye’nin en önde gelen illerinde ilk sıralarda yer alan İzmir’in gelecekte de aynı başarıyı sürdürebilmesi için neler yapılabileceği konusunda görüş alışverişinde bulunuldu. Panele katılanların yaptıkları konuşmalarda üzerinde durdukları en önemli konu ise destekler oldu. İşadamları, sanayiye desteğin artması gerektiğini dile getirdi.

AÇIĞI KAPATABİLİRİZ

Bölgenin nitelikli teknik eleman ihtiyacını karşılamak için de kolları sıvadıklarını anlatan İAOSB Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş, bu konuda çok önemli bir projeyi hayata geçirdiklerini anlattı. Uğurtaş, “Özel İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Nedim Uysal Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 2014-2015 eğitim ve öğretim yılında faaliyete başladı. Biz bir hareket başlattık. İnanıyorum ki Türkiye’de bizi takip edecek çok OSB olacaktır. Hep birlikte 278 OSB’de, böyle güzel adımlarla Türkiye’nin nitelikli eleman açığını önümüzdeki 10 yıllık süreçte büyük ölçüde kapatacağımızı düşünüyorum” dedi.

ZİRVEYE YOĞUN KATILIM

Gerçekleştirilen panele yoğun ilgi gösterilirken, panelin moderatörlüğünü, Hürriyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Sefer Levent üstlendi. Panelde sanayicilerin sorularını, Hürriyet gazetesi yazarları Vahap Munyar, Erdal Sağlam, Uğur Gürses, İAOSB Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Meclis Başkanı Salih Esen ve İAOSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Fatih Uysal cevapladı.

İNŞAAT DA SANAYİ DE MUTLAKA OLMALI

- DÜNYADA paranın bol olmadığı bir döneme girildiğini hatırlatan Hürriyet gazetesi Ekonomi Müdürü Sefer Levent, şu değerlendirmeyi yaptı: “Faiz ile paranın kontrolünü sağlama çalışmalarının gerçekleştiğini görüyoruz. Para artık son 10 yıldaki kadar çok olmayacak. Herkes buradan pay almaya çalışıyor. Döviz ile borçlanmaya kısıtlamalar geliyor. İnşaat ve sanayi tartışması çok fazla yaşanıyor. Bırakın inşaat kendi içinde büyüsün. Onun da sanayiye faydası var. Ama sanayideki eksiklikler de çok önemli. İnşaat da sanayi de olmalı. Tüm bunların yanı sıra nitelikli eleman sıkıntısı her geçen gün büyüyor. Bu konuda da çok önemli çalışmalar yapıldığını gözlemliyoruz.

FAİZİ KONUŞMAYAN BİR POLİTİKAYA GİRELİM

- KUR ve faiz tartışmalarının ortasında sanayicinin de zor günler geçirdiğini dile getiren Hürriyet gazetesi yazarı Uğur Gürses, şöyle konuştu: “Genel anlamda fotoğrafa bakarken ortaya şu çıkıyor: Geçen yıl üçüncü çeyrekte darbe oldu, ekonomi küçüldü. Şimdi düştüğümüz çukurdan çıkmış olduk. O dönemde yüzde 5 büyüme oranında gidiyorduk, onun üzerine yüzde 5 daha koyduk. Bunu çok abartmamalı, dünya şampiyonu olmadık. İki yılda toplam büyümemiz yüzde 10 zaten. Bizi geçen Hindistan var mesela. Biz rekor büyümeleri seviyoruz. Ama makro ekonomik istikrar olsun, her yıl yüzde 5 büyüyelim, yatırım yapan önünü görsün, enflasyon yüzde 2’ye düşürülsün, faizi konuşmayan bir patikaya girelim... Her sektörde farklı bir tablo var. Büyümenin hizmetler sektöründen geldiğini görüyoruz. Ama şunu göremiyoruz; bu alan yüzde 20’lik dilimi oluşturan bir alan. Sanayi iyi büyümüş, görünüyor ama onun arkasında ihracat var. Kredi bulmak zorlaşıyor. KOBİ’lerin bu tür sorunların üstesinden gelmesi çok zor.”

RAKAMLARA İNANALIM BÜYÜMEMİZ SÜRSÜN

- SANAYİCİNİN gündeminde büyüme rakamlarının olduğunu dile getiren Hürriyet gazetesi yazarı Vahap Munyar, şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye’nin büyüme rakamına kimsenin inanası gelmiyor ama matematik hesabı doğruları gösteriyor. Bugün hangi şirketin yetiklisi ile konuşsak, önce bir sektör değerlendirmesi yapar, sıkıntıları anlatır. Sonra da şirketinin büyüme potansiyelinden bahseder. ‘Yıl sonunda çift haneli büyüyeceğiz’ gibi açıklamalar yapılır. O zaman bizde de bir ikilem var. Hem bir yandan 11.1’lik büyümeye inanmıyoruz, bir tarafından da şirketler çift haneli büyüyor. Bu ülkeye yansımaz mı? Genelde gördüğüm tablo bu. Sanki biraz daha şapkayı önümüze alıp düşünmeliyiz. Eksikleri, şikayetleri ortaya koyalım ama büyümemiz varsa etkiyi görerek buna inandırıp kendimizi ona göre işletmeleri yönlendirmeli. Eğer buna inanmazsak işlerimiz devam etmez yavaşlama sürer. Burada önemli olan inanmaktır.”

ULUSAL ENERJİ POLİTİKASINA İHTİYAÇ VAR

- TÜRKİYE’de son dönemde yaşanan faiz ve enerji konusundaki gelişmeleri değerlendiren Hürriyet gazetesi yazarı Erdal Sağlam, bu konuda yaşananları şöyle özetledi: “Türkiye’nin 2002-2007 yılları arasında ortalama yüzde 6.5 rakamlarında büyüdüğünü görüyoruz. Cari açık ve kurlarla ilgili sıkıntı olmuyor. 2007’den sonra yapısal tedbirler olmadan kozmetik bir büyüme oluyor. Gelen kaynakların önemli bir bölümü konut sektörüne gitti. Kısa sürede çok şeyi harekete geçiren bir sektör ama ileride katkı vermesi zor. 2007’ye kadarki Türkiye, AB yolunda yapısal reform yapan bir ülkeydi ve bu güven sağlıyor. Böylece yabancı sermaye de geliyor. Herkes şikayetçi bu faizden, şikayetçi olmayacak iktisatçı da işadamı da düşünülemez ama yanlış politikalar varsa bunun ortaya çıkarılması önemli. Enerji konusu da çok sık gündeme geliyor. Ulusal bir enerji politikasına ihtiyacımız var.”

SANAYİCİNİN SORUNLARINI MASAYA YATIRIYORUZ

- ORGANİZE sanayi bölgelerinde düzenlenen zirvelerin etkinliğinin her geçen gün arttığını belirten Hürriyet Reklam Grup Koordinatörü Gürcan Korkmaz, “Türkiye’nin birçok ilinde düzenlediğimiz organizasyonlarla sanayicilere destek olmaya çalışıyoruz. Sizlere daha yakın olmak ve sorunlara ortak bir çözüm bulmak için buradayız. ‘OSB’lerle Buluşmalar’ her geçen gün büyüyor. Buluşmalara bugüne kadar yüzlerce sanayicimiz ve iş insanı katıldı. Burada sorunlarını dile getirdi” dedi.

 YATIRIMLARA DEVAM EDİYORUZ

TÜRKİYE’nin önde gelen şirketlerinden Taşyapı’nın, 2017’de birçok önemli yatırımı hayata geçirdiğini anlatan Taş Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Ece Turanlı, “Gayrimenkulden enerjiye, turizmden tarıma birçok farklı alanda faaliyetlerimiz bulunuyor. Önümüzdeki 4 yıl içerisinde tamamlamayı planladığımız yatırımlara başladık. Hürriyet gazetesi ile yaptığımız bu toplantılar bölgenin potansiyelini ortaya çıkarmak adına çok verimli oluyor. Sanayicilerimizin sorunları gündeme taşıyarak gelecek planlarına katkı yapmak istiyoruz. Bunları daha önce düzenlediğimiz ‘Ekonomi Zirveleri’nde de yaşadık. Şimdi OSB’leri gezerek daha bölgesel çalışmalara imza atıyoruz” dedi.
Taş Yapı’nın konut üretiminin yanı sıra enerjiden turizme kadar birçok farklı alanda faaliyetler yürüttüğünü dile getiren Ece Turanlı, şunları anlattı: “Taş Yapı olarak birçok kesim bizi inşaat sektöründeki kimliğimiz ile tanıyor. Ancak biz bugün çok farklı alanlarda faaliyet gösteriyoruz. Konut üretimi yapıyoruz aynı zamanda alt yapı ve üst yapı işlerine de imza atıyoruz. İstanbul’da tamamlayıp satışa sunduğumuz iki projemiz var. Aynı zamanda hastane projelerimiz devam ediyor. İstanbul Okmeydanı ve Göztepe hastanelerini yeniden yapıyoruz ve bunları son teknoloji ile donatıyoruz. İnşaat Türkiye’de bitmeyen bir sektör. Genç nüfus çok yüksek. Sürekli konut ihtiyacı var. Turizm sektöründe ilk yatırımı 6 yıl önce yaptık. Bundan sonrası için de yeni projeler var. Biz bu sektöre umutla bakıyoruz. KKTC Havalimanı işletmeciliği yapıyoruz.”

SANAYİCİLER ANLATIYOR

- Kutlu Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Kasım Kutlu: Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarında ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Organize sanayi bölgelerinin üzerine güneş enerji sistemleri kurabiliriz. Sanayici için enerji olmaz ise olmazlar arasında yer alıyor. Organize sanayi bölgelerinde milyonlarca metrekare boş alan var. Bunları değerlendirebiliriz.

- Verbo Boya Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Kürüm: Sanayici sahipsiz kaldı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) yasal statüsü nedeniyle bizlere sahip çıkacak durumda değil. TOBB’un ticari faaliyetlerini durdurması gerektiğini düşünüyorum. Burası sivil toplum kuruluşu gibi hareket etmeli. Ticari işlerle uğraşarak, üye sorunlarına eğilmekten uzaklaşmıştır. Teşvik konusu da çok önemli. Teşviklerin de daha şeffaf ve sürdürülebilir bir şekilde uygulanması gerekiyor.

- AQUA Grup Ortağı Nedim Ambar: Bütün üretimimizi ihracata gönderiyoruz. Yıllık 10 milyon doların altına inmiyor. Döviz artınca, ‘Oh ihracat yapan zengin oldu’ deniliyor. Ama yakından uzaktan alakası yok. Üretimi yaptığınız dönemde ara maddelerinizi alırken döviz düşüyorsa siz ihracatı yaparken yükseliyorsa olabilir. Ama bunun tersini düşünün. İhracatın yapıldığı dönemde döviz düşük ise o değerin üzerindeki döviz ile alım yapıldıysa biz battık demektir. Yıllardır direklerden döndük. Faiz politikalarının çok dikkatli yönetilmesi gerekir. 

- Libal Makina Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Tümentümür: Sanayicilik sonu olmayan bir iştir. Bugün üretimimizin yüzde 80’ini ihraç ediyoruz. Eskiden ihracat yaparken fiyatta orta yolu, çok sonra bulurduk. Fiyat, şimdi baştan geliyor. Teknolojiye yatırım yapmak gerekiyor. Sanayiciler olarak her dönem desteğe ihtiyaç var. Ama gelecekten ümitsiz değiliz. Doğru çalışmalarla daha hızlı bir büyüme yakalayabiliriz.

- Anadolu Makina Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Oral: İzmir’de üretip dünyaya ürün satıyoruz. Ancak son dönemlerde sanayiciler olarak para kazanmakta zorlanıyoruz. Üretime değer verilmiyor ve maalesef bazı yanlış yatırımlar yapılıyor. 20 yıldır yaptığımız çalışmalarla buraya kadar geldik. Önümüzde çok zor bir dönem var. Sanayiciye destek verilmeli, üretim arttırılmalı. Türkiye için çok önemli.

- Gürmak Makina Yönetim Kurulu Başkanı Kadri Şeker: Bugün yaptığımız üretimin yüzde 90’ını ihraç ediyoruz. Malezya’dan Brezilya’ya, Güney Afrika’dan Finlandiya’ya kadar 40 ülkeye ihracat yapıyoruz. İstihdamı arttırmak için çalışmalar yapılması gerekiyor. İhracatçının ve sanayicinin önünün açılması çok önemli. Bu konuda destekler ve teşvikler oluyor. Ancak bunların da sürdürülebilir olması çok önemli.

- Elektral Yönetim Kurulu Başkanı Sayıl Dinçsoy: Ege Bölgesi’nin en eski elektronik firmalarından biri konumundayız. İnovatif ürünler üretiyoruz. Bu ürünlerin tüm tasarımını da kendimiz yapıyoruz. Bizim daha sıkıntılı günlerimiz oldu. Kötümser bakmıyorum. Bugün de içinde bulunduğumuz durumu kötü görmüyorum. Eskiden daha sık yaşanıyordu ekonomik krizler. Artık daha kontrollü bir ülke konumundayız.

- Kastaş Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Atılgan: Sanayi için sızdırmazlık parçaları üretiyoruz. Son dönemde üretimin yüzde 50’den fazlasını ihraç eder olduk. Döviz artınca bize ‘iyisiniz diyorlar.’ Ama durum hiç de öyle değil. Bizim için önemli olan istikrardır. Kaliteli iş için nitelikli işgücü gerekiyor. Şuan en önemli sorun istihdam. Eskiden meslek lisesi mezunu arardık. Artık ilkokul mezunu bakıyoruz.

- Kuloğlu Tekstil Nakış yöneticisi Atınç Abay: Tekstil ve hazırgiyim sektöründe faaliyet gösteriyoruz. Tüm sanayiciler için istihdam en önemli sorun olarak karşımıza çıkıyor. Dünyaca ünlü markalara üretim yapıyoruz. Teknoloji her geçen gün daha önemli bir konu oluyor. Eğitim sektöründe yapılacak çalışmaların çok önemli olduğunu dile getiriyoruz. Türkiye’de bir an önce bu konuda çalışma yapılmalı.