Sanayi çok gelişti ama 78 yıldır süren sorunlar var

Güncelleme Tarihi:

Sanayi çok gelişti ama 78 yıldır süren sorunlar var
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 15, 2008 00:00

Ankara Sanayi Odası (ASO) tarafından, tıpkı basımı yapılan "1930 Sanayi Kongresi: Raporlar, Zabıtlar" kitabı, Türk sanayisinin son 78 yılda büyük bir gelişme kaydettiğini gösterirken, bir yandan da bazı sorunlara o tarihlerden bu yana çözüm arandığını ortaya serdi.

Sermaye sıkıntısı, krediler, teşvikler o tarihlerden bu yana süregelen sıkıntılar olarak öne çıktı.

ANKARA Sanayi Odası (ASO), yeni binasının yarın yapılacak açılışı için 1930 Sanayi Kongresi’ne ilişkin raporlar ve zabıtların tıpkı basımını yaptı. Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti (Türkiye Ekonomi Kurumu) tarafından 22-23 Nisan 1930’da Ankara’da gerçekleştirilen Sanayi Kongresi’nde ele alınan konuları içeren rapor ve zabıtlar, hem Türk sanayiinin gösterdiği gelişimi hem de 78 yıldır ayrı sorunlara çözüm arandığını gösteriyor. Türkiye’nin sanayileşme serüvenini anlatan kitapta, hammadde sıkıntısından teşviklere, vergilerden mesleki eğitime kadar, bugün de gündemdeki yerini koruyan konular yer alıyor.

Teşvik sistemine eleştiri

Başta Başbakan Tayyip Erdoğan olmak üzere gönderilmek üzere 5 bin adet basılan, orijinali 2’si Meclis kütüphanesinde olmak üzere toplam 3 tane bulunan bu kitap, Cumhuriyetin kuruluş yıllarında Türk sanayinin içinde bulunduğu durumu gösteriyor. Sektör raporlarının değerlendirildiği bölümde yer alan tespitler, 1930’larda da benzer sorunlar bulunduğu dikkat çekiyor. Sermaye sıkıntısı ve kredilere ulaşmada güçlük yaşanması, zamanın sanayicisinin de en büyük sorunlarından biri. Yatırım ve işletme kredisi sağlanmasındaki zorluklar, dönemin sanayisinin önündeki engeller arasında sayılırken, 30’ların teşvik sistemine yönelik eleştiriler de bir benzerlik taşıyor.

KOBİ’ler kansız kalıyor

"Memleketimizde sanayi kredisi yoktur" denilen kitapta, teşvikler konusu ele alınırken, şimdinin KOBİ’leri küçük teşebbüslere de önemle değiniliyor. Teşviklerden büyük işletmelerin yararlandığı, küçük ve orta boy işletmelerin yararlanamadığı belirtilirken, şöyle deniliyor: "Bu küçük teşebbüsler zaten mahdut olan müşteriler etrafından birbiri ile fazla rekabet yüzünden kár nisbetlerini daima azalta azalta kansız ve zayıf kalıyor ve gürbüzleşemiyor."

Kilometre taşı

ASO Başkanı Nurettin Özdebir, kitabın sanayileşme serüveninin yanı sıra sanayileşme stratejisi arayışlarına ışık tutan, tanıklık yapan bir yapıt olduğuna dikkat çekerken, kongrenin hangi koşullarda yapıldığını şöyle aktardı: "1929’da başlayan ve daha sonra derinleşen dünya ekonomik bunalımı da tüm dünyada korumacı eğilimlerin yaygınlaşmasına ve devletlerin serbest piyasa ekonomisine müdahalelerinin giderek derinleşmesine yol açmıştı. Bu koşullarda, gerçekleştirilen 1930 Sanayi Kongresi, dünyada yaşanan bu gelişmeleri yansıtmakta ve ekonomik gelişmede devletçi modelin benimsenmesinde bir kilometre taşı oluşturmakta."

Ciddiyeti gösteriyor

Özdebir, kongrede ortaya çıkan bazı önerilerin, bugünün piyasa ekonomisi mantığı ile örtüşmediğine işaret ederken, değerlendirmelerin dönemin özel koşullarını da dikkate alması gerektiğini vurguladı. "Kongre zabıt ve tutanakları, sanayimizin 80 yılda kaydettiği gelişmeyi ortaya koymakta" diyen Özdebir, kitabın Cumhuriyeti kuran kadroların sanayileşme konusuna ne kadar önem verdiklerini ve sanayinin sorunlarına ne kadar ciddiyetle yaklaştıklarını gösterdiğini vurguladı.

1930’ların gündemindeki sektörler

1930 Sanayi Kongresi, ülke sanayiini sektörler bazında ele alırken, kongreye sunulan yüzlerce raporda mensucat, gıda, deri, taş-toprak ve cam, orman, kimya, madencilik sektörleri ve bunların alt sektörleri değerlendirilmiş. Bunların yanı sıra kaytancılık, tarakçılık, kunduracılık, şapka, sunî çiçek ve sepetçilik, kendircilik, ıtriyat sanayii, vapur tamirhaneleri ve balıkçılık da ele alınmış. Kitapta, dönemin sanayileşmiş illeri olan Bursa, Eskişehir, Edremit, Ayvalık, Isparta, Kastamonu, Denizli, Balıkesir, Ankara, Elaziz (Elazığ), Gazi Ayiptap (Gaziantep), Kütahya, Uşak ve İzmir illerine ilişkin raporlara yer verilmiş.

Öz elemanlarımız sanat cahili kalıyor

MİLLİ İktisat ve Tasarruf Cemiyeti tarafından kitaplaştırılan, ASO tarafından tıpkı basımı yapılan rapor ve zabıtlar, nitelikli eleman konusunda çekilen sıkıntılar ve mesleki eğitimin bugün olduğu gibi 1930’larda da sanayinin en önemli sorunları arasında yer aldığını gösteriyor. Kongreye sunulan "Mesleki Eğitim" ve "Sınai Eğitim" başlıklı raporlar, durum tespiti yaparak mesleki eğitimdeki eksikliklerin giderilmesi için alınması gereken tedbirleri ve yapılması gerekenleri sıralıyor. Raporda, "Her taraftan işidilen şikayet" olarak şu değerlendirmeye yer veriliyor: "Sanat mekteplerimiz kafi derecede nazariyatı münkeşif ve ameliyat kısmı ise mükemmel eleman yetiştirmekten uzaktır. Demirci, bina usta, marangoz, doğramacı, boyacı, makinist ila, hala hep memleketimiz yabancı unsurları veya ecnebilerdir. Bunlara verilen pekçok paraların harice gitmesi bertaraf, bizim öz elemanlarımız da san’atın cahili kalmaktadır."

’Oktruva’ iç pazarın büyümesini engelliyor

1930 Sanayi Kongresi’ne sunulan raporlar arasında dönemin vergi sistemine ilişkin şikayetler de yer alıyor. Bunların başında da ’muamele vergisi’ ve ’oktruva resmi’ geliyor. Şirket kár etsin etmesin ödenmesi gereken muamele vergisinin sermaye birikimini engellediği belirtiliyor. Bir tür dahili gümrük vergisi olan oktruva resmi’nin ise iç pazarın büyümesini engellediği ve yerli sanayicinin yabancı rakipleri karşısında rekabet gücünü zayıflattığı anlatılıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!