Güncelleme Tarihi:
EŞİNİN DE VASİYETİYDİ
Antalya Aksekili Abdullah-Nerime Turan çifti, kendilerinden sonra adlarının yaşayacağı bir eser bırakmak istiyorlardı. Abdullah Turan’ın vefatı sonrası eşi Nerime aldıkları ortak kararı hayata geçirmek için kolları sıvadı. Turan, sahibi
HUZUREVİ İBB’YE DEVREDİLDİ
Huzurevinin işletmesini Diyanet Vakfı gerçekleştirecekti ancak Vakıf bunu gerçekleştiremeyince, işletme önce Emekli Sandığı'na ardından da İBB’ye devredildi. Bağışçı Nerime Turan ve İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın da imzalarını yer aldığı 3 Ocak 2005 tarihli protokolde, Nerime TURAN’ın sadece iki arzusu yer aldı: Buna göre, huzurevinin adı ‘Akseki Ormanalı Abdullah ve Nerime Turan Huzurevi’ olacak; yine, Nerime Turan’ın ölünceye kadar bakımı bu huzurevinde kendisine ait odada yapılacaktı.
DARÜLACEZE’DE VEFAT ETTİ
Ancak Nerime Turan kendi yaptırdığı lüks otel statüsündeki huzurevinde hiçbir zaman kalamadığı gibi, çok kötü koşullarda kaldığı Darülaceze Müdürlüğü’ne ait bir tesiste yaşamını yitirdi.
SANATÇILAR İÇİN DÜZENLENDİ
Turan’ın, Darülaceze’de kaldığı süreçte İBB’ye devrini yaptığı huzurevi ile ilgili de bir gelişme yaşandı. Huzurevi sanatçılar için yeniden tasarlandı ve tabelasında da değişikliğe gidildi.
Huzurevine ‘Sanatçı Yaşam Evi’ ismi verilirken, bağışçı Nerime Turan ve eşinin adları tabelada küçük harflerle yer aldı. Sanatçı Yaşam Evi’nin açılışı ise 21 Aralık 2011’de çok sayıda sanatçının da katılımı ile yapıldı. Turan’ın yurtdışında yaşayan kızı Av. Esin Kılıç ile temasa geçerek, annesinin yaptırdığı huzurevinin isminde yapılan değişikliğin düzeltilmesini istedi. Çekilen ihtarnamelerden de sonuç alınamayınca yargı yoluna gidildi. Davanın açılmasından kısa bir süre sonra Nerime TURAN vefat etti, kızı, mirasçısı sıfatı ile onur meselesi olan bu davaya devam etti.
İBB: DAVA REDDEDİLSİN
Davaya bakan İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne savunmasını sunan İBB tarafı başlangıçta davanın reddini istedi. Savunma dilekçesinde, Nerime Turan ve eşinin adlarının da tabelada yer aldığını ve okunabilir durumda olduğu kaydedildi. Mahkeme tarafları dinledikten ve delillerini aldıktan sonra kararını verdi.
‘BAĞIŞÇININ ARZUSUNA UYGUN DEĞİL’
Mahkeme kararında özetle “protokolde huzur evinin isminin ne olması gerektiği konusunda açık hüküm olup, bu hükme aykırı olarak Sanatçı Yaşam Evi tabelasının asılması, hem protokol hükümlerine ve hem de bağışçı Nerime Turan’ın arzularına uygun değildir” denildi.
Kararda, bağışçı Nerime Turan'ın arzularına uyulmadığına işaret edildi.
‘MAHKEME KARARINA UYULSUN’
Konuyla ilgili olarak görüştüğümüz Av. Esin Kılıç, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi, yazılı taahhüdüne rağmen, Nerime Turan’ın, bağışçısı olduğu huzurevinde, layık olduğu şekilde yaşayıp ölmesini sağlamadı. Vefatından sonra hiçbir başsağlığı mesajı yayınlamadı. Hiç değilse bu kez, mahkeme kararına uygun olarak, en azından bağışçı Turan isminin tabelada yaşatılmasını diliyoruz” dedi. Av. Kılıç, kararın yerine getirilmemesi durumunda icra yoluna gideceklerini aktardı.