Şampiyonları ödüllendirdiler

İTO’nun geleneksel olarak düzenlediği vergi ödemede ve ülkeye döviz kazandırmada üstün başarı gösteren İTO üyeleri ödül töreni Hilton Oteli Barbaros Salonu’nda yapıdı. Töreni İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP İl Başkanı Ali Engin ve işadamları katıldı. Törende vergi ödemede 75 altın madalya, 75 gümüş madalya, 74 bronz madalya, 424 özel ödül, 649 takdirname olmak üzere 1297 ödül dağıtıldı. Döviz sağlamada ise 47 altın, 31 gümüş, 21 bronz madalya, 79 takdirname verildi. Gelir Vergisi’nde ilk üç sırayı alan birinci İhsan Çınar, ikinci Ahmet Cengiz ve üçüncü Ali Özkan’ın yerine Cengiz Özkan’a, kurumlar vergisinde birinci Gediz Elektrik Parekende Satış Ananım Şirketi adına Mali İşler yetkilisi Eylem Bakır, Batıçim Batı Anadolu Çimento Sanayii Anonim Şirketi adına Mali İşler yetkilisi Adil Uludağ ve üçüncü Sun Chemical Matbaa Mürekkepleri ve Gereçleri Sanayii ve Ticaret Anonim Şirketi Genel Müdürü Arınç Aktan’a plaketleri verildi.

İZMİR’A KATKI ÖDÜLÜ NAİL ÖZKARDEŞ’E

İTO’nun İzmir Şehri’ne katkı ödülü ise bu yıl Nail Özkardeş’e verildi. İTO Başkaın Ekrem Demirtaş Özkardeş’in İzmir’de gerçekleştirdiği turizm yatırımları, her yıl vergi rekortmenleri listesinde yer alması, pek çok alandaki başarılı yatırımları nedeniyle örnek olduğu için bu ödülü hak ettiğini söyledi. Özkardeş’e ödülünü İTO Başkanı Demirtaş, Meclis Başkanı Rebii Akdurak ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu verdi. Özkardeş ödülü aldıktan sonra yaptığı konuşmada "Bu ödülü almaktan dolayı çok mutluyum. Onore oldum. Benim için güzel sözler söylendi. Bundan sonra da oğullarımla birlikte İzmir için yatırımlara devam edeceğiz" dedi.

DEMİRTAŞ "İSTİHDAMIN ÜZERİNDEKİ YÜKLER KALDIRILMALI"

İTO Başkanı Ekrem Demirtaş, Oda’nın 129. Kuruluş yıldönümünde düzenlenen ödül töreninin kendisinin başkan olarak katıldığı 23. Tören olduğunu söyledi. Gelişmiş toplumlarda ve köklü devletlerde verginin en önemli gelir kaynağı olduğunu, verginin denk bütçenin en önemli girdisi olduğuna dikkat çeken Demirtaş, "Bizim görevimiz kazancımızın vergisini vermek, devletin görevi de bize huzur ve barış içinde ticaret ile yatırım yapacağımız ortam yaratmaktır. Son 12 yılda bizi yönetenlerden memnun olduğumuzu söylemek zorundayız. 12 yıldır kesintisiz büyüdük. Milli gelir 10 bin doların üstüne çıktı. Gelir ve kurumlar vergisi oranlarında indirimler yapıldı. Ancak bu her şeyin mükemmel olduğunu göstermiyor. Ticaret yapıyoruz, az yada çok para kazanıyoruz. Verginin yanında yüzde 15 daha isteniyor. Bunu doğru ve mantıklı bulmuyoruz. İstihdamın üzerindeki yükler kaldırılmıyor. Yüzde 86 vergi oranı hala düşürülmüyor" dedi.

Demirtaş, vergi ödeme performanısını değerlendirerek, vergi primi uygulanmasını istediklerini ancak Torba yasaya sadece borç yapılandırmasının girdiğini, bu yapılandırmanın da adil olmadığını söyledi. Oda üyelerine 24, iş alemine 36, belediyelere 72 ve spor klüplerine ise 84 ayda birikmiş vergi borçlarına ödeme imkanı getirildiğini belirten Demirtaş, "2014 yılnıda 361 milyar TL vergi gelirinin 2015 yılında 401 milyar TL’ye çıkıyor. Bu da yüzde 10 vergi geliri artışı demektir. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ vergi artışı yok’ diyor ama bu gelir artıkşı nereden sağlanacak bilmiyoruz. Umarız dolaylı vergilere yüklenilmez, kayıtdışından gelir sağlanırödedi.

İzmir’in vergisine sadık, Maliye’nin gözbebeği olduğunu belirten Demirtaş "123.744 gelir vergisi, 43.798 kurumlar vergisi ve 161.690 katma değer vergisi mükellefimiz var. Ülke genelinde toplam tahsilatın yüzde 11.03’ünü biz ödüyoruz. Türkiye’de üçüncüyüz. İzmir’de tahakkuk eden her 100 TL verginin 82,31 TL’si tahsil ediliyor. Tahsilat oranı ile Türkiye’de ikinci sıradayız" dedi.

KOCAOĞLU: İZMİR BİÇİLEN ELBİSEYE SIĞMAZ

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise yaptığı konuşmada, Soma, Ermenek maden kazaları ve Isparta’daki trafik kazasına dikkat çekerek "Türkiye’de emeğe, dolayısıyla üretime yönelik doğru gitmeyen şeyler var. İnşallah azalır. Bu olayların araştırılması ve çözüm üretilmesi gerekiyor. Türkiye insanına yetecek kadar üretmiyor. Üretmesi için istihdam politikasını mutlaka masaya yatırmalı. Ücrete dayalı sendikacılık ve politika yanlış. Bu hem devleti, belediyeleri hem de özel sektörü taşeronlaşama yönlendiriyor. Sonucunda işi sahiplenmeyen işçi, vahşi üretim ortaya çıkıyor. Hem sendikaların ücret politikasına hem de teşeronlaşmaya karşı olmalıyız. Asgari ücret varsa azami ücret de olmalıdır" dedi.

Türkiye’de gerçek oranda vergide ilk sırayı şirketlerin merkezlerinin bulunduğu İstanbul ardından da İzmir’in verdiğini söyledi. İstanbul’dan bakan iş dünyası, yazarların İzmir’i kimliğini bulamamış bir kent olarak değerlendirdiğini belirten Kocaoğlu, "Bana ’ne olacaksınız’ diye soruyorlar. Ne olmamızı istiyorsunuz? Köy değiliz, kasaba değiliz, küçük bir Anadolu vilayeti değiliz. Koskoca Ege’nin merkez kentiyiz. Tarihten bu yana sanayimiz var. Tarımımız, limanımı, ticaretimiz, hizmet sektörümüz var. Geri kalan turizmimiz gelişiyor. Kültür sanat atılımımız var. İzmir sadece fuarlar ve kongreler, lojistik veya ticaret gibi biçilmiş bir elbiseye sığmaz. Tüm sektörlerde eksikliklerimizi tamamlayarak, dayanışma içinde büyüyoruz. İzmir’in 1970 ile 2000’li yıllar arasında üzerinde olan ölü toprağını attı" dedi.