Güncelleme Tarihi:
MERHUM Sakıp Sabancı kuşkusuz çok renkli bir kişilikti. İş yaşamındaki başarılarını sosyal ilişkilerinde de göstermişti. Eğitime ve sanata da her zaman destek oldu. 2002 yılında hayata geçen Sabancı Müzesi’nden önce 1998 yılında Sabancı’nın Altın Harfler Koleksiyonu NY Metropolitan Müzesi’nde sergilenmişti. O sergi daha sonra Boston’da Harvard Üniversitesi Müzesi’nde, Los Angeles’ta ve Paris’te Louvre Müzesi’nde, Berlin’de Deutsche Guggenheim Müzesi’nde de sergilendi. Sakıp Sabancı’nın en büyük isteklerinden biri koleksiyonunun Londra’da da sergilenmesiymiş. Bunu Londra’da Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas üyesi Güler Sabancı ile sohbet ederken öğrendik. Ve Sakıp Sabancı’nın bir hayalinin gerçekleşmesine şahit olduk.
BİR YILDA HAZIRLANIYOR
Sakıp Sabancı’nın dünyaca ünlü sanatçılarımızdan Kutluğ Ataman tarafından hayata geçirilen Sakıp Sabancı Portresi adlı eseri İngiliz Kraliyet Ailesi’nin 250 yıllık geçmişi olan sanat akademisi, Royal Academy of Arts’ın Yaz Sergisi’nde sergilenmeye başlandı. Sergi 13 Haziran’da açılacak. Güler Sabancı, Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Nazan Ölçer, sanat tarihçisi Sir Norman Rosenthal ile birlikte açılış öncesinde sergiyi gezdik. Eserin hikayesini Güler Sabancı ve Nazan Ölçer’den dinledik.
Dünyanın en saygın sanat organizasyonlarından biri olan Royal Academy of Arts’ın Yaz Sergisi’ne bu yıl 12 bin eser arasından 1242 eser seçildi. Eserlerin bir bölümü satışa çıkarılırken, Sakıp Sabancı’nın Portresi’nin de aralarında olduğu bazı eserler sergilenmek üzere davet ediliyor. Danışma kurulu dünyanın farklı yerlerinden binlerce sanatçının eserini değerlendirerek sergiyi bir yıl boyunca hazırlıyor.
ÇALIŞANLAR DA VAR
Eserin, Sakıp Sabancı’nın cana yakın, renkli, pozitif, insanları kucaklayıcı yanını gösterdiğini anlatan Güler Sabancı, şöyle konuştu: “Sakıp Bey’in 10. anma yılında Sakıp Sabancı Müzesi’nin eseri olarak kalacak bir kalıcı eseri kazandırmak istedik. 2012 yılında Sakıp Sabancı Müzesi’nde Sevil Sabancı’nın başkanlığında bir komite kurduk. Önce uluslararası boyutta en çok bilinen sanatçılarımızdan biri olan Kutluğ Ataman seçildi. Biz eserin ileriye dönük ve teknolojik bir eser olmasını ve aynı zamanda Sakıp Bey’in kişiliğini yansıtmasını arzu ettik. Öyle de oldu. Eserde Sakıp Bey’in hayatına girmiş çok sayıda insanın fotoğrafları var. Bu kişiler tamamen kendi istekleriyle fotoğraflarını paylaştılar. Kamyon şoförleri de, fabrika çalışanları da bu eserde yer aldı.”
‘YALNIZLIĞI HİÇ SEVMEDİM’
DÜNYANIN en güçlü kadınlarından biri olan Güler Sabancı son olarak da Forbes’un dünyanın en güçlü 100 kadını listesinde 12 basamak yükselerek 64’inci sıraya çıktı. Bu konudaki sorularımızı da yanıtlayan Güler Sabancı, “Bu listeden Türkiye’den birinin olması iyi ama ben yalnız olmayı sevmiyorum, hiçbir konuda sevmiyorum. Hiçbir zaman da tek olmayı sevmedim. Daha çok kadın olmalı. Uzun süre pek çok noktada tek kadın bendim, sonra bunun normal bir durum olmadığını anladım. TÜSİAD’da ilk kadın, European Round Table’da ilk kadın, WPO’da ilk kadın ve tek kadın... 10 sene, 13 sene böyleydi... Ben, çalışma hayatında 38 senemi dolduruyorum. Gelişme olduğunu da görüyorum ama yeterli değil” dedi.
SOYADIM SABANCI OLMASAYDI...
Sabancı Holding’de son 1 senedir yeni işe girişlerde ve terfilerde yüzde 50’nin üzerinde kadın olduğunu dile getiren Sabancı’nın kadınların çalışma hayatında daha fazla yer alacağına dair inancı tam. “Bu tek olma durumu inanıyorum ki değişecek, arkadan geliyor kadınlar. Bu açıdan bir kaygım yok, ancak daha hızlı olsun istiyordum. Daha hızlı olmasını bekliyordum” diyen Sabancı kadınların çalışma hayatında daha fazla temsil edilmesinin Türkiye’deki iş dünyasının gelişme ivmesiyle de doğrudan ilişkili olduğunu anlattı. Sabancı Üniversitesi’nde ve Sabancı Vakfı’nda da çok sayıda kadın projesinin hayata geçmesine destek olan Güler Sabancı, “Şunu görüyorum; arkamda çok iyi bir nesil var benim, benden 10 yaş küçük. Bu da beni sevindiriyor” dedi.
“Soyadınız Sabancı olmasaydı da yine bu yerde olur muydunuz?” sorusuna da Güler Sabancı, “Ben gene iyi bir yerde olurdum, ondan hiç kaygım yok. Onu çok gençken, yıllar önce test ettim, biliyorum. Ama Sabancı soyadı bana çok hız kazandırdı o başka” diye yanıtladı.