Güncelleme Tarihi:
Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın “et fiyatları çok yüksek” diyerek verdiği talimatla 2010 yılında önce kasaplık canlı hayvan, sonrasında besilik canlı hayvan ve en sonunda da karkas et ithalatına kapıları açıldı. Bu süreçte onbinlerce canlı hayvan ve tonlarca karkas et ithal edildi.
İthalat için Macaristan, Bulgaristan, Avusturya gibi ülkelerin yanı sıra Avustralya, Uruguay gibi denizaşırı ülkelerde de alım yapılıyor. Ancak kasaplık veya
300 kilogramı geçerse yandı
Besilik canlı hayvan ithalatında yaşanan gramaj krizinin özeti şöyle:
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ithalat için öngördüğü teknik ve sağlık şartnamesine göre, ithal edilecek besi hayvanların kilosunun her birinin 300 kilogramın altında olması gerekiyor. Ancak kimi durumlarda ithalatçının da elinde olmayan sebeplerden ötürü bu sınır aşılıyor. Malın Türkiye girişinde ithalatçının birinci muhatabı ilgili Gümrük İdaresi… 299 kilogram gelen hayvan için hiçbir sorun yaşanmazken, kimi durumlarda 300 kilo 700 gram, 301 kilogram, 302 kilogram gelen hayvanlar, ithalatçının başının belaya girmesi için yeter sebep anlamına geliyor. Zira ithalatçı eksik beyanda bulunduğu gerekçesi ile yüklü cezalar ile karşı karşıya kalıyor. Kimi durumlarda da 300 kilogram sınırını aşan hayvanlara Gümrük İdaresi el koyuyor ve söz konusu hayvanlar kamuya geçtiği için satışa konuluyor.
Edirne’de yüzlerce sığır devlete kaldı
Konu ile ilgili son satış haberi Edirne’den geldi. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tasfiye Hizmetleri Genel Müdürlüğü (TASİŞ) Edirne Tasfiye İşletme Müdürlüğü, sayıları 300 dolayında büyükbaş hayvan ve bir miktar kuzuyu ihale yolu ile satışa koydu. İhale tarihi 1 Mart olarak açıklandı. Büyükbaş hayvanların toplam değeri 945 bin lira, kuzuların toplam değeri ise 88 bin 663 lira.
TASİŞ Edirne yetkilileri, hurriyet.com.tr’ye, söz konusu hayvanların önemli bir bölümünün, 300 kilogram sınırını aşan hayvanlardan oluştuğu bilgisini verdi. Aynı kaynak el konulan hayvanların 20 günlük karantina süresinde sonra yeddi emine teslim edildiğini,
sonrasında belirlenen ihale takvimine uygun olarak satışa konulduklarını söyledi.
'Mavi dil testi başımızı yaktı'
'300 kilogram sınırı' ile ilgili sorun yaşayan besicilerden biri Kahramanmaraş’da Hünkar Çifliği’nin sahibi Eşref Şekerli (40).
Şekerli, il merkezinde 1000 büyükbaş hayvandan oluşan bir işletmesinin olduğu bilgisini veriyor. Şekerli, 300 kilogram sorunu ve sonrasında kendilerine gelen yüklü ceza ile ilgili şu bilgiyi verdi:
"Geçtiğimiz Nisan ayında Avustralya’da 350 kadar besi danası aldık. Bu konuda ithalatçı bir firmayı yetkilendirdik. Tarım Bakanlığı’nın görevlileri alınacak hayvanları tek tek kontrol etti ve 250 kilogram ağırlığı olan hayvanlar seçildi. Mallar gemiye yükleneceği sırada Gıda ve Tarım Bakanlığı hayvanlara mavi dil hastalığı testi yapılması gerektiği şartı getirdi. Bu durum hayvanların 20 gün daha orada kalmalarına yol açtı. Oysa böyle bir durum çıkmasaydı hayvanlar 26 günde Mersin’de olacak ve aldığımız hayvanlar en fazla 286-287 kilogram olarak Gümrük'ten geçecekti. Bu da hiçbir soruna yol açmazdı. Ancak söz konusu bu testten dolayı hayvanların Türkiye’ye gelişi geciktiği için kilo almaya devam ettiler. En sonunda hayvanlar Mersin’e geldi.
700 bin liralık hayvana 3 milyon 700 bin lira ceza
Canlı hayvanların tartılması ile ilgili Gümrük İdaresi'nce üzerinde uzlaşılan bir mevzuat yok. Yani hayvanlar tek tek mi tartılacak, yüzde 8 tokluk firesi yine yüzde 1'lik kirlilik firesi düşülüp düşülmeyecek mi bu konularda net bir şey yok... Sonunda tartılar yapıldı kimi hayvanlar 295 kilogram geldi, kimi hayvanlar 301 kilogram, 302 kilogram geldi. Hatta bazı hayvanlar 300 kilo 700 gram geldi. Biz hayvanlarımızı aldık çiftliğe geldik, bir süre sonra çiftliğe Gümrük Müsteşarlığı imzası ile bir yazı geldi bize. Cezanın gerekçesi bazı hayvanlarımızın 300 Kgr’ı aşması… Gelen cezanın miktarı 3 milyor 700 bin lira. Oysa bizim aldığımız hayvanların tutarı 700 bin lira.
Adıyamanlı besici kalp krizi geçirdi
Adıyamanlı bir besiciye 4 milyon ceza kesilmiş. Adam sıfırları tam okuyamadığı için 40 bin lira olarak yorumlamış buna rağmen kalp kriz geçirdi. Daha sonra cezanın 4 milyon lira olduğunu öğrenince ‘benzin döküp kendimi yakacağım’ diye isyan ediyor. Bu cezayı ödememiz mümkün değil. Hatta bazı besiciler gelen cezaları başta 'şaka' sandı; 'olur mu böyle şey' diyen oldu.
Konunun çözülmesi için görüşmediğimiz bakanlık kalmadı. Ama hala iş çözülmüş değil. Mersin Gümrük ve Muhafaza Genel Müdürlüğü, “Biz mevzuata bakar, onu uygularız. Bu cezaların ödenmesi şart” diyerek rest çekti. Hatta Mersin Gümrüğü, bize ‘aslında sizin hapis cezası ile cezalandırılmanız gerekiyordu. Ama biz sizin suçsuz olduğunuz için bu yolu başvurmadık’ diyor. Yani bizlere bu cezalara razı olun’ diyorlar. Şimdi anlamıyorum biz eroin mi getirdik, kaçakçılık mı yaptık”.
'Gece gündüz bu cezayı düşünüyorum'
Benzer bir sorunu yaşayan bir diğer besici ise Adıyaman’da besicilik yapan Mehmet Konancı (65). Konancı ithal ettikleri hayvanların 2 ay geciktirildiğini, 280 kadar hayvanlara arasında bir kısmında 300 kilogram sınırına aştığını ifade etti. Kendisine 1 milyon 200 bin lira ceza kesildiğini anlatan Konancı “Gece gündüz bu cezayı düşünüyorum. Bu cezayı nasıl öderim. Çok zor durumdayız. Yetkililer bu soruna çare bulsun” çağrısı yapıyor.
30'u aşkın besici aynı sorunu yaşıyor
Gaziantep’li Yalçın Yem firmasına 1.5 milyon lira ceza kesildiği öğrenildi. Yalçın Yem’in getirdiği hayvan sayısının ise 500 kadar olduğu öğrenildi.
Benzer sorunu yaşayan besici sayısının 30’u aştığı kamyon başına 500 bin lira ceza kesildiği öğrenildi. Ancak 30 hayvan alan bir kamyon için besicinin getirdiği hayvanın değeri 60 bin lira…