Sahte bala karşı yeni tebliğ hazırlanıyor

Hangi ürünün ne şekilde, nasıl üretileceğinin Türk Gıda Kodeksi'nde yazılı olduğunu anımsatan Kılıç, bu kodekste, balın nasıl üretilmesi gerektiğinin belirtildiği bal tebliğinin de bulunduğunu söyledi. Kılıç, 2007'de tebliğe yapılan eklemeyle, balın taklit ve tağşiş edilmemesi (bir şeyin içerisine başka bir şey karıştırma) için “Bal aroması ilave edilerek aromalı şurup üretilemez” denildiğini hatırlattı.

Kılıç, bugün balda tağşiş yaptıkları tespit edilen bazı firmaların o tarihte Danıştay'a dava açarak tebliğin ilave edilen kısmının yürütmesini durdurduklarını bildirdi.

“Kötü niyet baştan belli. Adam açık ve aleni bir şekilde 'ben balı, arı görmeden yaparım arkadaş' diyor” diyen Kılıç, bu üreticilerin balı, şekerden bile daha ucuza mal edilen mısır şekeri ve nişasta bazlı şekerlerden yaptıklarını söyledi. Kılıç, bu balın kilosunu 1 TL'ye mal ettiklerini ifade etti.

Kılıç, sahte bal üreten firmaların “televizyonları kapattıklarını” ve sürekli reklam yaptıklarını anlatarak, “Bir televizyon kanalı akşama kadar balın tanıtımıyla uğraşıyor. Ne zaman açıyorsun bal, artık baldan vatandaşa gına geldi” diye konuştu.

Yunus Kılıç, bu reklamları görünce ciddi şekilde şüphelendiğini belirterek, “Geçen bir reklam izledim. 7 kilo o artırıyor, 8 kilo o artırıyor. 'İçerisinde 250 gram polen, 250 gram arı sütü veriyorum' diyor.

Bunlar öyle kolay elde edilecek ürünler değil. Bir kilo arı sütünü, 500 kovandaki arılar bir ayda ancak yapabiliyor. Bunu tutup öyle domates, salatalık satar gibi, '250 gram benden olsun' mantığıyla vermek mümkün değil” açıklamasında bulundu.

“Tebliğden sonra sahtekarlar rahat hareket edemeyecek”

AK Parti'li Kılıç, en kısa sürede sonuçlanacak yeni bal tebliği çalışmasının devam ettiğini söyledi.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın bu konu üzerinde hassasiyetle durduğunu, hatta Bakan Mehdi Eker'in bizzat konuyu takip ettiğini belirten Kılıç, “Bu tebliğ yayınlandıktan sonra artık sahtekarların rahat hareket etmesi mümkün olmayacak” dedi.

Kılıç, tebliğde balın içerisinde olması gereken ve bal olduğunu gösteren bazı kriterlerin yer alacağını bildirerek, şöyle konuştu:

“Balda prolin denen bir amino asit var. Bu prolin, balın arı tarafından yapıldığını gösteren en önemli göstergelerden birisi. Eski tebliğde bunun değeri 180 miligramdı, şimdi 300'e çıkarılacak. Bana göre 400'ün üzerine çıkarılması gerekiyor.

Bu prolin çok önemli bir değer, çünkü dışarıdan başka bir şekilde ilave edeceğiniz bir ürün değil. Balın bal olduğunu ve arılar tarafından üretildiğini gösteren önemli bir amino asittir.

Artık Türkiye'de bütün ürünler, menşesinden başlamak üzere, hatta arının hangi köyden, bölgeden, çiçeklerden, bitki florasından bu balları elde ettiğine kadar izlenecek. Yani siz aldığınız bal, akasya ağacından mı yapılmış kekikten mi yapılmış? bunların hepsini bileceksiniz. Üretildiği yer, tarih, yöresi bunların hepsi balın üzerindeki ambalajda bulunacak. Artık bundan sonra ülkemizde satılan ürünler bal gibi değil, bal olacak.”

Kılıç, “sahte bal sattığı, tağşiş ve taklit yaptığı laboratuvar sonuçlarıyla belli olan firmalardan bal alanların dava açmaları” tavsiyesinde bulundu.