Güncelleme Tarihi:
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Ekonomik ve Mali İşler Komisyonu Başkanı Ferit Şahenk, TÜSİAD ve Konrad Adenouer Sitftung tarafından düzenlenen “Küresel Rekabet İçerisinde Türk Ekonomisi” başlıklı konferansta ekonomideki gelişmeleri değerlendirdi. Şahenk, son 4 yılda dünya ekonomisinin kesintisiz ve yüksek büyüme performansı sergilediği, artan tasarruf eğilimi ile beraber küresel likiditenin arttığını kaydetti. Başta sermaye olmak üzere, mal ve hizmetler, işgücünün mobil hale geldiğini anlatan Şahenk, üretim sürecini küresel zincirler ağına taşıyan ülkelerin daha fazla yabancı sermaye yatırımları çektiğini söyledi. Şahenk, Türkiye’nin gerçekleştirdiği yapısal reformlarla, son dönemde daha fazla yatırım ve fon akışı sağladığını, uluslararası rekabet gücünde önemli yol kat edildiğini anlattı.
TÜRKİYE 43’ÜNCÜ SIRAYA YÜKSELDİ
Dünya Ekonomik Forumu tarafından hazırlanan Küresel Rekabet Endeksi'ne göre 2006 yılında 2005 yılına göre 71’inci sıradan 59’uncu sıraya çıktığını kaydeden Şahenk, 12 sıralık artışla, küresel rekabet endeksinde en hızlı yükselen 4’üncü ülke olduğunu söyledi. Türkiye’nin küresel rekabet gösterdiği bu ilerlemenin bir rastlantı olmadığını belirten Şahenk, “2001 krizinden sonra uygulanan ekonomi politikaları sonucunda, makroekonomik istikrarın tesisi ve buna bağlı olarak uluslararası rekabet gücümüzün artışı konusunda önemli ilerlemeler sağladık” dedi.
ENFLASYONDAKİ DÜŞÜŞ BELİRSİZLİĞİ KALDIRDI
Enflasyonun, faiz oranlarının aşağı inmesiyle beraber belirsizliğin ortadan kalktığını anlatan Şahenk, gelecek döneme ilişkin gelir ve harcamaların öngörülebilir hale geldiğini ifade etti. Verimlilik artışı, rasyonel karar, risk yönetimi gibi kavramların önem kazandığını anlatan Şahenk,
“Ekonomideki bu ortamda tüketiciler de uzun vadeli plan yapma, başka türlü gerçekleştirilmesi zor olan tüketim kararlarını uzun vadeli kredi ile gerçekleştirme imkanına kavuştular. Bu sayede, refah düzeyi yükseldi, kişi başına milli gelir 5 bin 566 dolar seviyesine ulaştı” diye konuştu.
Ekonomideki başarının arkasında, IMF tarafından da desteklenen ekonomik program ve AB’ye uyum sürecinin bulunduğunu belirten Şahenk, “Ekonomik istikrarı tesis ettiğimiz, ortalama yüzde 7.5’luk bir büyüme hızı yakaladığımız, önemli reformları hayata geçirdiğimiz bu dönem, hem bizim hem de uluslararası yatırımcıların, Türkiye ekonomisinin geleceğine umutla bakmasını sağladı” değerlendirmesini yaptı.
DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE AĞIRLIKLI
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şahenk, Türkiye’ye giren uluslararası sermayenin vade yapısına bakıldığında, doğrudan yabancı sermaye ile orta ve uzun vadenin ağırlıkta olduğunu söyledi. Şahenk, 2006’da 20.1 milyar dolar olan doğrudan yabancı yatırımın, 2007’de 20 milyar dolar seviyesini korumasının beklendiğini kaydetti. Ayrıca geçen yıl 26.9 milyar dolar orta ve uzun vadeli finansman girişi olduğunu anımsatan Şahenk,
“Bu da, bize yabancı yatırımcıların orta ve uzun vadede ülkemizin geleceğiyle ilgili olumlu beklentilere sahip olduklarını göstermektedir.
Reform sürecinin yapısal reformlardan mikro ekonomik reformlara doğru genişletilmesi ve derinleştirilmesi, piyasalara, hükümetin ve Türkiye’nin kalıcı ekonomik kazanımlar konusundaki ısrarını kanıtlayacaktır” diye konuştu. Şahenk, şöyle konuştu:
REKABET GÜCÜ ARTMALI
“Rekabet gücümüzü artırma yolunda sağlayacağımız başarı, aynı zamanda, cari açık, işsizlik ve enflasyon gibi makroekonomik konularda da ilerleme sağlayacağımız anlamına gelmektedir. Hem dış ticaret açığımızı azaltmak, hem de büyümemizi finanse edecek ulusal tasarruflarımızı artırmak için daha verimli üretim koşulları yaratmamız, katma değeri daha yüksek ürün ve hizmetlere yönelmemiz, kısacası rekabet gücümüzü artırmamız gerekmektedir.”