Nurten ERK TOSUNER
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 23, 2006 00:00
21 yıl önce Vehbi Koç tarafından kurulan Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı (TAP Vakfı) Başkanı Caroline Koç, ekonomik ve sosyal gelişme için Türk ailesinin sağlıklı bir biçimde yaşamını sürdürmesi gerektiğine dikkat çekti. Eşi Mustafa Koç’un dedesi Vehbi Koç tarafından kurulan TAP Vakfı’nın yönetimine aileyi temsilen 1992’de katılan Caroline Koç, vakfın bugüne kadarki ilk kadın başkanı.
"TAP Vakfı’nın yeri benim için gerçekten çok özel" diyen Caroline
Koç, "Vakfımızın misyonu, Türk ailesinin sağlıklı bir biçimde yaşamını sürdürmesi için çalışmak. Türkiye’nin ekonomik ve sosyal gelişimine destek olmak" dedi. Nüfus artışının özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde kalkınmanın yavaşlamasına neden olduğuna işaret eden Caroline Koç, aile planlamasının bu yüzden çok stratejik bir konu olarak ele alınması gerektiğini vurguladı.
YANLIŞ ALGILANIYORUZ: Türkiye’de birçok kişinin aile planlamasını ’çocuk sahibi olunmasının engellenmesi’ gibi yanlış bir biçimde algıladığını söyleyen Caroline Koç, vakfın aile planlaması hakkında toplumsal duyarlılığın arttırılması ve toplumun bilgilendirilmesine yönelik faaliyet gösterdiğini hatırlattı. Caroline Koç, şöyle devam etti: "Ülkemizde doğan her üç bebekten biri istenmeden dünyaya geliyor. Bu yılda 450 bin bebek demek. Yine araştırmalar halen evli kadınların yüzde 70’inin yeni bir bebek istemediğini ortaya koyuyor. Bu kadınların isteklerine gerçekleştirmek için gereken tedbirleri almak lazım. Bu nedenle 21’inci yüzyılın Türkiye’sinde yaşayan bireyler olarak bu konuyu daha geniş bir çerçevede düşünmek ve uygulamak zorundayız. TAP Vakfı bu bakış açısını tüm topluma kazandırmayı amaçlıyor."
NÜFUS ARTIŞI AZALARAK SÜRÜYOR: Türkiye’de nüfus artış hızının 1970’lerden bu yana düştüğünü, ancak bunun nüfusun azalması anlamına gelmediğini belirten Koç, "Her yıl aramıza 1.5 milyona yakın bebek katılıyor. Bu artış 2050’lere kadar azalarak devam edecek. Burada sorun oluşturan ana faktör sayısal artışın çok, bu artışa paralel olarak nufusun temel ihtiyaçlarının doğru ve yeterli biçimde karşılanıyor olup olmadığı" diye konuştu. Türkiye’nin genç ve dinamik bir toplum olmasının şu anda bir avantaj olduğunu söyleyen Koç, ancak toplumun eğitim, sağlık ve sosyal olanaklar açısından da aynı hızla gelişmesi gerektiğine dikkat çekti.
SOSYAL PATLAMA UYARISI: Caroline Koç, "Avrupa nüfusu yaşlanıyor. Genç ve dinamik yapımızın Türkiye’yi Avrupa Birliği müzakere sürecinde avantajlı bir pozisyona dönüşmesi için mutlaka temel ihtiyaçların karşılanacağı bir ortam yaratmalıyız. Aksi takdirde bugün avantaj olarak gördüğümüz bu durum, gelecekte gerçek bir toplumsal patlamaya dönüşebilir" uyarısında bulundu. Koç, "Vakfımızın bundan sonra gerçekleştireceği projeler, güvenli annelikten toplumun tüm kesimlerine sağlıklı cinsel yaşam eğitimine, kadınlarımızın üreme sağlığı hakkında bilgilendirilmesinden çocuklarımıza daha sağlıklı bir ortam sağlanmasına kadar geniş bir alanı kapsayacak" dedi.
Ergenlik çağı beklenmeden cinsel eğitim verilmeli
TÜRKİYE’de özellikle gençlerin cinsellik konusunda çok ciddi bilgilenmeye ihtiyacı olduğuna işaret eden Caroline Koç, şöyle konuştu: "Gençlerimiz bu bilgileri ağırlıklı olarak medya kanalları ile ya da arkadaş çevresinden ediniyor. Oysa cinsel eğitimin, ergenlik çağını beklemeden, aile içinde verilmeye başlanması gerekiyor. Bu anlamda hem ebeveynlerin, hem de gençlerin bilgilendirilmesine özel bir önem veriyoruz. Türkiye’de sadece gençlerin değil, erişkinlerin de önemli bir bölümünün cinsel eğitim konusunda bilgileri eksik. Konunun toplumsal soruna dönüşmesini engellemek için eğitim şart. Cinsel açıdan sağlıklı bir toplum olmanın yolu eğitim. Ailelerin bilinçlendirilmesi, okulların eğitim programlarına cinsel eğitimle ilgili konuların yerleştirilmesi ve topluma bu konudaki değer yargılarının doğru biçimde aşılanması gerekiyor."