Güncelleme Tarihi:
Hürriyet Gazetesi’nin, Sevil Smile Studio, Turkish Medikal, Sanitas Spa-Wellnes, İşbir Yatak ve Anfaş sponsorluğunda Antalya’da dün düzenlediği ‘Sağlık Turizmi Zirvesi’ geniş katılıma sahne oldu. Antalya Valisi Ersin Yazıcı, Uluslararası Sağlık Hizmetleri AŞ. (USHAŞ) Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya ve Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Gürbüz’ün de katıldığı zirvede sağlık turizminin sorunları ve gelecek hedefleri masaya yatırıldı. İki panelin düzenlendiği zirvede sağlık turizminde yapılması gerekenler ele alındı.
1 MİLYAR DOLAR GELİR
Türkiye’de, sağlıkta dönüşüm programlarının sonucunda ortaya çıkan güçlü sağlık alt yapısının, oluşan yeni kapasitelerin, kamunun ve özel sektör yatırımlarının bir yansıması olarak 2000’li yıllarda başlayan sağlık turizminin, son 10 yılda giderek ivme kazandığına dikkat çeken USHAŞ Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya, “TÜİK verilerine göre 2019 yılında yaklaşık 700 bin sağlık turisti ve 1 milyar doların üzerinde ciroya ulaşıldı. 2020 yılında pandeminin etkisiyle rakamlarda yarı yarıya bir düşüş olsa da, 2021 yılında güçlü bir toparlanma meydana gelmiş, ilk 3 çeyrek istatistiklerine bakıldığında sağlık turisti sayısı yaklaşık 400 bin olarak gerçekleşmiş, ciro ise 700 milyon doları aşmıştır. Bu rakamlar, pandemi öncesi ivmeyi yakaladığımızı göstermektedir” diye konuştu.
İLK 10 ÜLKE ARASINDA
Türkiye’nin, insan gücü kalitesi, modern tıbbi teknolojisi, coğrafi konumu, uygun tedavi maliyetleri, etrafındaki ülkelerle kültürel benzerliği, doğal kaynakları ve ikliminin sağladığı avantajlarla, sağlık turizminde dünyada en çok tercih edilen ilk 10 ülke arasında olduğuna vurgu yapan Kılıçkaya, “Ancak, daha kat edeceğimiz mesafenin olduğunu, USHAŞ’ın da vizyonu olan Türkiye’yi sağlık turizminde dünyanın en başarılı markası haline getirmemiz gerektiğini, yıllık gelirimizin de 10 milyar dolarlara ulaşması gerektiği kanaatindeyim. Bu kapsamda, ülkemizin sağlık turizmine yönelik orta-uzun vadeli hedefleri doğrultusunda, hizmet kalitesinin ve rekabet gücünün arttırılması, sağlık alanındaki teknolojik gelişmelerin fırsata çevrilmesi, tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinin etkin bir şekilde yürütülmesi, hukuki düzenlemelerin tamamlanmasıyla birlikte akreditasyon ve denetim altyapısının güçlendirilmesi oldukça önem teşkil ediyor” diye konuştu.
GÜÇLÜ ALTYAPI
Türkiye’nin sağlık turizmdeki başarısının arkasında, özel hastanelerin gayretleri ve bu amaca yönelik yurtdışı faaliyetleri yattığını belirten Kılıçkaya, “Sektör birçok vasıtayla, yurtdışı tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinde bulunmakta, yurtdışında ofisler, klinikler ve hastaneler açıyor. USHAŞ olarak biz de sağlık sistemimizin tanıtımı ve pazarlanması amacıyla birçok faaliyet de bulunduk” ifadelerini kullandı. Antalya özelinde de değerlendirmelerde bulunan Kılıçkaya, “Türkiye turizminin başkenti diyebileceğimiz Antalya’da kültür turizmi başta olmak üzere deniz, spor, kış, kongre, yayla, mağara ve kamp turizmi yapılabiliyor. Tüm bunların yanında güçlü sağlık altyapısıyla Antalya, sağlık turizmi için de önemli bir potansiyeli barındırıyor. Modern sağlık kuruluşlarımız ve yabancı dil bilen yetkin sağlık personelimiz ile Antalya’da oldukça yüksek kalitede sağlık hizmetleri sunuluyor. Hâlihazırda etkin bir şekilde sunulan turistin sağlığı hizmetlerinin yanı sıra sağlık turizmi alanında da önemli fırsatlar bulunuyor” dedi.
‘GENÇLERİMİZ TÜRKİYE’NİN BAŞARISINI ANLATACAK’
Yaklaşık 30 yıldır mülki amir olarak görev yaptığını ifade eden Vali Ersin Yazıcı, “Çocukluk ve gençlik yıllarımda bizim dinlediğimiz hikayeler Türkiye adına çok iyi değildi. İnsanlar tedavi olmak için Almanya’ya, ABD’ye, İngiltere’ye giderdi. Biz hep ABD’de, Almanya’da ameliyat olan devlet büyüklerinin sanatçıların hikayelerini dinlerdik. Almanya’da işçi olarak çalışanlar Türkiye’ye geldiğinde hastaneye gitmezdi. Almanya’ya dönmeyi beklerdi. Ancak artık böyle değil. Şimdi dünyanın birçok ülkesinden Türkiye’ye tedavi olmak için geliyorlar. Son 20 yılda sağlıkta yapılan yatırımlar şükürler olsun ki bizi bu noktaya getirdi. Sağlık turizmi için Türkiye’ye 700 bin turist geldi. Çok daha fazlası gelecek. Üniversitelerimizin dünya çapındaki uygulamaları bizi zirveye taşımaya devam edecektir. Şimdiki gençlerimiz çocuklarına dünyanın Türkiye’ye tedavi olmak için geldiğini anlatacak. Türk milletinin başaramayacağı hiç bir şey yok. Krizler olur ama biz yolumuza devam ederiz” diye konuştu.
‘DÜNYA LİGİNDE ÜST SIRALARDAYIZ’
Sağlık turizminin çok hızlı bir gelişim gösterdiğini ifade eden Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Gürbüz de, şunları söyledi: “Kürselleşme ile birçok şey baş döndürücü hızda gelişti. Seyahat olanaklarının artması, ulaşım kolaylığı olması, sağlık hizmetlerinde yaşanan gelişim ile birlikte sağlık turizmi kavramı da büyüdü. Ülkemiz de küresel ölçekte rekabet şansını her geçen gün arttırıyor. Antalya olarak da dünya liginde en üst sıralarda yer alıyoruz. Sağlık turizminde tüm alanlarda çok başarılı hizmetler sunuyoruz. Estetikten organ nakline, tüp bebek tedavisinden saç ekimine kadar her alanda çok ileri noktdayız. Avrupa’nın yaşlanan nüfusu da göz önüne alındığında yaşlı bakım hizmetlerinde de ciddi bir noktaya ulaşabiliriz.”
‘ANTALYA, SAĞLIK TURİZMİNE EN UYGUN KENT’
Türkiye'de son yıllarda dijitalleşme, kamu, şehir hastaneleri ve özel hastanelerin yaptığı yatırımlarla birlikte sağlık turizminin niteliğinin dikkat çekici biçimde arttığını kaydeden Hürriyet Akdeniz Yazı İşleri Müdürü Salim Uzun, “Turizm sektörü için en parlak yıl olarak kabul ettiğimiz 2019 yılında yaklaşık 700 bin sağlık turisti hizmet almak için Türkiye’yi tercih etti. Bu tercihin karşılığında tam 1 milyar 65 milyon dolar ciro sağladık. 2019’da yakaladığımız bu ivme, sağlık turizmindeki hedeflerimizi de büyüttü. Ama ne yazık ki karşımıza pandemi çıktı. 2020’de pandemi nedeniyle sağlık turist sayısında düşüş yaşansa da sevindirici olan olağanüstü koşullarda dahi sağlık turisti Türkiye’den vazgeçmedi. Zaten bunu 2021 yılında ortaya çıkan rakamlarla da teyit etmiş olduk. Bana göre bu rakamlar Türkiye’nin sağlık turizmindeki potansiyelinin en önemli kanıtı. İşte Antalya’da bu potansiyel içindeki inci tanesi. Neden inci tanesi dedim? Çünkü kabuğumuzu araladık ama henüz açamadık. Ama o kabuğu açmak için gerekli olan her türlü enstrümana sahibiz. Antalya, iklimi, denizi, kumsalları, ormanları, yaylası ve ulaşım kolaylığı açısından sağlık turizmine en uygun kentlerden biri. Belki de en önemlisi. Sadece doğal yapısı değil, dünya standartlarının üzerindeki sağlık tesisleri ve yetişmiş hekimleriyle de bu işin odağında bir kent” ifadelerini kullandı.
‘İYİ BİR DENETİM MEKANİZMASI KURULMALI’
Zirvede iki de panel düzenlendi. İlk panelde Sevil Smile Kurucusu Diş Hekimi Sevil Pekmezci, Sanitas SPA Kurucu Ortağı Şebnem Akman Balta, Turkish Medikal Genel Müdürü Mehmet Coşkun, ANFAŞ Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı, DentPrime Kurucusu Abdullah Özkarslı yer aldı. Hürriyet Ekonomi Müdürü Sefer Levent’in moderatörlüğünü üstlendiği panelde sektörün gelişimi, sağlık turizmi belgelerinin yetkinliği, etik kurallar, sorunlar ve çözümler ele alındı. İkinci panelde moderatörlük görevini Hürriyet yazarı Noyan Doğan yaparken, katılımcılar şu isimlerden oluştu: ATSO Başkanı Davut Çetin, AKTOB Başkanı Erkan Yağcı, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Antalya İl Sağlık Müdürü Op. Dr. İsmail Başıbüyük ve Antalya İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı İlknur Selçuk Köker. Panellerde sağlık turizmi alanında faaliyet gösteren şirketlerin yöneticileri, şu konulara dikkat çekti: “Yurtdışına ve yurtiçine yapılacak acente komisyon ödemelerinde KDV istisnası ve sağlık turizminde gelir vergisine puantaj avantajı yararlı olacaktır. Sağlık turizminde dört ayrı bakanlığa yayılmış olan denetleme ve teşvik ödeme sorumluluklarının daha ulaşılabilir hale getirilip, tek bir kurumun elinde toplanması sektörü rahatlatacaktır. Denetleme mekanizmasının belgeli ve akredite kurumlarda en üst düzeyde iken, belgesiz ve kaçak çalışılan işletmelerde yasal yaptırımların yetersiz ve zayıf olması tüm sektörü zorlamaktadır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan alınan yabancı çalışan çalışma izinlerinde yaşanan sorunların çözümü de ayrı bir sorunumuz olarak dikkat çekiyor. Sağlık turizmi teşviklerinin gerçek sağlık turistini ayırt edecek şekilde düzenlenmesi de beklentiler arasındadır.”