Güncelleme Tarihi:
Dijital enerji ve otomasyon çözümleri sağlayan bir şirket olarak bildiğimiz Schneider Electric’i sizden dinleyebilir miyiz?
Schneider Electric, 180 yılı aşkın bir süredir faaliyet gösteren ve bu süreçte endüstrinin gelişimine öncülük eden sıra dışı kurumlardan biri. “Enerji Yönetiminin Dijital Dönüşümü ve Otomasyon” alanında liderlerden biri olan şirketimiz 100’ü aşkın ülkede, 135 binden fazla çalışanıyla hizmet veriyor. Bugün 27,2 milyar euro değerinde bir şirket konumuna ulaşan Schneider Electric, verimlilik ve sürdürülebilirlik için dijital enerji ve otomasyon çözümleri sağlıyor; evler, binalar, veri merkezleri, altyapılar ve endüstriler için dünyanın önde gelen enerji teknolojilerini, gerçek zamanlı otomasyonu, yazılımı ve hizmetleri entegre çözümlerle birleştiriyor.
Türkiye’de de Manisa ve Gebze’de bulunan 2 üretim tesisimizde ürettiğimiz yenilikçi ürün ve çözümlerimizi 80’i aşkın ülkeye ihraç ediyoruz. 1.500 ü aşkın çalışanımız, 14 satış ofisimiz ve 200 iş ortağımız ile endüstride gelişimin öncüleri arasındayız. Güçlü çalışmalarla 40 yılı aşkın süredir ülkemize değer katıyoruz.
IoT özellikli, geleceğe hazır platformumuz EcoStruxure™ for Healthcare; daha yüksek hasta konforu, optimum operasyonel verimlilik ve önleyici güvenlik yönetimi için uygulanabilir bilgiler ve esneklik sağlıyor.
Böylece operasyonlar daha verimli ve kârlı hale geliyor. Sürdürülebilir bir iş modeli ile hastaneler sundukları değeri artırıyor.
Bütün bunları yaparken insanların ve kampüslerin güvenliğini sağlamak da en önemli önceliklerimizden. EcoStruxure™ for Healthcare ile kesintisiz güç tedariği sayesinde çalışma süresini maksimum seviyeye taşımak, entegre hasta verileri ve klinik izleme sistemlerine erişim sağlamak mümkün. Böylece çalışılamayan süre ya da veri kaybı olmadan, hastalar için tam bir güvenlikle hizmet veriliyor. Aynı zamanda güvenliği bir adım daha ileriye taşıyor, personeli ve hastaları elektrik çarpması ve olası yangınlara karşı koruyacak önlemler alıyoruz. Ayrıca çözümlerimiz binaları hırsızlığa karşı da koruyor. Bina yönetim ekipleri, Nesnelerin İnterneti özellikli altyapı ve akıllı sistemlerimiz sayesinde hastanenin her zaman güvende olacağından emin olabilirler.
Yoğun hasta trafiği içinde olan hastanelerin başarılı bir şekilde çalışmalarını garanti altına aldığınızı söylüyorsunuz. Oluşturduğunuz sistemlerin bu durumu nasıl sağladığını kısaca özetleyebilir misiniz?
Önümüzdeki 30 yıl içinde her yıl 70 milyon kişi kentlere taşınacak. Bir diğer deyişle, her yıl İstanbul büyüklüğünde 6 yeni şehir inşa edilecek. Bu; altyapı, ulaşım ve kamu hizmetleri üzerinde giderek artan bir baskı yaratıyor. Sağlık hizmetlerinde de bunun güçlü yansımaları yaşanırken ortaya çıkan koronavirüs küresel salgını, zaman kaybetmeden bu alanda bir dönüşüm yaratılması gerektiğini ortaya koyuyor. Dünya Sağlık Örgütü̈, sağlık hizmetlerinde harcanan kaynakların %20-40'ının israf edildiğini bildiriyor. Sadece ABD'nin sağlık hizmetlerinde yılda 335 milyar dolar değerinde kaynak kaybının olduğu tahmin ediliyor. Bu, yapılan yatırımların geri dönüşünün alınamaması gibi sağlık personelinin potansiyelini tam olarak kullanamaması, düşük bir performans göstermesi ve insan sağlığının maksimum seviyede korunamaması anlamını taşıyor.
Bu paradoksun teknolojideki yeni gelişmelerle hızla çözülebileceğine inanıyoruz ve bunun en iyi örneklerini de ülkemizde sergiliyoruz. Bilgi İletişim Teknolojisinin (ICT) ve diğer yeni kablosuz ve mobil iletişim protokollerinin kullanılmasıyla hastanelere özel akıllı teknoloji altyapısı kuruyoruz. Hastane için merkezi bir sinir sistemi olarak hareket eden bu altyapı güç, bina yönetimi, güvenlik ve IT gibi geleneksel olarak farklı sistemleri entegre ediyor ve böylece sistemler arasında iletişimi sağlamanın yanı sıra gerçek zamanlı izlemeyi, optimizasyonu ve otomasyonu etkin hale getiriyor. Bir hastanedeki sistemler birbiriyle “konuştuğu” zaman, altyapı bir bütün olarak güçleniyor ve sahip olunan bilgiyi artırarak tüm kaynaklar için daha etkin bir kullanım sağlıyor. Böylece sağlık personeli çok daha verimli ve üretken bir şekilde çalışabiliyor, hastaların bakımında önemli bir gelişim sağlanıyor ve işletme maliyetleri minimuma indiriliyor. Bunun ilk örneklerini Türkiye’de dijital hastane konseptinin öncülerinden Liv Hospital Gaziantep ve HIMSS tarafından dijital hastane unvanıyla tescillenen Mersin Entegre Şehir Hastanesi gibi özel projelerle hayata geçirdik. Pandemi ile önemi çok daha iyi anlaşılan bu sistemlere öncülük ederek ülkemize sunduğumuz hizmetleri derinleştirmekten büyük bir gurur duyuyoruz.
Sağlıkta dijitalleşme konusunda geleceğe dönük vizyonunuz nedir?
Biz sağlık sistemlerinde şimdiden geleceği temsil ediyoruz. Nesnelerin İnterneti tabanlı, uçtan uca bağlı sistemlerle kusursuz hizmetlerin sunulmasını sağlıyoruz. Bir sonraki adım içinse hastanelerin “uzaktan” yönetimine odaklanıyoruz.
Bugün uzaktan erişim ve sorun gidermeyi mümkün kılan bir bina bakım sistemiyle elektrikli sistemler, HVAC, medikal hava kompresörleri, O2 depolama ve acil durum O2 banklarının günlük kontrollerinin daha verimli bir şekilde yapılabileceğini biliyoruz. Aynı zamanda akıllı bir uzaktan yönetim platformuyla tesis yönetimi personelinin seyahat sürelerinde ve kaynak kullanımında elde edilecek ciddi azalmalar olacaktır.
Dolayısıyla uzaktan yönetilen operasyonların mevcut teknolojiyle, sadece alarmlara tepki verilmesinin, güç kalitesi dalgalanmaların engellenmesinin ve benzer sorunların engellenmesinin çok ötesine geçebileceğine inanıyoruz. Mevcut öngörme, önlem alma, proaktif olarak sorun giderme ve çözme kapasitesileri inovatif teknolojilerle güçlendirilebilir. Hastane bina yönetimi sistemleriyle sorunlar, yüksek kaliteli verilerle kesintiye neden olmadan engellenebilir.
Bu anlamda uzaktan yönetim çözümleri; pandemi veya doğal afet gibi daha önce görülmemiş koşullara maruz kalan kuruluşların daha hızlı ve daha esnek bir şekilde uyum sağlamasını mümkün kılarak iş sürekliliği ve hasta ve personel güvenliğini sağlar.
Yenilikler geliştirmek kadar sağlık sektörünün bu vizyona ortak olması ve bu sayede içinden geçmekte oldukları zorlu koşullarda güçlü bir destek bulmalarını da önemsiyoruz. Bunun bir yansıması olarak 17 Kasım’da, online olarak düzenleyeceğimiz Innovation Summit etkinliğimizin ana gündem maddelerinden biri de “Hastanelerde Sürdürülebilirlik ve Esneklik” olacak. Bu oturumda, sağlık tesislerinde dijital ve elektriksel altyapılar ile geleceğin dijital hastane konseptlerini ve iş birliği olasılıklarını tartışacağız. Bu yıl 3.000’e yakın profesyonelin katılımını öngördüğümüz etkinlik hem ulusal hem de uluslararası arenadan uzmanların özel sunumlarına sahne olacak. İnteraktif bir ortamda güçlü bir networkten faydalanma imkânı sunduğumuz bu dijital buluşmada katılımcıların 3D inovasyon merkezi turu ile de yenilikleri deneyimleme fırsatı olacak.
Daha fazla bilgi ve kayıt için : https://www.se.com/tr/tr/about-us/events/innovation-summit-world-tour.jsp?dkdjd
İlandır...