Güncelleme Tarihi:
TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski, koronavirüs sürecinde dünya devletlerinin birbirine muhtaç olduğu gerçeğini bir kez daha görüldüğünü düşünüyor. Türkiye’nin bu dönemde sağlık sistemi ve sağlık çalışanları sayesinde birçok ülkeye göre iyi bir sınav verdiğini vurgulayan Kaslowski, “Koronavirüs sonrasında ‘Bize bir şey olmaz’ diyebilecek hiçbir ülkenin kalmadı. Dünyada güvenli liman diye bir yer yok, krizler ortak” diyor. Sağlık sistemimiz ve sağlık emekçilerimizin bu süreçte çok başarılı bir sınav verdiğini söyleyen Kaslowski, krizden Türkiye’nin güçlenerek çıkabilmesi için yapılanları, TÜSİAD’ın koronavirüs günlerini ve dünyada değişen dengeleri değerlendirdi.
Sizce dünya bu süreçten nasıl dersler çıkaracak?
Küreselleşme tam durdu derken herkesin aslında dünyada sınırların ortadan tamamen kalktığını öğrendiği bir süreç yaşadık. “Bize bir şey olmaz” diyebilecek hiçbir ülke kalmadı. Dünyada güvenli liman diye bir yer yok, krizler ortak. Sağlık ve ekonomi başta olmak üzere pek çok krizin, küresel koordinasyona ve küresel politika tepkisine ihtiyaç duyduğu bir gerçek. Ayrıca bir ülkenin tedbirleri almakta gecikmesinin bile tüm dünyaya maliyetleri olabiliyor. Her ülke bir diğeri ile işbirliğine muhtaç. Türkiye bu zor zamanlarda gelişmiş ülkeler dahil birçok ülkeye yardım etti. Bu krizden ülkeler arasındaki önyargıları kırarak, uluslararası işbirliği ve politika koordinasyonunu güçlendirerek çıkacağımıza inanıyorum.
3.5 TRİLYON DOLARLIK KAYIP
Üretim süreçleri ve dünya ticaretinde nasıl bir değişim bizleri bekliyor?
Salgının boyutu, kapanan sınırlar ve ülkelerin aldıkları tedbirler ticaretin seyrini belirleyici nitelikte. Dünya Ticaret Örgütü mal ticaretinde 2020 yılı için yüzde 13 ile yüzde 32 arasında bir düşüş bekliyor. Özellikle elektronik ve otomotiv gibi sektörlerde ticaret çok daha olumsuz etkilenecek. Diğer taraftan taşımacılık ve seyahat kısıtlamaları da hizmet ticaretinin benzer şekilde olumsuz etkilenmesine sebep olacak. Toplam ticarette 3.5 trilyon dolarlık bir kayıp beklentisi var. Toparlanma sürecinde ise tedarik zincirleri önemli oranda çeşitlendirilirken, istikrarlı ve öngörülebilir ülkeler tercih edilecek.
TÜRKİYE FARKINI ORTAYA KOYDU
Devletler nasıl bir sınavdan geçiyor?
Sağlığı erkenden ön plana koymayan ve sağlık sistemleri yeterince güçlü olmayan ülkeler ekonomik olarak da bugün daha ağır bir bedel ödüyor. Türkiye’nin farkı da burada ortaya çıkıyor. Sağlık sistemimiz ve sağlık emekçilerimiz çok başarılı bir sınav veriyor. Buradan daha hızlı bir çıkış için tüm ülkelerin içe kapanmacı politikalar yerine daha çok küresel koordinasyon ve işbirliği içerisinde olması gerekiyor.
TÜSİAD üyeleri bu süreci nasıl geçiriyor?
Üyelerimiz çok zor bir dönemle karşı karşıyalar. Salgından etkilenmeyen bir sektör yok. Tüm üyelerimiz hem çalışanlarını korumak hem de işletmelerinin devamını sağlamak için çaba harcıyorlar. TÜSİAD olarak üyelerimizle salgının en başından bu yana ülkemizin yanındayız. Bazı üyelerimiz sağlık sistemine gerekli ekipmanları sağlamaya odaklandı. Bazıları ise ayni ve maddi desteklerle ihtiyaç sahiplerinin yanında oluyorlar. Üyelerimizin ülkemize destek olan bu çalışmalarıyla gurur duyuyoruz. Dayanışma ile bu süreci aşacağız. Üyelerimizin yaşadığı sorunları ve çözüm önerilerini hızla alabilmek üzere bir koronavirüs portali hayata geçirdik. Topladığımız görüşleri mercilere sunuyoruz.
DÖNÜŞÜME SARILMALIYIZ
Çalışanın eve kapanması neleri değiştirecek?
Daha önce acaba işleri uzaktan yapabilir miyiz diye tereddüt ediliyordu. Hepimiz için öğretici bir süreç ve değerli bir kazanım oldu. İnternet altyapısının ve teknoloji şirketlerinin dijitalleşmede ve rekabette ne kadar önemli olduğu da yeniden ortaya çıktı. Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan 1 milyon yazılımcı projesi bu dönemde çok anlamlı. Dijital dönüşüme daha çok sarılmalıyız.
HANELERE DİREKT KATKI
İşsizlik ve yoksullukla mücadele için neler yapılmalı?
Türkiye pek çok önlem aldı. Kısa çalışma ödeneği bizce en ideali. Daha fazla kişinin destekten yararlanabilmesi için koşullar daha da esnetilmeli. Ücretsiz izine de devlet asgari ücretin yarısına yakın bir destek veriyor. Bunları çalışan tarafında yaşanan kayıpları bir nebze telafi etmek için faydalı. Üyelerimiz devletin sağladığı desteğin üzerine kendileri de koyarak, çalışanlarına destek oluyorlar. Kayıt dışı çalışma ülkemizde maalesef çok yaygın. Bu nedenle belli bir gelir düzeyinin altındaki hanelere direkt destek verilmeli.
KARİYER ÖYKÜSÜ
Simone Kaslowski ilk ve orta öğretimini İstanbul’da tamamladıktan sonra ABD’de Clark Worchester Üniversitesi’nde okudu. Üniversite sonrasında aile şirketleri olan Organik Kimya’da çalışmaya başladı. 1995 yılında Organik Kimya’nın CEO’su oldu. Türkiye’nin yanı sıra Hollanda ve İsviçre’de de üretim yapan Organik Kimya, alanında öncü şirketlerden biri. Kaslowski de TÜSİAD’ta öncelikle Kimya Görev Gücü Başkanlığı yaptı. Ardından AB İşleri Komisyon Başkanlığı ve AB Yuvarlak Masası Başkanlığı yaptı. 2019 yılında TÜSİAD başkanı olan Kaslowski, 3 çocuk babası ve İngilizce, İtalyanca ve Fransızca biliyor.