Sağduyu zirvesi

EŞİTSİZLİKLERE karşı mücadele, ulusal ve uluslararası düzeyde kalkınma çalışmalarında bulunmak için G-20’nin ‘sivil’ ayağı olarak kurulan C-20’nin (Civil Society 20) Türkiye Başkanı Zeynep Bodur Okyay, Kasım ayında Antalya’da yapılacak olan ‘G-20 Zirvesi’nde sivil toplumun sesi olmayı amaçladıklarını anlattı. G-20 Zirvesi’nin Türkiye’de yaşanan son olaylar nedeniyle iptal edilmesinin söz konusu olmasını beklemediklerini söyleyen Zeynep Bodur Okyay, “20 yılda gelen bir fırsat bu. Türkiye bu toplantıya en iyi şekilde ev sahipliği yapacaktır. Bizim amacımız da sağduyuyu ‘G-20 Zirvesi’ne entegre etmek. Bizler de sağduyulu olmalıyız. Kalkınmanın en önemli engeli eşitsizlik. Her konudaki eşitsizliklerin karşısında olmalıyız. Fırsat eşitliği olmadığı için insanlar göç ediyor. Kadınların ekonomiye katılımı olmadan kalkınma olmuyor. Hala dünyada 1.4 milyar insan elektriğe ulaşamıyor. G-20 ülkeleri insan odaklı kalkınma modeline geçmeli” dedi.

MASTER YAPMIŞ GİBİYİM

Kale Grubu Başkanı ve Ceo’su olan Zeynep Bodur Okyay, Haziran ayında eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın önerisi ve Cumhurbaşkanı’nın atamasıyla C-20 Başkanlığı’na getirildi. Zeynep Bodur Okyay, C-20’nin yönetim kurulunda 14 Sivil Toplum Örgütü temsilcisiyle birlikte C-20 gündemini ve G-20’ye sunulacak C-20 Bildirisi’nin hazırlık çalışmalarını yürütüyor. “İş dünyasının bir temsilcisi olarak 9 aydır ben de çok şey öğrendim, master yapmış gibiyim. Benim de sivil toplum konusunda farkındalığım arttı. C-20 demokrasimiz için de çok önemli” diye konuşan Zeynep Bodur Okyay, Paşabahçe’deki evinde yaptığı toplantıda C-20’nin yaptığı çalışmaları aktardı. Toplantıya C-20 Yönetim Kurulu’ndan da temsilciler katıldı.

BİZ DİYORUZ Kİ

15-16 Eylül tarihlerinde Boğaziçi Üniversitesi’nin ev sahipliğinde Civil20 (C-20-Sivil Toplum 20) zirvesi düzenlenecek. Bu zirveye 52 ülkeden 400’e yakın sivil toplum temsilcisinin katılacağını söyleyen Zeynep Bodur Okyay, ‘Biz Diyoruz ki’ sloganıyla bir araya gelecek STK’ların 14’ünün az gelişmiş ülke temsilcileri olduğunu anlattı ve “Kasım ayındaki zirvede amacımız sivil toplumun sesini duyurmak” dedi. C-20 Türkiye’nin Yönetim Kurulu’nda TÜSEV, İKV, Oxfam International, Türkiye, WWF-Türkiye, KAGİDER, TEGV, Uluslararası Şeffaflık Derneği, Türkiye Avrupa Vakfı, Habitat Türkiye Kalkınma ve Yönetişim Derneği, KEDV, Türkiye Sakatlar Konfederasyonu, gözlemci olarak AÇEV ve TEMA Vakfı) bulunuyor. Son 8 aydır çalışmalarını 4 ana başlıkta toplayan C-20 Türkiye, önceliklerini yaptığı küresel bir anketle belirledi. 6 dilde hazırlanan ve dünyanın 91 ülkesinden 1200’e yakın katılımcının görüşlerini alan bu ankette, Yönetişim, Kapsayıcı Büyüme, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Sürdürülebilirlik 4 ana tema olarak belirlendi.

Hangi konular irdelenecek?

C20’de ‘Yönetişim’ başlığı altında yolsuzlukla mücadele ve vergi adaleti konuları, ‘Kapsayıcı Büyüme’ çerçevesinde istihdam ve eğitim dahil olmak üzere temel sosyal hizmetler, ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ kapsamında kadınların ekonomiye katılımı ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin önündeki yapısal ve sosyal engellerin kaldırılması, ‘Sürdürülebilirlik’ konusunda da yenilenebilir enerjiye adil ve eşit erişim, iklim finansmanı ve karbon emisyonunu azaltmak gibi konular irdeleniyor.

Karşılığı ödenmemiş emek

ZEYNEP Bodur Okyay, C-20’nin konularından birinin kadınların istihdamının artırılması olduğunun altını çizerek, “Yaşlı bakımı, çocuk ve engelli bakımı gibi konular kadınların üzerinde. Bu da ‘karşılığı ödenmemiş emek’ olarak tanımlanıyor. Bu yük dünya GSMH’da yüzde 10 ile yüzde 40’lık bir yük. Bu yükün kamu tarafından paylaşılması gerekiyor. Ekonomik büyüme olsun ama adil olsun. C-20 gündemi bu yüzden önemli’ dedi. G-20 ülkelerinde kadın iş gücü oranının yüzde 52 olduğunu, bunun da artırılması için çalışıldığını, 2025’e kadar da 100 milyon kadının daha istihdama katılmasının amaçlandığını anlattı. Bodur, hala kadınların eşit işe eşit ücret almadığının da altını çizerek, ‘Kadınlar için ekonomik hayatta da pozitif ayrımcılığın uygulanması konusunu tartışmalıyız’ dedi.