Güncelleme Tarihi:
Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Genel Başkanı Aydın Ağaoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, günümüzde çok yaygınlaşan ve artık mahalle arasındaki marketlerin bile vermeye başladığı "sadakat kartları"yla işletmelerin, müşterilerini adeta kendine bağımlı hale getirmeye çalıştığını söyledi.
Müşterilere puan kazandırdığı, her müşteriye özel indirim oranları uyguladığı belirtilen bu kartlarla tüketicilerin ilgili firmalarca sınıflara bile ayrıldığını belirten Ağaoğlu, "Birçok tüketici, bu kartlar olmadan indirim sağlanmadığı için zorunlu olarak alıyor ancak cüzdanlar, bu kartlarla doldu, patlama noktasına geldi. Asıl önemli olan, kimlik ve ehliyetleri bulurken bu kartlar arasında adeta kuyu kazılıyor" dedi.
KARTLIKLARDA DA YER KALMADI
Cüzdanları dolduran bu kartlar için tüketicilerin "kartlık" aldığını ancak bunlarda da yer kalmadığını ifade eden Ağaoğlu, "Bir tüketici sadece bir akaryakıt firması, market ya da giyim firmasından kart almıyor. Cüzdanda ya da kartlıkta birkaç akaryakıt, 3-4 giyim, 4-5 market gibi her birinden birden fazla kart bulunuyor. Bu da kart yoğunluğuna yol açıyor" diye konuştu.
Ağaoğlu, tüketicilerin artık çiple yaşadığını belirterek, "Vatandaşlar olarak üretim ve tasarruf ekonomisine yönelmeliyiz. Şu an yaptığımız çılgınlık. Artık bakkallar ve mahalle manavları bile neredeyse özel alışveriş kartları yaptırıyor. Vatandaşların cüzdanları artık bu kartları almıyor" ifadesini kullandı.
Tüketicilere bu kartları almamaları konusunda tavsiyede bulunan Ağaoğlu, şunları kaydetti.
"Bu kartlar için özel kartlıklar, çantalar üretilince adeta yeni kazanç kapılara açıldı. Mağaza kartı indirim sağlıyor düşüncesiyle tüketici satın almaya teşvik ve tahrik ediliyor. Mağaza kartlarını alırken tüketiciler iki türlü riskle karşı karşıya kalıyor. Birinci risk, tüketicide harcama eğilimini yükseltiyor. İkinci risk ise başımızın belası olan istenmeyen mesajların bizim rızamızla cep telefonu veya e-posta adreslerimize ulaşmasına yol açıyor."
BU KARTLARA DAHA ÇOK HARCAMA YAPILMASINI TEŞVİK EDİLİYOR
Bilinçli Tüketiciler Platformu Sözcüsü Mehmet İmrek de bazı marketlerin kendi markalarıyla özdeş kart üreterek 1 liraya müşterilerine sattığını aktardı.
Küçük bir bedel gibi görünen market kart bedellerinin müşteri potansiyeli göz önüne alındığında yeni bir kazanç kapısının aralandığını belirten İmrek, "Türkiye'de, hızla gelişen marketçilik sektörü bugün yaklaşık 14 bin şubeli market zincirlerine ulaşmıştır. Bu sayı göz önüne alındığında küçümsenmeyecek bir sayıda değişik markalardaki market kartının müşterilerinin para cüzdanlarında ya da anahtarlıklarında bulunmaktadır" dedi.
İşletmelerin veya firmaların sadakat kartlarıyla müşterilerinin tüketim alışkanlıkları, alışveriş sıklığı, market harcamaları ve kişisel bilgilerine sahip olduklarını vurgulayan İmrek, şunları kaydetti:
"Sadakat kartlarıyla müşterilerin belirli bir harcama yapmaları karşılığında kasadan indirim veya bonus puan kazanacakları ve biriken bonus puanlarla düzenlenen promosyon hediye çekilişlerinde hediyeler kazanacağı vurgusu yapılarak, müşterilerin daha çok harcama yapmaları teşvik edilmektedir. Özellikle yine bu kartlarla yapılacak harcamalarda indirim sağlandığı ve hediye bonus puan kazanıldığı belirtilerek tüketicilerin firmaya ait kartı edinmeleri için personel tarafından yönlendirme yapılmaktadır ancak biriken bonus puanların ne kadar olduğunu ve ne süreye kadar geçerli olduğu konusunda müşteriler bilgilendirilmemektedir. Bu bilgiyi sağlayacak teknolojik cihazların işletmelerde olmadığı, olanların da çalışmadığı tespit edilmiştir"