Güncelleme Tarihi:
SABANCI Holding'in CEO'su Hasan Güleşçi'nin Sabancılar'la 40 yıllık beraberliği bitti. Güleşçi'nin Sabancı Holding'ten kendi isteğiyle ayrıldığını dün Sakıp Sabancı açıkladı. Güleşçi'nin yerine Sabancı'nın Otomotiv Grubu Başkanı Hazım Kantarcı getirildi.
SABANCI Holding'in zirvesinde görev değişimi yapıldı. Kendi isteğiyle Sabancı Holding Chief Executive Officer (CEO) görevinden ayrılan Hasan Güleşçi'nin yerine Hazım Kantarcı getirildi. 31 Temmuz'dan görevinden ayrılacak olan Hasan Güleşçi, hem organizasyonun önünü açmak; hem de ailesi ve kendine daha çok vakit ayırmak isteğiyle ayrılma kararı aldığını söyledi.
Sabancı Holding'in en üst yönetim kademelerinde yapılan organizasyonel değişiklik, Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı, Sabancı Holding CEO'su Hasan Güleşçi ve Otomotiv Grup Başkanı Hazım Kantarcı'nın katıldığı basın toplantısı ile duyuruldu.
Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı, toplantıda yaptığı konuşmada, Hasan Güleşçi ile 40 yıldan ve Hazım Kantarcı ile de 30 yıldan fazla el ele, kol kola yolculuk yaptıklarını söyledi.
Hasan Güleşçi'nin, hem genç insanlara yeni fırsatlar açmak, hem ailesine ve kendisine daha fazla zaman ayırmak için görevinden ayrılmak istediğini belirten Sabancı, Güleşçi'nin haklı olduğunu, bu işi Hazım Kantarcı ile götürmeye karar verdiklerini bildirdi.
Sabancı, 1921'lerde küçük bir atölyede iç pazara üretim yapmakla başlayan Sabancı öyküsünün, bugün uluslararası boyutlara ulaştığını, yabancılarla önemli ortaklıklar kurduğunu ve yurtdışında büyük başarılara imza attığını hatırlatarak, şöyle dedi:
‘‘Bu çalışmalarımız sırasında, Hasan Güleşçi, Hazım Kantarcı ve diğer çok değerli arkadaşlarımız vardı. Global gidişatta yollarda izler bırakan, Arjantin'de fabrika, Brezilya'da fabrika, Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde fabrikalar, ABD'de fabrikalar diye buralara geldik. İş bitti mi? Hayır. Hiçbir zaman durmak yok, hudut yok, limit yok.’’
Sakıp Sabancı, Sabancı Holding'de yaptığı başarılı çalışmalardan dolayı Hasan Güleşçi'ye teşekkür plaketi verdi.
AYRILMA KARARI UÇAKTA
Güleşçi, Sabancı Topluluğu'nda 1961 yılında işe başladığını, 40 yıllık çalışma hayatının 27 yılını en üst kademelerde geçirdiğini söyledi. Güleşçi, ayrılma isteğini de Ekim 1999'da Brezilya ve Arjantin'deki açılış törenlerine katılmak için Sakıp Sabancı ile yan yana yaptığı seyahat sırasında, uçakta söylediğini açıkladı.
AİLENİN FERDİ
Kendisini Sabancı ailesinin bir ferdi olarak gördüğünü söyleyen Güleşçi, şöyle devam etti:
‘‘Sabancı ailesinin her bir ferdine teşekkür etmek isterim. Sakıp Bey beni zaman zaman ‘bizim altıncı kardeşimiz' diye tanıtır. Ben de kendimi ailenin bir ferdi gibi görmüşümdür. Topluluktaki 40 yıllık keyifli seyahatimi noktalıyorum. Bu seyahat sırasında Sakıp Bey dimdik arkamda olmuştur. Zaten başka gruplara göre en fazla yetkisi olan CEO ben olduğumu düşünüyorum. Güven nedeniyle, 500 milyon dolarlık anlaşmaya bile kendi başıma imza atabilirdim.’’
Güleşçi’nin 40 yıllık bilançosu
Sabancı Topluluğu'nda geçirdiği 40 yılı rakamlarla anlatan Hasan Güleşçi, şöyle konuştu:
Sabancı Topluluğu'nda 1961 yılında Yağsa, Marsa, Akbank, Bossa, Oralitsa, Sapek ve Aksigorta olmak üzere 7 şirket vardı. Toplam ciro 18 milyon dolardı.
1980-2000 yılları arasında; ciromuz 1.3 milyar dolardan 10.5 milyar dolara, kárımız 132 milyon dolardan 1.7 milyara ulaştı. Aktiflerimiz 2.2 milyar dolardan 13.6 milyar dolara yükseldi. Özkaynaklarımız 141 milyon dolardan 3.8 milyar dolara çıktı.
1970 yılında projeler müdürlüğüne atandım. Bugün faaliyette bulunan pek çok tesisin fizibilitesini yaptık, teşvik belgesini aldık.
1973 yılında Kordsa'nın kuruluş ve işletmeye alınması görevini üstlendim. Sabancı Topluluğu'nun en genç genel müdürü olarak Kordsa'nın başına getirildim.
1981 yılında Lassa Genel Müdürlüğü'ne atandım. Lassa'nın Türk oto lastiği pazarındaki liderliğinin temellerinin atılışı o günlerde başlamıştır.
1985 yılında Sabancı Holding Genel Koordinatörlüğü ve Yönetim Kurulu üyeliğine atandım. Bu görevim sırasında DuPont ile Dusa, Bekaert ile Beksa Bridgestone ile Brisa; Philip Morris ile Philsa ve PMSA; yine Philip Morris'in gıda grubuyla Marsa-KJS ve Kraftsa; CBR ile Akçansa; Danone ile Danonesa ve Carrefour ile Carrefoursa joint venturlarının müzakerelerini ekibimle yürüttük. Yine bu dönemde; IBM'le I-Bimsa, International Paper ile Olmuksa; Toyota ile Toyotasa, Yazaki ile Yazakisa, Koch-Saba grubuyla Sakosa; Arcadia grubuyla Giysa joint venture'ları kuruldu. Son iki yılda ise Dusa International; poliyester konusunda da DupontSa International global ortaklıkları oluşturuldu.
6 Nisan 2000 tarihli yapılanmayla CEO'luk kurulmuş ve grup başkanları CEO'ya bağlı ve ona karşı sorumlu hale getirildi.
Eşten sitem
SABANCI Holding CEO'su Hasan Güleşçi'nin görevinden ayrılması nedeniyle düzenlenen tören, duygusal anlara sahne oldu. Konuşması sırasında gözyaşlarını tutmakta zorlanan Hasan Güleşçi, sık sık gözlerini oğuşturdu. Güleşçi, 40 yıllık beraberliğe son verme kararını nasıl verdiğini, şu sözlerle anlattı:
‘‘Sakıp Bey ve diğer kardeşlerle uzun yıllardır birlikteyim. Adana'da beraber aynı sıralarda okuduk. Daha sonra İngiltere'de birlikte kaldık. Sonrasında ise Sabancı Topluluğu'nda birlikte çalıştık. Eşim bir gün, bu durumu hatırlatarak, ‘Evli olmamıza rağmen, benden daha fazla Sabancı ailesiyle birliktesin’ dedi. Ben de eşimin bu sözlerini Sakıp Beye ilettim.’
Güler Sabancı, dünyanın en zengin 100’üncü kadını
FORBES Dergisi, Ağustos sayısında yayınladığı ‘‘Dünyanın En Zengin 200 Kadını’’ listesinde Güler Sabancı'yı dünyadaki 100'üncü en zengin kadın olarak tanıttı. Birinci sırada 46 milyar dolarlık servet sahibi dünyanın en büyük perakendesi Wal-Mart'ın hissedarlarından Helen Walton, ikinci sırada 14.3 milyar dolarlık servetiyle L'Oreal'in sahibi Liliane Bettencourt yer alırken, Türkiye'nin en büyük holdingi Sabancı Grubu'ndan Güler Sabancı'nın 910 milyon dolarla dünyanın en zengin 100 kadını arasına girdiği gözlendi.
Sabancı Grubu'nun lastik operayonunu 67 yaşındaki holdingin başı Sakıp Sabancı'nın kuzeni Güler Sabancı'nın yürüttüğüne dikkat çekildi ve grubun cirosunun 10 milyar dolar olduğu kaydedildi. Grubun bazı bölümlerini halka arz etme hazırlıkları olduğu belirtildi. Türkiye'nin orta vadedeki geleceğinin çok umut verdiği ve zamanlamanın bu döneme rastladığı yorumu yapıldı.