Güncelleme Tarihi:
İki üniversitenin yönetim bilimleri okulları arasında yapılan anlaşmada, öğrenci ve öğretim üyelerinin eğitim ve araştırma amaçlı değişimi de yer alıyor. Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi’nden 43 öğrenci de MIT’e giden ilk öğrenci grubu olurken, burada hem derslere katılarak, hem de ABD iş dünyasını tanıma fırsatı yakaladılar.
Bu yıl ilk defa
Sabancı Üniversitesi Executive MBA (Yönetici MBA) Direktörü Mahmut Beyazıt, Sabancı Üniversitesi’nde Executive MBA programının 10 yıldır devam ettiğini, ancak daha önce uluslararası bir bileşeni olmadığını dile getirerek, şöyle konuştu: “MIT ile yaptığımız anlaşma kapsamında, programımıza bu üniversiteye iki haftalık geziyi ekledik. Bu yıl ilk defa yapılıyor. MIT gibi girişimcilik, inovasyon, araştırma gibi alanlarda bir numara olan bir okulun olanaklarından faydalanmak çok önemli.”
Yönetici de var, patron da
Yaşları ortalama 34 olan öğrenciler arasında orta kademe yönetici, genel müdür, genel müdür yardımcılarının yer aldığını, kendi işinin sahibi bazı öğrencilerin de bulunduğunu kaydeden Mahmut Beyazıt, “Öğrenciler, çok heyecanlı ve hevesliler. Birçok öğrenci için 16 aylık Executive MBA programının en ilginç olayı bu değişim” diye konuştu. Executive MBA programına katılanların kariyerlerine ivme kazandırdıklarına da işaret eden Beyazıt, 2009’da verdikleri 30 mezundan 20’sinin daha büyük bir şirkete transfer olduğunu ya da kendi şirketinde terfi aldığını, kalanların da kendi şirketlerinin sahibi olduğunu söyledi.
Geniş ağ açılacak
Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi’nden, MIT Sloan School of Management işbirliği ile Sloan’un Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Kore gibi ülkelerin önde gelen işletme okullarının oluşturduğu ağın bir parçası haline geleceğini vurgulayan Beyazıt, şunları söyledi: “Önümüzdeki yıl tercihli olarak öğrencilere Rusya, Brezilya gibi bazı ülkelerdeki üniversitelere de gitme şansı tanıyacağız. Mayıs ayında ise MIT’den öğrenciler İstanbul’a gelecek. Sloan ile uzun vadeli işbirliği sayesinde Türkiye’deki öğrencilerin yanısıra, bölgenin tümünden gelecek öğrencilerin de programımıza ilgisinin artacağına inanıyoruz.”
Kimyamız tuttu
MIT Sloan School of Management Uluslararası Programlar İcra Direktörü David Capodilupo ise Çin, Hindistan, Rusya, Lizbon, Brezilya gibi ülkelerde işbirlikleri bulunduklarını belirterek, şunu söyledi: “Türkiye önemli bir yükselen pazar. Önümüzdeki on yılda dünyanın en iyi oyuncularından olacak. Biz de yükselen ülkelerde yer almak, bu ülkelerde işbirlikleri yapmak istiyoruz. Sabancı Üniversitesi ile kurumsal kültürlerimiz uyuştu. Kimyamız tuttu ve geleceğin liderlerini oluşturmak gibi ortak hedeflerimiz var. İstanbul’da bir partnerimiz olması gerçekten çok güzel.”
ABD’de iş çevresini tanıyacaklar
İŞBİRLİĞİ kapsamında her yıl Sabancı Executive MBA öğrencileri, iki haftalık bir eğitim programıyla MIT Sloan’a giderek ABD’deki iş ortamını tanıyacak. Öğrenciler Boston çevresindeki şirketleri ziyaret edecek ve MIT Sloan öğretim üyelerinin seminerlerine katılacak. MIT Sloan öğretim üyeleri de yıl boyunca Sabancı Üniversitesi’ni ziyaret ederek seminerler verecek. MIT Sloan, her yıl Sabancı Üniversitesi’nden öğretim üyelerini de Sloan’da araştırmacı olarak konuk edecek.
Liderlikleri gelişiyor
MIT Sloan School Öğretim Üyesi Profesör Deborah Ancona, MIT’nin model bazlı eğitime odaklandığını ifade ederek, kendisinin Sabancı öğrencilerine liderlik üzerine dersler verdiğini anlattı. Okulların yanı sıra firmalara da benzer eğitimler verdiklerini kaydeden Ancona, “Problemlerle baş etmek için yeni yöntemler öğretiyoruz. Buradan kendilerine daha çok güvenen liderler olarak, daha hedef odaklı, daha fazla bağlantıyla ayrılıyorlar” diye konuştu.
Ortaklık bir takım oyunudur, egolarınızı kapıda bırakın
SABANCI Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Massachusetts Institute of Technology (MIT) Üniversitesi Sloan İşletme Fakültesi’nde düzenlenen ‘İnovatif Liderler Serisi’ kapsamında verdiği konferansta, her liderin kendine has bir aracı olduğunu belirterek, “Benim özel aracım arama konferansı oldu” dedi.
Uzlaşma becerilerinin önemi
Türkiye’nin son otuz yıllık çerçevesinde, kariyerindeki kilometre taşlarını ve tecrübelerini katılımcılarla paylaşan Güler Sabancı, Sabancı Topluluğu’nun kuruluşundan ve iş hayatına başladığı Lassa’dan söz etti. 1985 yılında, 30 yaşında, Topluluğun kord bezi şirketi Kordsa’nın genel müdürü olduğunu belirten Sabancı, “1980’ler Sabancı için birlikte çalışma ve işbirliği dönemiydi. Türkiye dışa açıldıkça biz de onun izinden gidiyorduk. Yüzde 50-50 oranında bir uluslararası ortaklığa ilk kez 80’li yıllarda girildi. Ortaklık görüşmelerini ben yürüttüm ve bunlardan çok şey öğrendim. Her şeyden önce uzlaşma becerilerinin önemini ilk elden öğrendim ve sahip olduğum becerileri geliştirme fırsatı buldum” diye konuştu.
Ortaklıkta egoları bırakın
Ortaklıklar hakkında bilinmesi gerekenleri ‘en kötü senaryoyu beklemelisiniz, ancak en iyisi için hazırlık yapmalısınız’ olarak özetleyen Sabancı, şunları söyledi: “Ortaklık bir takım oyunudur. Ortaklarınız hem müttefikiniz hem de anlaşmayı sağlayana kadar rakibinizdir. Ama ortaklık kurulduktan sonra ideali, ortaklarınızla müttefik olmanızdır. Belçikalı Beakaert ile bir ortaklık planladığımız ilk zamanlarda, kurulacak yüzde 50-50 ortaklıkta kimin patron olacağına dair farklı sesler çıkıyordu. Sakıp Amcam “Patron proje olur” fikrine inandı. Dolayısıyla bir ortaklığa girerken egonuzu kapıda bırakmalı, projeye güvenmelisiniz”