Güncelleme Tarihi:
Sabancı Vakfı Başkanı Güler Sabancı, “Programa katılan her bir fark yaratan toplumsal gelişmede öncü rol oynadı, toplumsal gelişmenin birer neferi oldu” dedi.
800 başvuru oldu
Fark Yaratanlar programına bugüne kadar 63 ilden 800 kişi aday gösterildi. En çok başvuru eğitim-öğretim alanında ve İstanbul, İzmir ve Ankara illerinden ulaştı. Adaylar, program ekibi ve danışma kurulunca değerlendirildi. Seçilen fark yaratanların program videolarının hazırlanması sürecinde 450 kişiyle röportaj yapıldı, 65 bin kilometre yol katedilerek çekimler tamamlandı.
Cesaret göstermeli
İnsanların mutluluğunun yaşama, çevreye katkıda bulunmaktan geçtiğini belirten Güler Sabancı, şunları söyledi: “İnsanlar toplumsal gelişime katkı sağlamak ve daha iyi bir insan olmak için cerasert göstermeli, daha aktif olmalı. Ben insanlığın içinde bu iyiliğin olduğuna inanıyorum. İnsanların hayatlarında fark yaratan çalışmalar Türkiye’nin toplumsal gelişiminde önemli bir kaldıraç vazifesi görüyor. Bu iyi örnekler başkalarına da ilham veriyor, diğerlerini de harekete geçiriyor.”
Çorbada tuzumuz olsun
Toplumsal gelişme adına yapılan projelerin geniş çapta bir değişim ve katılım sağlaması için iletişim boyutunun büyük önem taşıdığına vurgu yapan Sabancı, şöyle konuştu: “Fark Yaratanlar programı bu açıdan oldukça başarılı oldu. Programa çıkan fark yaratanları tek tek aradık ve ‘Bu programa katılmak çalışmalarınıza nasıl katkı sağladı?’ diye sorduk. Çok olumlu geri bildirimler aldık. Programın, yaptıkları çalışmaları anlatmada önemli bir araç olduğunu vurguladılar.”
Ne ‘fark’ yarattılar
FARK Yaratanlar programına katılanların öyküleri özetle şöyle:
Hasan Çetin: mevsimlik tarım işçilerini temel haklarına kavuşturuyor, diğer illere projesiyle örnek oluyor.
Seda Sevin: Dar gelirli ailelerden genç kızları, kurduğu hentbol takımı ile topluma kazandırıyor.
Prof. Hüsamettin Koçan: Bayraktar Köyüne açtığı “Baksı Müzesi” ile unutulmuş el sanatlarıyla üretime teşvik ediyor.
Ali Mendillioğlu: Geri Dönüşüm İşçileri Derneği ile katı atık toplayan geri dönüşüm işçilerinin seslerini duyuruyor.
Selim Çavuş: ‘Okumayan Kalmasın’ projesiyle insanlara okuma alışkanlığı kazandırılmasına yönelik çalışıyor.
Prof. Ertuğrul Sabah: Seyyar diş tedavi üniteleri ile zihinsel engellilerin diş tedavilerini gerçekleştiriyor.
Özlem Öztürk: Köy köy, okul okul dolaşarak Diyarbakır ve Hakkari’de mayın ve çatışma atıklarına karşı yetişkin ve çocukları bilinçlendiriyor, ölümlere engel oluyor.
Serhat Enyüce: Sokaklarda çalışan çocukları “Polis Gücü Buz Hokeyi” takımı ile spora kazandırıyor, olimpiyatlara hazırlıyor.
Prof. Nurselen Toygar: Öncülük ettiği “Tane Tane Kapakları Toplayalım Adım Adım Engelleri Aşalım” kampanyası ile tüm Türkiye’yi hem çevre hem de engelliler için seferber ediyor.
Zeliha Serin: Derinin kalbi Bolu Gerede’de atık derilerin, el sanatları ile ekonomiye ve çevreye kazandırılmasını sağlıyor.
Tahir Dadak: Kurduğu Kalkınma Merkezi Derneği ile iç göç ve yoksullukla mücadele ediyor.
Senem Gül: İlk Adım Kadın Kooperatifi ile kadınların sosyal ve ekonomik hayata katılımlarını destekliyor.
Nihat Kihtir: İşitme engeli olanlar ile olmayanları örgütlüyor, işaret dilini yaygınlaştırıyor.
Selma Demirelli: Düzce’de kurduğu ‘Nilüfer Kadın, Çevre ve İşletme Kooperatifi’ ile kadın girişimciliğini destekliyor.
Selçuk Var: Şanlıurfa’da kurduğu Cur-Cuna Tiyatro Grubu’yla köylüleri, öğrencileri, öğretmenleri tiyatroda buluşturuyor.