Sabancı: ÖzelleÅŸtirmede paranın kaynağı sorulmalı

Güncelleme Tarihi:

Sabancı: Özelleştirmede paranın kaynağı sorulmalı
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 07, 2003 00:00

ÖzelleÅŸtirmede taliplerin ön incelemeden geçirilmesi gerektiÄŸini savunan Sabancı Holding Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Sakıp Sabancı, ‘‘Biri çıkıyor 'Ben ÅŸu bankayı alıyorum' oiyer, bankayı veriyorlar. Otomobil için ehliyet alacaksan bile seni inceliyorlar’’ diye konuÅŸtu. Sabancı, özelleÅŸtirmelerde ‘‘Bu para nereden gelecek’’ sorusunun da mutlaka sorulması gerektiÄŸini söyledi.Sabancı Holding Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Sakıp Sabancı, özelleÅŸtirme kapsamında satışa çıkarılan kurumlara talip olanların bir ön incelemeden geçirilmesini önerirken, paranın kaynağının da sorulması gerektiÄŸini vurguladı. Krizin etkilerinin geçmediÄŸine inanan Sabancı, ekonomide yaÅŸanan büyümenin sürdürülebilir olmasının önemine dikkat çekti. Türkiye'nin ekonomisini ve Hazine'sini güçlendirmeden ‘‘Zamanı gelince Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) kurtulacağız’’ gibi sözler etmesinin yanlış olduÄŸunu söyleyen Sabancı, ‘‘Bunlar erken söylenmiÅŸ laflar’’ uyarısında bulundu. Sabancı Holding Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Sakıp Sabancı ile özelleÅŸtirmeden Uluslararası Para Fonu'na (IMF), yatırımlardan büyümeye, yolsuzluklardan işçi-iÅŸveren iliÅŸkilerine, Sabancı'nın geleceÄŸine uzanan geniÅŸ bir yelpazede konuÅŸtuk. Ä°ÅŸ dünyası tek parti iktidarından çok umutluydu, beklentileriniz gerçekleÅŸiyor mu? AKP, bu avantajını kullanabiliyor mu?- Yeterince deÄŸil, çünkü alışkanlıklar, belli politikalar var. Tek parti avantajı önümüzde, ama bu fırsatı yeterince yakalayamadık. Biraz daha sabırlı olmalıyız. Rahmetli Turgut Özal'ı zamanında çok tenkit ederdik, bir telefonla arar, emir verirdi. Ben de tenkit edenlerden biriydim, ama o doÄŸruymuÅŸ o günün Türkiye koÅŸullarına göre öyle davranması gerekiyormuÅŸ. Bu hükümetin, irade bende, millet beni seçti diyerek bazı iÅŸlerde tavrını koyması gerekiyor. Özal'ın aynısını yapmayalım ama cesur olalım.Hükümetin, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile iliÅŸkilerini nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?- IMF, bir vaka. Derdi olan memleketlere çaÄŸrılan bir müessese. Sen hatalar yap, yap, yap, ondan sonra 'Niye bana geldin, reçete yazıyorsun' de. IMF'in söylediÄŸi laflar da hoÅŸa gitmiyor. Çünkü vakayı görmek istemiyoruz, üstünü örtmeye alışmışız. Hükümet son zamanlarda, 'Filan tarih gelince IMF'ten kurtulacağız ya da ayrılacağız' gibi laflar söylüyor. Bunlar erken söylenmiÅŸ laflar. Allah nasip etsin, Hazine'yi ve diÄŸer düzenlemeleri güçlü hale getir, o zaman karar ver, o zaman bu lafı söyle. Kararını o zaman açıkla. Bu lafı erkenden söyleyip de buraya alakası olan adamların önünü kesiyorsun. Krizin etkilerinin geçtiÄŸini düşünüyor musunuz?- Krizin etkilerinin geçtiÄŸine inanmıyorum. Kaç defa kriz geldi, kaç defa vaatlerle yaÅŸadık. Vaatlerde de çok bonkörüz. Vaat baÅŸka, vaka baÅŸka. BirÅŸeyler yapılıyor, milyarlar harcanıyor, ama kaynağı nereden diye soran yok. ÖzelleÅŸtirmelerde bazı numuneler var biri satıyor biri alıyor. 600 milyon dolara satılıyor, yüzde 40'ı peÅŸin verilecek. Bu para nereden gelecek diye sorulmuyor. Ekonomideki büyümenin devam edeceÄŸine inanıyor musunuz?- Büyüme baÅŸladı, ekonomide ÅŸu anda Allah'a şükür yukarı dönüş var, ama burada kocaman bir ama var. Yukarı dönüşün kalıcı olması ve devamı önemli.ÖzelleÅŸtirmede izlenen stratejileri doÄŸru buluyor musunuz?- ÖzelleÅŸtirmeyi yaparken layık adamları, kendini ispat etmiÅŸ adamları seçeceksin. Bir ön incelemeden geçireceksin, layıksa vereceksin. Otomobil için ehliyet alacaksan bile seni inceliyorlar. Ama banka sahibi olacak adama lisans sormuyorlar. ÖzelleÅŸtirmede biri çıkıyor, 'Ben ÅŸu bankayı alıyorum' diyor, bankayı veriyorlar. Öte yanda Sabancı Holding'in Londra'daki bankasında umum müdür yardımcı ayrılmış, yerine gelecek adayları Ä°ngiliz Merkez Bankası araÅŸtırıyor ve o seçiyor. Yetkiler bizim, banka bizim, ama bu müessesenin öneminden dolayı seçimi Ä°ngiliz Merkez Bankası yapıyor. Türkiye'de yatırımlar yeniden baÅŸlıyor mu?- Çimento, lastik, plastik, su fabrikalarımızın kurulu kapasitesinin yarısı dolu yarısı boÅŸ. Türkiye'nin neresine giderseniz gidin fazla kurulmuÅŸ kapasiteler var elimizde. Evvela bu kapasiteleri iÅŸleteceÄŸiz, buralara konsantre olup kaynaklarımızı, zamanımızı vereceÄŸiz. Yeni fabrika kurmak yerine, var olanların kapasitelerini kiÅŸneteceÄŸiz. Bunun için pazarın büyümesi lazım. Pazar, güven, istikrar ve yapılanların kalıcı olması halinde büyür. Elimizdeki kapasiteler o kadar çok ki, ihracata da önem vermek gerek. Kapasiteleri verimli kullandıkça, üretim arttıkça, maliyetler aÅŸağı indikçe ihracat kiÅŸneyecek.Irak'la ticareti ÅŸiÅŸmanlatacağızIrak'la ticaretiniz nasıl gidiyor?- Irak'a su satıyoruz, çimento satıyoruz, klima satıyoruz. Gıdada iyi adımlar attık. Sadece gıdada 30 milyon dolarlık kontratlar yaptık. Irak'ın yakın olması Türkiye için büyük bir aavantaj. Önce ticareti ÅŸismanlatmak, sonra pazarı takip etmek gerek, yatırım en son geliyor. Komatsu'yu ortaklığa ikna edemeyince ithalatçı oldukSabancı Holding'in çok daha büyük iÅŸleri ‘‘diyolog yetersizliÄŸi’’ yüzünden yapamadığını söyleyen Sakıp Sabancı, ‘‘Her sabah tıraÅŸ olurken, grubumuzu durdurmasalardı, yani anlayış olsaydı, verimli diyalog olsaydı daha neler yapabilirdik, daha iyi olabilirdi diye düşünüyorum’’ dedi. Sabancı, ‘‘İçinizde yapamadığınız neler kaldı?’’ sorusunu şöyle yanıtladı:‘‘Her iÅŸimizde daha da büyük iÅŸler yapabilirdik. Komatsu ile lisans anlaÅŸması yapıp yola çıktık, sonra Adana'daki fabrikada 500-600 yol makinesi yapmaya baÅŸladık. Sonra yarıyarıya ortak olalım, adetleri çoÄŸaltalım, istihdamı artıralım, ihracata ağırlık verelim dedik. Adamları buna razı etmek için müzakereler sürüyordu, ama güven yok, istikrar yok, faizler anormal, ekonomi belirsiz. Komatsu bunları görünce çekingen davrandı, 'gelmiyorum' dedi. O gelmeyince kapasiteler küçük kaldı, maliyetler düşürülemedi. Fabrikayı kapatmak zorunda kaldık, ithalatçı Sabancı olduk. Biz buna karşıyız, ama olaylar o noktaya getirdi. Ben ithalatı da keselim dedim, ama arkadaÅŸlarım bu öfkeli olur dedi. Toyota'da da yarı yarıya ortaklığımız vardı, ama bize verilen sözler tutulmadı.’’İş dünyası gerektikçe sesini yükseltmeliBaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın ‘‘İş dünyası, yolsuzluklara karşı yeterince sesini yükseltmedi’’ ÅŸeklindeki sözlerine katılıyor musunuz?- Sayın ErdoÄŸan'a katılıyorum. Daha cesur olup, doÄŸru bildiÄŸimizi, yalnız kendi menfaatimize deÄŸil, memleketin de menfaatine uygun yerlerde sesimizi yükseltmemiz gerek. Bunu yeterince yaptınız mı derseniz, yetersiz. Gruplar arasında farklı ÅŸekilde dile getirildi. Biz de zaman zaman meslek odalarında, üniversitelerde veya baÅŸka yerlerde söylüyorduk. Yapanın yanına kaldıkça durmadan devam ediyor. Öyle yaÅŸanan olaylar vardı ki, tırmandı, tırmandı, günümüze kadar geldi. Biz de genellikle alkış var, tenkitler yeterli deÄŸil.TÃœSÄ°AD, TOBB gibi sivil toplum kuruluÅŸları üzerine düşeni yapıyor mu?- GeçmiÅŸle karşılaÅŸtırarak düşünelim. TÃœSÄ°AD otomatikman TOBB ile münakaÅŸa içindeydi. Çok şükür ÅŸimdi TÃœSÄ°AD'ın BaÅŸkanı cesur çıkışlar yapıyor, yalnız raporlarla kalmıyorlar. TOBB BaÅŸkanı da öyle. Bir deÄŸiÅŸim var, Türkiye bunun meyvelerini toplayacak. Sabancı'nın alnındaki etiket yanlışDaha önceden çekilmeyi düşündüğünüz bazı alanlarda faaliyetleriniz sürüyor. Bu konudaki stratejiniz deÄŸiÅŸti mi?- MüteÅŸebbisin geliÅŸen koÅŸullara göre fikirlerini revize etmesi gerek. Tekstilden bir dönem çıkmak istemiÅŸtik, ama yeni bir bakışla bunu deÄŸiÅŸtirdik. Esnek olabilmek, ÅŸartlara uyabilmek gerek. Bazı alanlardan çıkalım dediÄŸimiz zaman konjonktüre de bakmamız lazım. Bazı sektörlerden çıkmak istiyorum, ama alıcı var mı? Yoksa ertelemek lazım. Ä°lle de ben satıp bu alandan çıkacağım dersen, malını çok deÄŸersiz satmak zorunda kalırsın. Biz diyoruz ki, Sabancı'nın alnındaki etiket yanlış. Sabancı'nın etiketinde ne yazar, otomotivci, çimentocu, lastikçi, gıdacı, tekstilci, perakendeci, bu çok fazla. O günlerin koÅŸullarında böyle yaptık, artık daha konsantre olmalı ve dünya boyutlarında bir yerlere gitmeliyiz. Gelecekte de telekomünikasyon, enerji ve perakende de yoÄŸunlaÅŸacağız. Telekom'da yüksek fiyat freninden korkuyorumTürk Telekom'un özelleÅŸtirmesine ilginiz devam ediyor mu?- Türk Telekom için arkadaÅŸlarım çalışıyor. Ama bazı peÅŸin hükümlü ve negatif düşüncelerdekiler 'Sana karşıyım' demiyor ama bir fren koyuyor. Bir liralık malı, üç liraya satmak istiyor. Bunu yaÅŸaya yaÅŸaya gördük. Telefon iÅŸinde de korkuyorum ki yarın dünya realiteleri bir yana bırakılıp, layık olduÄŸu fiyatın iki, üç katını isteyecekler. Bu demektir ki karşı deÄŸilim özelleÅŸtirmeye, ama ananı belleyeceÄŸim. Yeterince özelleÅŸtirme olabildi mi, olmadı?Sıfır zammın matematiÄŸi yokİşçiye sıfır zam önerisine nasıl bakıyorsunuz?- Sıfırın matematiÄŸi yok. EkmeÄŸin fiyatı her gün artarken sıfır zam olmaz, ama bu bir reaksiyondan geliyor. Sendikacı işçinin menfaatini arıyor, diÄŸer taraftan müteÅŸebbis kendi menfaatini arıyor. Birbirinin tam karşısında gibi, ama hayır artık bu çağın gerisinde kaldı. Artık ikisi beraberce Türkiye'nin menfaatini aramak zorunda. Beraberlik olmazsa eski gidiÅŸata devam.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!