ANKA
Oluşturulma Tarihi: Kasım 24, 2005 12:36
TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı, ekonomideki olumlu gelişmelere rağmen cari işlemler açığının önlenemeyen yükselişinin tedirginlik yaratmaya devam ettiğini ve bu boyuttaki bir açığın sürdürülebilir olmadığını kaydetti.
İtalya Cumhurbaşkanı Carlo Azeglio Ciampi ve beraberindeki heyetin Türkiye’deki temasları ve toplantıları devam ediyor. İtalyan heyetin ziyareti çerçevesinde, İtalya Ticaret Merkezi(ICE), TÜSİAD’ın İtalya’daki karşılığı olan İtalya Sanayicileri Konfederasyonu ve İtalya Bankalar Birliği(ABI) tarafından TÜSİAD, TOBB ve DEİK işbirliğiyle düzenlenen "Türkiye-İtalya İş Forumu" yapıldı.
Toplantının açılışında konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı, Türkiye ekonomisinin son durumu, yatırım ortamı ve Türkiye’nin AB’ye tam üyelik sürecine ilişkin bilgi verdi.
TÜSİAD EKONOMİYE GÜVENİYOR
Türkiye’nin bugün vardığı noktanın 2002-2004 döneminde uygulanan ekonomik programın başarılı olduğunu ortaya koyduğunu belirten Sabancı, ekonomideki büyüme ile enflasyondaki düşüş eğiliminin, hedeflere uygun biçimde devam ettiğini söyledi. Sabancı, petrol fiyatlarındaki gelişmelerin Türkiye ekonomisini geçmiş yıllara göre çok daha az olumsuz etkilediğini vurgularken, geçen üç yıl içerisinde enflasyonda çok ciddi bir mesafe alındığını, dışsal risklerin her zaman var olmakla birlikte, enflasyondaki rotada gerek bu yıl gerekse gelecek yıl önemli bir sapma olmayacağına inandıklarını ifade etti.
İşgücü piyasasında gözle görülür toparlanma yaşandığını anlatan Sabancı, istihdam rakamlarındaki artış ve işsizlik oranlarındaki düşüş eğilimlerinin, bu döneme kadar ekonomik temellerdeki güçlenmeyi geriden izleyen işgücü piyasası açısından, memnuniyet verici gelişmeler olduğunu savundu.
Sabancı, eldeki bulguların, istihdam ile verimlilik arasındaki uzun dönem ilişkisinin gelecek yıldan itibaren oturmaya başlayacağı yönünde olduğuna işaret ederken, bu durumun ekonomideki büyüme potansiyelini yukarı çekmesini beklediklerini anlattı.
CARİ İŞLEM AÇIĞI HALA TEDİRGİNLİK YARATIYOR
Tüm bu olumlu gelişmelere rağmen cari işlemler açığının önlenemeyen yükselişinin tedirginlik yaratmaya devam ettiğine dikkat çeken Sabancı, bu boyuttaki bir açığın sürdürülebilir olmadığına ve gelecek dönemde bir "sert iniş" yaşanacağına ilişkin bir takım beklentilerin de varlığını korunduğu söyledi. "Halihazırda, ekonominin yumuşak karnı burasıdır ve yeni bir kırılganlık yaratıp yaratmayacağı yönünde çeşitli soru işaretleri bulunmaktadır" diyen Sabancı, şöyle konuştu: "Burada vurgulamak istediğim husus açığın kendisinden çok finansmanının nasıl olduğudur. Bugüne kadar açığın finansmanı portföy yatırımları ve uzun vadeli krediler tarafından sağlanmıştır. Kriz öncesindeki döneme göre daha sağlıklı bir sermaye yapısına işaret etmesi açısından bu önemli bir tespittir. Temel beklentimiz, ekonomideki istikrarın giderek güçlenmesine koşut olarak gelecek dönemde de benzer bir finansman yapısının devam edeceği ve ani sermaye çıkışlarının yaşanmayacağı yönündedir. Bununla birlikte, son dönemde özelleştirmelerde elde edilen başarılar da bu beklentiyi destekler niteliktedir."
YABANCI İLGİSİ GÜVENİN KANITI
Sabancı, yabancı finans kurumlarının son zamanlarda Türkiye’ye olan ilgisinin güvenin bir kanıtı olduğunu bildirdi. Sabancı, "Bu olumlu gidişatın tarihsel olarak oldukça düşük kalan yabancı sermaye yatırımlarının gelecek dönemlerde artmasına katkı sağlayacağı şüphesizdir" dedi.
"TÜRKİYE’YE YATIRIM YAPMALI MI?"
"Türkiye’ye yatırım yapmalı mı" diye soracak olan işadamlarına vereceği yanıtı da İtalyan işadamlarıyla paylaşan Ömer Sabancı, Türkiye’yi şöyle anlattı: Türkiye, Avrupa ve Asya arasında stratejik bir konumdadır. Yüksek büyüme potansiyeli olan büyük ve dinamik bir iç pazara sahiptir. İşgücü üretken ve kalifiyedir. Oldukça liberal bir yabancı sermaye yönetmeliği ve kambiyo rejimi vardır. 1999’dan beri Uluslararası Tahkim kararları uygulanmaktadır. 1996’dan beri AB ile Gümrük Birliği içerinde olup malların ve işlenmiş tarım ürünlerinin serbest dolaşımı gerçekleşmektedir. Dünyada 6’ncı en büyük çimento üreticisi, 2’nci en büyük yassı cam üreticisi, 6’ncı en büyük giyim ihracatçısıdır."
Türkiye’nin Avrupa’daki konumuna ilişkin de bilgi veren Sabancı, Avrupa’da Türkiye’nin 1’inci en büyük televizyon üreticisi, 6’ncı en büyük buzdolabı üreticisi, 7’inci en büyük otomobil üreticisi ve en büyük gelişmekte olan pazar olduğunu söyledi.
AB SÜRECİ DİKKATLE İZLENMELİ
Yeni ekonomik programın kararlılıkla uygulanmaya devam etmesine ek olarak AB müzakere sürecinin Türkiye ekonomisi açısından önemli bir çıpa olduğunun unutulmaması gerektiğinin altını çizen Sabancı, uzun vadede Türkiye’nin geleceği açısından hayati önemde olduğu için AB ile ilişkilerin dikkatle izlenmesi gerektiğini ifade etti.
Sabancı, bu süreçte, kapsamlı bir kamu reformu, kayıt dışı ekonomi ile kararlılıkla mücadele, demokratik reformların uygulanması, tarım, eğitim, sosyal güvenlik gibi alanlarda artık gecikmiş olan reformların hayata geçirilmesinin, Türkiye’nin küresel bilgi toplumunda önde gelen bir ülke olma yolunda ilerlemesi sağlayacağını belirterek, toplumsal diyalog ve uzlaşma kanallarının açık tutulması ile de Türkiye’nin müzakere pozisyonunu da güçlendireceğini kaydetti.