S&P Türkiye'nin kredi notu görünümünü düşürdü

Güncelleme Tarihi:

S&P Türkiyenin kredi notu görünümünü düşürdü
Oluşturulma Tarihi: Ocak 27, 2017 20:05

Kredi derecelendirme kuruluşu S&P, Türkiye'nin kredi notu görünümünü durağandan negatife indirdi. Standard and Poor's, Merkez Bankası'nın uyguladığı para politikasının yetersiz kalabileceğini belirtti.

Haberin Devamı

S&P, Türkiye'nin yabancı para cinsinden kredi notunu "BB", yerli para cinsinden notunu "BB+" seviyesinde teyit edildiğini, not görünümünün ise "durağan"dan "negatif"e indirildiğini açıkladı.

S&P'den yapılan açıklamada, para politikasının kur ve enflasyon baskılarına cevabının yeterli olmadığı bildirilirken, enflasyon ve kur baskılarının Türkiye'deki şirketlerin ve bankaların finansman gücünü zayıflatarak büyümeyi olumsuz etkileyebileceği belirtildi.

Türkiye ekonomisinin geçen yılın ikinci çeyreğinde yüzde 1,8 daraldığının ifade edildiği açıklamada, 2016'da ekonominin yaklaşık yüzde 2 büyüdüğünün tahmin edildiği ve bu sene de ekonomik büyümenin yüzde 2,4 olacağının öngörüldüğü kaydedildi.

S&P, daha önce yaptığı 2017 büyüme tahmininde Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 3,2 büyümesinin beklendiğini açıklamıştı.

Haberin Devamı

Piyasalar bugün geç saatlerde açıklanması beklenen Fitch'in Türkiye kredi notu açıklamasına da kilitlenmiş durumda.

'KARARIN ETKİSİ OLACAKTIR'
A1 Capital Menkul Değerler Araştırma Direktörü Belgin Maviş, hurriyet.com.tr'ye yaptığı değerlendirmede kararın sürpriz olduğunu ve etkilerinin olacağını söyledi. Belgin Maviş'in değerlendirmeleri şöyle; "S&P'nin açıklaması sürpriz oldu. Şu anda baktığımızda ciddi bir etkisi yok ancak dolar kuru yükseliyor. Hoş olmadı. Her ne kadar S&P ile sözleşmemiz olmasa da elbette ki şok edici etkisi olacaktır. Yakın zamanda S&P'den olumlu bir hamle gelmişti, böylelikle geri almış oluyor. Fitch öncesi böyle bir adım atması yaklaşık bir ayda ne değişti sorusunu akıllara getiriyor. S&P gerekçe olarak Merkez Bankası'nın swap ihales, faiz düzenlemesi ve talebin gelmesi sonrası yaşanan süreci gösteriyor."

'S&P KARARINDA ASIL ÖNEMLİ OLAN EKONOMİK PROJEKSİYONLARI'
Kararı hurriyet.com.tr'ye değerlendiren Kapital FX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan ise S&P ile bir anlaşmamaız olmaması sebebiyle karara çok anlam yüklememek gerektiğini ancak asıl önemli olanın S&P'nin ekonomik projeksiyonları olduğunu söyledi. Erkan değerlendirmesini şöyle sürdürdü; "Hatırlanacağı gibi S&P, başarısız darbe girişimi sonrasında 20 Temmuz’da takvim dışı bir açıklamayla Türkiye’nin kredi notunu 'yatırım yapılabilir' seviyenin iki kademe altına BB seviyesine düşürmüştü ve görünümü de 'negatif' olarak belirlemişti. 4 Kasım’da yaptığı takvim dahilindeki not değerlendirmesinde ise, sürpriz bir hamle ile Türkiye’nin uzun vadeli yabancı para cinsinden kredi notu görünümünü 'negatif'ten 'durağan'a yükseltmiş, notu ise BB seviyesinde stabil tutmaya devam etmişti. Not halen stabil, ancak S&P bizim biraz da gönül alma dediğimiz 4 Kasım hamlesini geri alarak resmi yeniden 15 Temmuz sonrasına benzetti. 

Haberin Devamı


Türkiye’nin S&P ile herhangi bir not anlaşması olmadığını belirtmek gerekir. S&P nezdinde yatırım yapılabilir notu elde edebilmemiz için notumuzun 2 defa yükseltilmesi gerekmektedir. Haliyle çok anlam yüklememek gerekli S&P’nin hamlesine. Asıl önemli olan ekonomik projeksiyonları. Son derece karamsar, özellikle 2016 için öngördükleri %2 büyüme dikkat çekti. İlk iki çeyrekte yeni seriye göre %4,5 büyüme kaydetmiştik. 3. çeyrekte ise ekonomi %1,8 daralmış görünüyor. Bu hesapla 4. çeyrekte %1 altında bir büyüme gelmesi gerekiyor. Yani nerdeyse büyüme kaydetmemiş olacağız. 2017 için öngörülen %2,4 de çok düşük. Önceki senelerle kıyaslarsak; sert bir yavaşlamaya işaret ediyor. Cari açık / GSYH ve net rezervlere ilişkin tahminler ise bizim projeksiyonlarımıza ve piyasa konsensüslerine yakın.

Enflasyonist beklentiler ve kur baskısı ana argümanlar olarak görünüyor. Aynı zamanda kurum TCMB’nin para politikalarının ihtiyaçlara yanıt vermediğini düşünüyor. Hali hazırda Merkez Bankası’nın enflasyonist baskıları, genel kanı ve tahminlerin aksine sınırlı öngörmesi ve bunu da zayıf talep görünümüne dayandırması, para politikası duruşunun fazla proaktif olmadığına ilişkin bir görüntü ortaya koyuyor olabilir. Her zamanki gibi siyasi belirsizliklerden de bahsedilmiş ve referandum sürecinin de bunu yansıttığı önemli satır başlarından biri olarak karşımıza çıkmış."

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!