Rusya’ya yeniden narenciye ihracatı başlıyor

Rusya doğal gazını Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşıyacak olan Türk Akımı Doğalgaz Boru Hattı Projesi için hükümetler arası anlaşma dün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in gerçekleştirdiği görüşme sonrası İstanbul'da imzalandı.

Anlaşmaya imzaları Türkiye adına Enerji Bakanı Berat Albayrak ile Rusya adına Enerji Bakanı Aleksander Novak attı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ayrıca Türkiye'ye yönelik bazı gıda ürünlerinde ambargonun kaldırılmasına dair bir karar alındığını ve her iki liderin de karşılıklı ilişkilerin tam olarak normalleştirilmesi için görüş birliği içerisinde olduğunu belirtti.

"TÜRKİYE-RUSYA ARASINDAKİ NORMALLEŞME SÜRECİNİN HIZLA DEVAM EDECEĞİNE OLAN İNANCIM TAMDIR."

Dünya Enerji Kongresi kapsamında İstanbul'a gelen Putin ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında Erdoğan, Türk Akımı Projesi'nin imzaya hazır hâle getirildiğini belirterek, "Türkiye-Rusya arasındaki normalleşme sürecinin hızla devam edeceğine olan inancım tamdır. Tabii birçok alanda, savunma sanayiyle ilgili olsun, siyasi alanda olsun, ekonomik, ticari, turizm, kültür, bütün bu alanları kapsayan bu ilişkilerimizi bundan sonraki süreçte çok daha farklı bir şekilde geliştireceğiz" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Üst Düzey İstişari Konsey Toplantımızla ilgili olarak dışişleri bakanlarımıza talimatlarımızı verdik, yılsonu veya önümüzdeki yılbaşı itibarıyla bu toplantımızı da gerçekleştireceğiz. Bu arada Karma Ekonomik Komisyon Toplantısının da aciliyet kesp ettiğini ifadeyle burada da ilgili bakanlarımız bu çalışmayı gerçekleştirecekler. Ülkemizde yapılacak olan bu toplantı da önem arz ediyor."

Reuters'ta dün yer alan haberde, Türkiye ile Rusya arasında geçen yıl Kasım ayında bir Rus jetinin Suriye sınırında düşürülmesinin ardından geleceği belirsizliğe giren ve Rus gazının Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaştırması hedeflenen Türk Akımı Doğalgaz Boru Hattı'nda hükümetlerarası anlaşmanın (IGA) imzalanmasının hedeflendiği, nihai kararın Erdoğan ve Putin'in yapacağı görüşmede verileceği kaydedilmişti.

Rusya dört hat ve toplam kapasitesi 63 milyar metreküp olacağını açıkladığı Türk Akımı Projesi'nde iki ülke arasında yaşanan uzlaşmazlıklar sonrası hat sayısını ikiye, kapasiteyi de 31.5 milyar metreküpe düşürdüğünü açıkladı.

Erdoğan, Rusya'nın yapımını üstlendiği Akkuyu Nükleer Santrali'nde bundan sonraki sürecin hızla devamında mutabakatları olduğunu belirterek, "Zaman kaybının önümüzdeki süreçte telafi edileceği inancındayım" dedi.

SURİYE VE FIRAT KALKANI OPERASYONU

Görüşmelerinde yer alan hassas bir konunun da bölgedeki mevcut gelişmeler olduğunu aktaran Erdoğan, "Suriye konusunu etraflıca ele almak imkânımız oldu. Fırat Kalkanı Operasyonunu kendileriyle görüştük ve bu konuda ne gibi iş birliği yapabiliriz, bunların değerlendirmesini yaptık" dedi ve şöyle devam etti:

"Özellikle Halep’teki gelişmelerde insani yardım konusunda ne gibi bir strateji uygulayalım ki oradaki insanlar bir an önce barışa, huzura kavuşsunlar? Bu konuda karşılıklı olarak görevlendirmelerimizi yaptık. Dışişleri bakanlarımız, genelkurmay başkanlarımız ve millî istihbarat teşkilatı müsteşarlarımızın da katılacakları toplantılarla bir araya gelip bu konudaki çalışmayla bir noktaya varılacaktır."

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Halep'e insani yardımlar konusunda Türkiye ile Rusya'nın aynı duruşu paylaştığını söyledi.

"Halep'e insani yardımın ulaştırılabilmesi için her şeyin yapılması gerektiğine dair ortak bir duruşumuz var. Tek konu ... bu yardımın güvenliliğini sağlamak."

Rusya geçtiğimiz Cumartesi günü Halep üzerindeki hava saldırılarına ve askeri uçuşlara yasak öngören bir Fransız Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi karar önerisini reddederken, kendi önerisine de minimum dokuz oy bulabilmekte başarısız oldu.

"ÜRETİCİ VE İHRACATÇI OLARAK SON DERECE MUTLUYUZ"

Ulusal Turunçgil Konseyi (UTK) Başkanı Kemal Kaçmaz ise AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rusya tarafından ülkeye girişi yasaklanan bazı ihracat ürünlerindeki kısıtlamanın kaldırılmasının sektör için önem taşıdığını söyledi. 
Mersin'in, yaş sebze ve meyve sektöründe üretim ve ihracat anlamında Türkiye'nin en önemli bölgelerinden biri olduğunu belirten Kaçmaz, "Bir liman kenti olması sebebiyle tüm dünyaya bağlantımız, sevkiyatımız Mersin üzerinden gerçekleşiyor. Bu nedenle narenciyenin üretiminin ve ihracatının yapıldığı en önemli bölge burası diyebiliriz." dedi. 
Kaçmaz, Rusya pazarının yeniden açılmasının sektörün tüm paydaşlarınca sevinçle karşılandığını ifade ederek, "Bölgemizdeki tüm yaş sebze ve meyve sektöründe bu karar sevinçle karşılandı. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile Sayın (Vladimir) Putin'e teşekkür ediyoruz. Sektörün beklediği bir netice gerçekleşti. Üretici ve ihracatçı olarak son derece mutluyuz. Rusya Federasyonu, 24 Kasım 2015'ten önce en büyük yaş sebze ve meyve ile narenciye ihracatının gerçekleştiği bir ülkeydi. Bakanlıklarımız, ihracatçı birliklerimiz, narenciye tanıtım grubumuz ve konseyimiz çalışmalarını yürütüyorlar. Bu da bizim için son derece önemli." diye konuştu.