Rüşvet, Turks Adası’nda hükümet yıktı, İngiltere vali gönderdi

Güncelleme Tarihi:

Rüşvet, Turks Adası’nda hükümet yıktı, İngiltere vali gönderdi
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 16, 2009 00:00

İngiltere, Karayipler’deki Turks and Caicos Adaları’nda hükümeti ve yerel meclisi feshederek, Londra’ya bağlı bir vali atadı.

Haberin Devamı

Bu kararda, Türk turizmci Cem Kınay’ın da aralarında bulunduğu bazı işadamlarının ülkenin Başbakanı’na 500 bin dolar rüşvet vermekle suçlanması üzerine açılan soruşturma etkili oldu. Değişikliğe, yönetim hakkındaki yolsuzluk iddiaları nedeniyle gidildi. Yapılan soruşturma sonucu yolsuzluk delillerine ulaşıldığı ve hükümetin görevden alınmasına karar verildiği açıklandı. İngiltere Dışişleri Bakanlığı, Vali Gordon Wetherel’in yönetiminin, adadaki durumu düzene koyuncaya kadar ve en az 2 yıl süreceğini belirtti.

Offshore cenneti

Önemli “offshore” finansal merkezlerden biri olan 32 bin nüfuslu Turks and Caicos’da binlerce yabancı firma kayıtlı bulunuyor. Geçen yılın nisan ayında, İngiltere’ye bağlı bulunan Turks and Caicos Adaları’nın (TCA) Başbakanı Michael Misick bir tecavüz olayına karışmıştı. Amerikalı bir kadının şikayeti üzerine FBI soruşturma açtı ama Misick iddiaları reddetti. Misick hakkındaki yolsuzluk suçlamalarından zaten şikayetçi olan İngiltere, adada görev yapan valisi Tauwhare tarafından özel bir komisyon kurdu.

Haberin Devamı

Kınay’dan seçim desteği

Yaklaşık 8 ay sonra eski yargıç, raporunun ilk bulgularını açıkladı. Adanın yolsuzluk ve rüşvet cenneti olduğunu, işadamlarının hükümet üyelerini istedikleri gibi kullandıklarını söyledi. İngiliz Hükümeti de, taslak rapor uyarınca 16 Mart 2009’da adadaki anayasayı askıya aldı. Kraliçe II. Elizabeth, soruşturma bitinceye kadar Misick Hükümeti ve parlamentonun yetkilerinin dondurulduğunu, yönetimin görevdeki valiye devredildiğini duyurdu. 1 hafta sonra Misick istifa etti. 269 sayfalık soruşturma raporunda, Başbakan’a rüşvet vermekten, adanın iki yatırımcısı Cem Kınay ve Slovak asıllı Mario Hoffman suçlanmıştı. Kınay’ın raporda adının geçmemesi, geçse bile raporun yayınlanmaması için talepte bulunduğu belirtilmişti. Kınay, söz konusu 50 bin doları “seçim yardımı” olarak verdiğini, bunun rüşvet anlamına gelmediğini savunmuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!