Güncelleme Tarihi:
TBMM Küresel İklim Değişikliğini Araştırma Komisyonu’nda önemli değerlendirmeler yapan Yıldız, şunları söyledi: “Göllerin doluluk oranları, Türkiye genelinde yüzde 40’tan yüzde 26 seviyesine gerilemiş gözüküyor. Çıldır, Van ve Kuzey Manyas göllerimizde durum daha iyiyken, bir kısmı daha düşük seviyede. ‘Sudan ucuz’ lafı artık tarih olmuş bir kavram. Kesinlikle kendi içimizde kullanmayı yasakladığımız bir kavram. Çünkü su her şeyden pahalıdır, hiçbir şeyle de değerini ölçemeyiz. Bunun için su kullanımının izne bağlı olması gerekiyor. İzin anlamında da tek yetkili kurumun olması, yani suyun sahibinin olması gerekiyor.”
İZİNSİZ KUYU SAYISI
Ülke genelinde 10 bin 400 sanayi kuyusunun 9 bin 300 tanesine ölçüm sistemi takıldığını kaydeden Yıldız, “Sanayi kuyularında bir sıkıntı yok, ölçülüyor, izleniyor. Ama diğerlerinde sıkıntımız devam ediyor. 1.447 tane yer altı suyu sulama kooperatifi var; 12 bin kuyu var Konya’da. Konya Kapalı Havzası’nda 2012’de 22 bin tane ruhsatlı kuyu vardı, 62 bin tane ruhsatsız kuyu vardı. Bugün itibariyle ruhsatsızlar 75 binlere geldi, ruhsatlı kuyularımız 24-25 bin civarında. Zaten geçmiş yıllardan günümüze yer altı su seviyesinin sürekli düşme eğiliminde olduğu görülüyor” dedi.
Belgesiz kuyularla ilgili neler yapıldığı konusunda da bilgi veren Kaya Yıldız, “Tespitleri yaptığımız zaman 3 bin 500 lirayla 17 bin 500 lira arasında ceza kesme söz konusu. Sonra bunların vatandaş tarafından kapatılmasını istiyoruz. Sahada bu müdahalelerle ilgili birçok faktörle karşı karşıya kalabiliyoruz. Kolluk kuvvetlerinin de birinci derecede görevi olmadığı zaman kendi gerçeğimizle baş başa kalabiliyoruz. İspanya’ya gittiğimizde su polisiyle karşılaştık. Yani polis var bir de su polisi var. Takip ve denetim anlamında elimizin güçlenmesi lazım. Ruhsatsız kuyularla ilgili mevzuatın geliştirilmesi, cezaların caydırıcı olması da var bunun içerisinde” ifadelerini kullandı.