Oluşturulma Tarihi: Şubat 22, 2017 10:39
Ahmet CAN
YAPAY zekâ, öğrenen makineler ve robotlar... Her geçen gün daha fazla duyulmaya başlanan bu kavramlar tüm hayatımızı değiştirmeye başladı. Meslekler de bunlardan biri. Hatta Oxford Üniversitesi'nin yaptığı araştırmaya göre önümüzdeki 20 yıl içinde yüzde 80 meslek tarihe karışacak. Bunların yerine ise yeni başka meslekler gelecek. Hem merak ettiren hem de korkulan soruların başında ise robotlar veya makineler işimizi elimizden alacak mı?
Bu sorunun cevabını vermeden önce robotların ve makinelerin geldiği noktayı paylaşalım. Japonya’nın Nagazaki şehrinde oda servisinin ve 'bellboy'ların çalışmadığı dünyanın ilk robot oteli açıldı. 'Henn-na' adlı otelde 3'ü resepsiyon görevlisi, 4'ü kapıcı, 2'si temizlik ve 1'i vestiyerde görevli olmak üzere toplamda 10 robot çalışıyor. Bu robotların en dikkat çeken özelliği ise Japonca, Çince, Korece ve İngilizce olmak üzere 4 farklı dil konuşabilmesi.
Diğer bir örnek ABD'nin Las Vegas şehrinde düzenlenen dünyanın en büyük tüketici elektroniği fuarı CES'ten. LG, havaalanlarına yönelik 2 farklı robot modelini tanıttı. Bu robotlardan biri havaalanlarında rehber görevi görüyor. Kore Incheon Uluslararası Havaalanı’nda kullanılmaya başlayacak olan bu robotlar, biletinizi tarattığınızda, uçağa biniş saati, kapısı ve hatta gideceğiniz yerin hava durumu hakkında ayrıntılı bilgiler veriyor. LG'nin diğer bir robotu ise havaalanlarının temizliğinden sorumlu. Endüstriyel boyutta temizlik yapan bu model, çok sayıda fırça ve motorun yanı sıra, geniş kapasiteli bir toz kutusu ile donatıldı. Yani havaalanında artık daha fazla robotları göreceğiz.
Robotların egemen olduğu alanlardan biri fabrikalar. Yıllardan beri hızla makineleşmeye başlayan fabrikalarda artık insan çalışmayan örnekler gelmeye başladı. Changying Precision Technology Company isimli bir Çin firması, Dongguan kentinde Dünya'nın ilk insansız fabrikasını açtı. Fabrika içerisindeki bütün operasyonlar robotlar tarafından yürütülüyor. Bilgisayar-kontrollü robotlar, nümerik kontrollü işleme makinaları, insansız taşıma kamyonları ve otomasyonlu depo ekipmanları...
The Wall Street Journal’da yer alan verilere göre; Güney Kore’de imalat sanayide çalışan her 10 bin kişiye karşılık 437 endüstriyel robot görev alıyor. Japonya 306 bin 700 rakamı ile dünyada en çok endüstriyel robota sahip ülkelerden. ABD'nin 237 bin 400, Çin’in 182 bin 300 robotu var.
Durum böyle olunca “Robotlar işimizi elimizden alacak” şeklinde yorumların sesi yükseliyor. Ancak durum göründüğü kadar vahim değil. Robotların ve makinelerin yer alacağı alanların başında insanların fiziksel güçlerini kullanacakları alan geliyor. Çalışanlar bir ağırlık kaldırmayacak veya saatlerce ayakta beklemeyecek. Bir otomobil fabrikasında kaynak yapan işçinin yerine robot kollar kullanılması bunun en iyi örneği durumunda. İnsanların işyerlerinde veya üretim tesislerindeki görevi tamamen değişecek. Öncelikli olarak imalat tesislerindeki robotlar, tamamen ağır kaldırmaya odaklanacak. İnsanlar ise bu robotları organize edecek ve daha çok ince işleri üstlenecek. Robotlar, veri yönetimi ve bilgisayar mühendisliği gibi nitelikli işler yaratılmasına neden olacak. Forrester Research’ün araştırmasına göre, ABD’de 2025 yılına kadar 9.1 milyon kişi robotlar yüzünden işini kaybedecek olsa da bu kaybın tamamı nitelikli işlerle tamamlanacak.
ABD'deki istihdam rakamları şimdiden bunu kanıtlar nitelikte. İş gücünün nüfus içindeki payını hızla yükseltmeyi başaran ABD, endüstride robot ve makine kullanımını hızla artırırken tam istihdam hedefine doğru hızla ilerliyor. Son paylaşılan verilere göre ABD'deki işsizlik oranı yüzde 4.7'ye kadar gerilemiş durumda.
Paylaştığımız verilerden de görüleceği üzere robotlar, iş konusunda düşmanlarımız değil, dostlarımız olacak. Ancak bu yeni dönemde nitelikli iş sahipleri kazanacak. Başka bir deyişle alın teri değil, akıl teri daha çok kazandıracak.