Güncelleme Tarihi:
Osmanlı Devleti zamanında, 1880 yılında dönemin Nafia Nazırı Hasan Fehmi Paşa tarafından Başvekalet makamına sunulan kalkınma planında, Rize-Erzurum yoluna da yer verildi. Rize'den Erzurum'a yapılacak yolun 200 kilometre olduğu belirtilen planda, şu ifadeler yer alıyor:
“Her kilometresi 869 liradan, toplam inşa masrafı 173.913 lirayı bulur. Yol Rize'den başlayarak ortalama bir hesapla her yüz metrede 3 metre meyil alarak 70 kilometre mesafe gidildikten sonra deniz sathından 2000 metre yükseklikte Karadeniz sahilinden geçen birinci sıradağlar doruğuna çıkar. Oradan Çoruh Vadisi'ne inerek deniz sathından 1200 metre yüksekliğinde Liva merkezi olan İspir'e ulaşır. Bu yol İspirden ortalama hesapla yüzde 3 meyille 2200 metre yükseklikte bulunan ikinci sıradağları geçtikten sonra 1800 metre rakımlı Erzurum Vadisi'ne iner, daha sonra 1950 metre yükseklikte bulunan Erzurum şehrinde sona erer.”
1922 yılında dönemin Erzurum Valisi Mehmet Emin Yurdakul, Erzurum'un kalkınması, ticaretinin gelişmesi için Karadeniz'e Rize üzerinden ulaşmasının gerekli olduğunu belirtti.
Rize-İkizdere-İspir yolunda ilk çalışmalara 1930 yılının sonbaharında başlandı. İlk yıl Kalkandere merkezine doğru 7 kilometrelik yol yapılırken 1932 yılı sonunda 44 kilometreye ulaşıldı. İnsan gücüyle yürütülen çalışmalarda gönüllüler ve yol vergisi ödemekle mükellef yetişkin erkekler görev aldı. Yolun 44 kilometrelik kısmı tamamlanıncaya kadar 4 bin 200 gönüllü ve 3 bin 58 mükellefin çalıştığı ve ihtiyaçlarının esnafın başlattığı yardım kampanyasıyla sağlandığı biliniyor.
Yolun önemi basında da sık sık yer aldı. Cumhuriyet Gazetesi yazarı İsmail Habib Sevük, Karadeniz gezisinin ardından 22 Ağustos 1937 yılında yazdığı köşe yazısında Rize Kalesi'nin arkasındaki vadiden çok kısa bir şekilde Erzurum'a ulaşıldığını, bu yolun yapılması gerektiğini anlattı.
1945 yılında ancak 49 kilometrelik kısmı tamamlanan yol, motorlu taşıtların geçebileceği konuma geldi. 1945 yılında Güneyce'ye kadar gelen yol, 1950 yılında İkizdere'ye ulaştı.
Kar geçit vermeyince...
1880 yılında yatırım programına alınması istenen güzergahta ulaşım ancak 1955 yılında sağlanabildi. Yapılan çalışmalarla Rize-Erzurum karayolunda Ovit Dağı aşılarak araçla ulaşım gerçekleşti. Ancak yol güzergahında bulunan Ovit Dağı geçidinin, kar yağışının durumuna göre genellikle kasım ile nisan ayları arasında, bazen mayıs ayına kadar ulaşıma kapalı tutulması Ovit tünelini gündeme getirdi. Yolun 12 ay boyunca ulaşıma açık tutulabilmesi amacıyla yaklaşık 250 kilometrelik Rize-Erzurum karayolunun İkizdere-İspir arasındaki Ovit Dağı'nın tünelle geçilmesi istendi.
Ovit Dağı, 20 Kasım 1999 ile 12 Nisan 2011 arasında birinde 18, diğerinde 16 kişinin mahsur kaldığı iki çığ hadisesiyle gündeme geldi.
Ulaştırma Bakanlığınca 2023'e kadar bitirilecek projeler arasına alınan Rize-Erzurum Otoyolu Projesi'nin en önemli bölümünü Ovit Dağı tüneli oluşturuyor. Rize ve bölge ekonomisine önemli kazanımlar sağlayacağı belirtilen otoyolun Ovit Dağı tüneli için zemin etüdü, uzunluğu, giriş ve çıkış yerlerinin belirlenmesi ve yaklaşık maliyetinin hesaplanması amacıyla 18 ay boyunca Ovit Dağı'nda çalışmalar yürütüldü. Bu çalışmaların ardından son aşama olan Ovit Dağı tünelinin ihalesi ise 29 Şubat'ta Ankara'da yapıldı.
14,7 kilometre uzunluğunda, Türkiye'nin en uzun tüneli olacak Ovit tünelinin temeli, hafta sonu törenle atılacak.
Dünyanın en uzun tünellerinden biri olacak
Rize Valisi Seyfullah Hacımüftüoğlu, yaptığı açıklamada, arşivlerde kayıtlı belge olarak 132 yıldır Ovit yolundan bahsedildiğini belirterek, şunları söyledi:
“Ondan öncesini bilmiyoruz. Yüz yıllık rüya ve bekleyiş. Rüyayı görürsünüz ama geçer gider. Bu sadece rüya değil hem rüya hem bekleyiş. Pazar günü yüz yıllık rüyanın, asırlık bekleyişin sonucunu alacağız. Bu tünel, yaklaşık dört yıl sonra dünyanın en uzun dördüncü tüneli olacak. Rize'den Erzurum'a, güneye, Mardin'e kadar uzanacak. Türkiye için İran'a, Hindistan'a kadar uzanacak olan yolun ilk ayağı tamamlanmış olacak. Rüya tam görülmüş olacak. Ovit artık rüya değil, bir hakikat.”
Ovit tünelinin yöreye ekonomik anlamda çok ciddi katkı sağlayacağını ifade eden Vali Hacımüftüoğlu, “Rize zaten ekonomik anlamda bir kapı. Dış pazara açılma fonksiyonunu çok iyi bir şekilde yerine getiriyor. Ovit tüneli sonrasında bütün hakkını vererek Türkiye için çok önemli bir pazar kapısı olacaktır” dedi.
Rizeli taksi şoförü Mehmet Yanık ise tünelin başlamasının çok büyük bir gelişme olduğunu vurgulayarak, “Kışın bu yolu kullanamıyorduk. Kar nedeniyle kapalı olduğu, açık olsa bile çığ tehlikesi nedeniyle belli dönemlerde kullanılamıyordu. Tünellerle bu sorun ortadan kalkacak” diye konuştu.
İkizdere ilçesinin Sivrikaya köyü sakinlerinden Hüseyin Kutlu da yolun tamamlanmasıyla Rize-Diyarbakır arasının 5 saate düşeceğini kaydederek, “Yol sürekli açık kalacak. Karadeniz için, doğu için çok önemli bir proje. Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz” dedi.
13:18 10/05/12
"