OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 03, 2002 00:00
Antalya'nın, gün boyu Akdeniz güneşiyle yıkanan Tekirova sahilinde akşam vakti. Dört bir yanda ateşler yanıyor. Alışılmışın dışında bir "orkestranın" çaldığı ezgiler gökyüzüne yükseliyor. Orkestranın "şefi" vurmalı çalgılar ustası Okay Temiz. Elemanları ise profesyonel müzisyenler değil. Bir ilaç firmasının çalışanları. Satış müdürüyle muhasebeci yanyana oturmuş tumba çalıyor. Gece karanlığındaki bu konserin amacı "doğru ritmi yakalamak."Bu ritm atölyesi, Türkiye'de 1994 yılından bu yana faaliyet gösteren ilaç firması Boehringer Ingelheim'ın takım ruhunu geliştirmek amacıyla düzenlediği eğitim çalışmalarının bir parçası. Bir önceki "Değişim" teması etrafında şekillenen çalışmanın bu defaki sloganı "İletişim Anahtarımızdır" olarak belirlenmiş. Amaç, üst düzey yöneticilerden en alt kademedeki çalışana kadar herkesin, farklılığın ritmini yakalayıp çoksesliliğe uyum sağlaması. Boehringer Ingelheim'ın İnsan Kaynakları Müdürü Ebru
Aslan Aymen, bu eÄŸitim çalışmasının mantığını şöyle açıklıyor: "Åžirket içindeki her birim, birbirinden farklı. Tıpkı orkestrada olduÄŸu gibi. Her enstrüman birbirinden farklı. Ana amaç çokseslilik. Bu çokseslilikten doÄŸan ortak ritmi yakalamak. Yani farklılığın ritmini yakalamak."BU BÄ°R TÃœR TERAPÄ° SAYILIRGelelim vurmalı çalgıların Türkiye'deki duayeni Okay Temiz'in 'orkestra elemanları' ile ilgili düşüncelerine. Bu tarz ritm atölyelerini defalarca yönetmiÅŸ Temiz. Hem Türkiye'de, hem de dünyanın çeÅŸitli ülkelerinde. Temiz'in deneyimlerine göre bu tip çalışmalar Türkiye'de özellikle ekonomik krizden sonra yaygınlaÅŸtı. "En üst düzeyden en alt düzeye bütün elemanları biraraya getirip enstrüman çaldırmak motivasyon saÄŸlıyor. Bir anlamda terapi yerine geçiyor. Bir de ÅŸirket çalışanları birbirlerini tanıyorlar. Mesela satış bürosunda çalışan birinin bakış açısı muhasebe elemanından farklı. Böyle çalışmalarda birbirlerini anlamaya baÅŸlıyorlar. Aralarındaki iletiÅŸimin kalitesi artıyor."Nazan Mengü (Antalya)Â
button