Güncelleme Tarihi:
I. Bölüm: Şimdilik dibe vurduk diyemiyoruz
- Son zamanlarda kredi faizlerinde ciddi bir düşüş oldu. Bu düşüş talebi hiç tetiklemedi mi?
Durgunluk o kadar süratli ve keskin oldu ki... Hiç bir dönemde görmediğimiz kapasite ve sanayi üretimi düşüşleri gördük. Tabii buna paralel olarak Merkez Bankası da süratle faizleri indirme yoluna gitti. Daha önce hiç böyle indirimler görmemiştik.
Geldiğimiz seviyelerde reel faizler ciddi oranda düştü. Ama bu oranlar halen kredi talebini canlandırabilir seviyede değil. Sadece çok az bir canlanma var.
- Faizler daha düşer mi?
Eren GÃœLER YAZIYOR |
- Enflasyon yaratmadan faizleri hızla indirme konusunda tarihi bir fırsat yakaladığımızı düşünenler var. Siz de katılıyor musunuz?
Bu fırsatı Merkez Bankası ciddi bir şekilde değerlendiriyor zaten. Ama bu kadar genç ve dinamik bir nüfusu olan, cari dengeleri açısından hassasiyetleri olan, gelişmekte olan ekonomilere sermaye girişinden son 5 yılda ciddi bir şekilde yararlanmış bir ülke için, şimdi şartların tam tersi oluştuğu bir ortamda enflasyondaki hedefi tutturmak kadar belki de ondan daha fazla istihdam ve ihracatın da önemli olduğunu düşünüyorum.
- Türkiye 2009'da ne kadar küçülür?
Herkes kendine göre bir tahmin yapıyor. Genelde yüzde 1 küçülme gibi bir beklenti var. Bizim tahminimiz de yüzde 1 küçülme olacağı yönünde. Ama 2010 için yüzde 2.5-3 seviyelerinde bir büyüme olabileceğini öngörüyoruz.
İlgili röportaj/ Denizbank CEO'su Hakan Ateş: Türkiye tarihi bir fırsat yakaladı
- Krizde eleman çıkardınız mı?
Biz 2007 yılından itibaren çok ciddi bir şubeleşme projesi ortaya çıkardık. Özellikle perakende bankacılıkta çok ciddi bir potansiyel görünüyordu ve sadece geçen sene 176 yeni şube açtık. Biz bu istihdam süreçlerini hep dinamik olarak planlıyoruz. Ama son krizde ne yaptınız derseniz, eleman çıkarmadık.
- Bu sene için hedefler nedir?
Daha dinamik ve kısa vadeli planlarla yürüteceğimiz bir sene olacak.
- Sektördeki hedefiniz nedir?
Özel bankalar arasında dördüncü büyük bankayız. Nihai hedefimiz liderlik seviyesini yakalamak. Ama bunu ne kadar süreç içerisinde, ne zaman yapabiliriz bilmiyorum. Sektörde sıralama değişiklikleri olağan üstü koşulların nasıl yönetildiği ile alakalı bir konu.
- Bu da tam olağanüstü koşulların olduğu bir ortam değil mi?
Bu sefer krizin koşulları dışarıdan geldiği ve herkesi etkilediği için öyle mi değil mi söylemek için erken. Bir maraton yarışındayız. Enteresan bir viraja geldiğimiz ve yerlerin ıslak olduğu doğru. Dolayısıyla böyle bir ortamda sprintin zamanı mıdır yoksa biraz daha bekleyip düşmeden, kaymadan daha sağlıklı bu işi götürmek mi daha doğrudur gibi taktikler kendi içerisinde değerlendirilecek. Zaten yarışlarda en zor adam geçme yeri düz yol ve kuru havadadır. Dolayısıyla böyle bir ortamda ne kadar ehil bir maratoncu isek ona göre birşeyler yapacağız.
- Kredi kartları 2009'da tehdit yaratır mı?
İstihdamda azalma derinleşerek sürerse, ekonomik büyüme son çeyrekteki şoku atamazsa, sadece kredi kartları değil tüm bireysel bankacılık kesimleri ve tüm KOBi kesiminin aktif kalitesinde bir bozulma yaşanacağını söyleyebilriiz.
Ancak işi olan ve gelir kazanan bir insan kredi borçlarını ödeyebilir. Dolayısıyla kredi kartlarını ekonomi genelinden soyutlayamayız. Kriz derinleşirse bir problem yaşanabilir. Aktif kalitesinde sektör genelinde yavaş da olsa bir bozulma başladı zaten.
- Ne kadar?
Şu anda sorunlu kredilerde bindeli rakamlarda artış var ama üstü üste koyduğunuz zaman bir yekün tutuyor. Çünkü her sorunlu ve gecikmiş olan alacağa karşılık ayırdığımız için kar zarar tablosunu olumsuz etkiliyor.
- Parası olana ne tavsiye edersiniz?Â
Her koşulda bu sorunun cevabını vermek için uzman kurumların ölçmesi gereken konu; sizin risk iştahınız...
Eğer agresif bir yatırımcı olacaksanız bugün çok ciddi fırsatlar var. Mesela hisse senedi piyasalarında değerlemelerin son derece düştüğünü, bazı şirketlerin nakit akışları ve içinde bulundukları sektörlere bakıldığında hisse senedinin orta vadede çok ciddi bir yatırım aracı olduğunu görebiliyorsunuz. Ama bu durum riski seviyorsanız geçerli.
Risk açısından eşiğiniz daha düşük ise sabit getirili enstrümanlar açısından cazip bir ortam var. Faizlerin bir miktar daha düşme trendini sürdürmesini bekliyoruz ve böyle ortamlarda kısa ve orta vadeli yatırımcı iseniz bono, uzun vadeli mevduat veya B tipi fon gibi enstrümanlar cazip.
Dolayısıyla önce risk haritasının ölçülmesi lazım. Risk iştahınız düşük de olsa yüksek de olsa riski dağıtacak bir sepet düşünmekte fayda var. En doğrusu profesyonel bir yardım almak ve risk dağılımdaki arzularınıza göre şekillendirmek.
- Onlarla yapın diyorsunuz yani..
Bu iÅŸ için bizim uzmanlarımız, uzman ÅŸirketlerimiz var. Yapı Kredi Yatırım, Yapı Kredi Portföy bunlar için var... Oralarda müşteriye katma deÄŸer saÄŸlayabilecek insanlar var ve onlar bu iÅŸin uzmanları...Â