Riske karşı uzlaşacak
Güncelleme Tarihi:
Merkez Bankası reel sektörü kur riskinden korumak için yeni bir araç uygulamaya koyuyor. ‘Türk Lirası uzlaşmalı vadeli döviz işlemleri’ adı altında uygulanacak işlemler ihale yoluyla olacak ve bankalar ihalede bir kur seviyesi ile miktar teklifi yapacak. Vade tarihi sona erdiğinde işlem tarihiyle kur seviyesinin farkı Türk Lirası olarak belirlenecek.
MERKEZ Bankası reel sektör kur riskinden korumak amacıyla yeni bir adıma hazırlanıyor. Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Erkan Kilimci, reel sektörün kur riskinin yönetilmesi amacıyla bankanın ileriki günlerde yeni bir ürünü uygulamaya koyacağını belirterek, “Döviz kuru riski koruması sağlayacak Türk Lirası uzlaşmalı vadeli döviz işlemlerine başlamayı planlıyoruz” dedi. Bu uygulama şöyle işleyecek: Bankalararası piyasada vadeli kur ihaleleri ile reel sektörün döviz kuru talepleri karşılanacak. İhale miktarı ve vadeler Merkez Bankası tarafından ilan edilecek. Türk Lirası uzlaşmalı vadeli döviz ihalesine bankalar kur ve miktar teklifinde bulunacak. Döviz piyasası üyesi bankalar aynı işlemi müşterilerine veya farklı karşı taraflara sunacak. Buna göre, işlemlerde vadeli olarak belirlenen döviz kuru ile vade tarihindeki döviz kuru arasındaki fark, Türk lirası olarak el belirlenecek. Bankalar üzerinden işlemler yapılacağı için Merkez Bankası’nın rezervleri de etkilenmeyecek.
VERİLER TOPARLANIYOR
Kilimci, AA’ya yaptığı açıklamada, Merkez Bankası olarak reel sektörün kur riskine yönelik sağlıklı bir takip ve analiz mekanizmasının kurulması için “Sistemik Risk Veri Takip Modeli”ni geliştirdiklerini dile getirerek, bu sürecin ilk aşaması olarak firma bazında yabancı para pozisyonun, nakit akımının ve türev ürün kullanımının izlenebilmesi amacıyla kapsamlı bir veri seti oluşturduklarını söyledi. Kilimci, “Halen görüşülmekte olan kanun tasarısıyla reel sektör firmalarından bilgi ve veri toplanması sürecinin etkinliğinin artırılmasını hedefliyoruz. Bu çalışmalar, kur riskinin yönetilmesinde daha etkin bir mevzuat çerçevesinin oluşmasına katkı sağlayacaktır” diye konuştu. Merkez Bankası’nın bu çerçevede yürüttüğü çalışmaların mevzuat kapsamında düzenlemeler için bazı gelişme alanlarına işaret ettiğini belirten Kilimci, firmaların etkin risk yönetimine teşvik edilmesinin ve buna uygun finansal ürünlerin ve piyasaların geliştirilmesine katkı sağlanmasının önem arz ettiğini vurguladı.
Kilimci, yeni uygulamayla da Merkez Bankası olarak vadeli döviz piyasalarına derinlik sağlamayı hedeflediklerine işaret ederek, vadeli işlemler piyasalarına bu yolla verecekleri katkıyla kurumsal firmalar için risk yönetiminde daha gelişmiş bir çerçeve ortaya çıkacağını bildirdi. Bankaların, Merkez Bankası ile işlem yapabilmelerinin işlem maliyetlerini düşürücü etkide bulunacağını belirten Kilimci, “Reel sektörün kur riski yönetiminde basit, etkili ve derinlikli bir finansal ürüne erişimini desteklemiş olacağız” ifadelerini kullandı.
EKONOMİSTLER NE DEDİ?
EKONOMİST Fatih Keresteci, Twitter’dan yaptığı açıklamada Merkez Bankası’nın yakın bir gelecekte yüklü bir döviz talebi bekliyor ve bunun kuru yukarı iteceğinden kaygı duyuyor olabileceğini belirterek, “Bu adımın döviz rezerv kaybı yaratmayacağı aşikar ama Merkez Bankası kendini hedge etmeyecek ise (ki öyle olmalı) kur riskini kendine transfer etmiş olacak” dedi. HSBC Portföy Stratejisi İbrahim Aksoy, normalde şirketlerin TL’de oynaklığın yükseldiği ve önemli değer kaybı olduğu günlerde dövizin daha da yükselebileceği beklentisiyle daha sonraki dönemlerdeki döviz ödemeleri için yüklü döviz talebinde bulunabildiklerini bunun da döviz kurunda ek bir yükselişe neden olabildiğini söyledi. Aksoy, “Bu planın gerçekleşmesi lirada oynaklığın daha makul seviyelere inmesi için olumlu olur. Bununla birlikte, kurda ana hareketlerin döviz arz ve talebiyle gerçekleşmesi orta vadede uygulamanın kurun seviyesi üzerinde önemli bir etkide bulunmasını engelleyebilir” dedi.