Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya rezerv tartışmalarına açıklık getirdi. Yılın ikinci Enflasyon Raporu’nun tanıtımı için düzenlenen toplantıda Çetinkaya, “Bizim takip ettiğimiz rezerv yeterliliği kavramları ve kullandığımız metrikler bakımından son aylarda hiçbir parametrede bozulma söz konusu değil” dedi. Türkiye gibi dolarizasyonun yüksek olduğu, piyasayı desteklemek amacıyla çok sayıda döviz likiditesi aracının kullanıldığın ülkelerde rezerv tartışmalarının, uluslararası rezerv varlık ya da brüt rezervler üzerinden yapılmasının en uygun yöntem olduğunun altını çizen Çetinkaya, “Bu zaten uzun yıllardır gerçekleşen bir pratik, bugüne has bir şey değil” dedi. Murat Çetinkaya, diğer merkez bankaları gibi rezervle ilgili iletişimlerini brüt rezerv üzerinden gerçekleştirdiklerini söyledi.
EN ŞEFFAF BİZİZ
Rezervler konusunun yakın dönemde tartışıldığını ve kapsamlı bir bilgilendirme ihtiyacının farkında olduklarını aktaran Çetinkaya, “Biz TCMB olarak rezervler dahil, verilerin paylaşımında, uluslararası piyasalarda dünyada en iyi pratiklerle uyumlu bir çerçevede devam ediyoruz. Bilançomuzu günlük olarak açıklıyoruz. Yani TCMB’nin faaliyetlerini günlük analitik bilançodan takip etme imkânımız var” diye konuştu. Çetinkaya, rezerv verilerinin haftalık olarak yayımlandığını ve bunun uluslararası pratik dikkate alındığında en sık frekans anlamına geldiğini vurgulayarak, uluslararası rezervler ve döviz likiditesi tablosunun da aylık olarak yayınlandığını ifade etti. Çetinkaya, “Bu çerçevede bakıldığında TMCB’nin verilerinin yayımlanması ve şeffaflığı noktasında dünyadaki en iyi uygulamalara örnek olarak bir noktada duruyoruz” diye konuştu.
İSTİSNAİ DEĞİL
Döviz rezervlerinde son dönemde yaşanan dalgalanmanın istisnai, yakın döneme özgü ve sıra dışı olmadığının altını çizen Çetinkaya, “TCMB’nin rezervlerindeki dalgalanmalarda en belirleyici unsurlardan birisi, döviz ve TL piyasalarının etkin işleyişini sağlamak adına bankalarımıza sunduğumuz çeşitli likidite araçlarının piyasa gelişmelerine bağlı olarak bankalarımız tarafından farklı yoğunluklarda kullanılıyor olması” diye konuştu. Çetinkaya, rezervlerde dalgalanmaya neden olan unsurları şöyle sıraladı: “Piyasaların likidite gelişmeleri, bankaların likidite pozisyonları ve beklentileri, piyasa faiz gelişmeleri, beklentiler, riske dair beklentiler ve bununla birlikte maliyet gibi unsurlar. Bu imkânların kullanılması rezervler üzerinde oynaklık oluşturabiliyor. TL karşılığı döviz depo işlemleri, teminat döviz depo işlemleri, döviz karşılığı TL-swap işlemleri, rezerv opsiyon mekanizması, bunun dışında likiditeyi sağlama, arttırma ya da daraltma yönünde rezerv opsiyon mekanizması ve
zorunlu karşılıklarla ilgili bizim dönem dönem aldığımız kararlar. Diğer kalemler zaten enerji ithalatçısı şirketlere satışlar, hazinenin dış borç ödemeleri, cari ödemeleri ve diğer ödemeleri gibi unsular.”
HEDEF GÜÇLENDİRMEK
Çetinkaya, Merkez Bankası olarak her zaman iletişimlerinin rezervleri gelecek dönemde güçlendirme yönünde olduğunu belirterek, bunun dışında cari denge gelişmelerinin takip edildiğini, ihracat ve turizm gelirleri gibi kalemlerin gelecek ayda dönemsel etki yapabileceğini söyledi. Azalış yaşanılan dönemlerin görüldüğü gibi gelecek aylarda önemli ölçüde artışların da görülebileceğine dikkati çeken Çetinkaya, “Burada kritik nokta şu, bizim de tavsiyemiz, rezervlere bakarken trende bakmak, orta vadeye bakmak ve geniş bir rezerv yeterlilik metrik ayrımıyla bakmak daha sağlıklı olacaktır” dedi.
8 AYDA 14.1 MİLYAR DOLAR ARTACAK
- MERKEZ Bankası’nın Enflasyon Raporu’nda ayrı bir bölüm olarak yayınladığı “Uluslararası Rezerv Gelişmeleri” kutu başlığında yapılan değerlendirmede, TCMB’nin dünyada bilançosunu günlük olarak yayımlayan az sayıda merkez bankalarından biri olduğuna işaret edildi. “Net rezerv” kavramına ilişkin genel kabul görmüş uluslararası bir tanım bulunmadığı, bu nedenle uluslararası rezerv varlıkların kısa dönem yükümlülükleri karşılayabilme kapasitesini yansıtan “rezerv yeterliliği” göstergelerinin net değil brüt rezervler üzerinden tanımlandığı kaydedildi. Rezerv varlıkların hesaplanmasını değerlendirirken yalnızca resmi rezervlerin değil, bankacılık sistemi ve firmalar kesiminin yabancı para varlıklarının da göz önünde bulundurulması gerektiğine işaret edilen çalışmada, dalgalanmaların rezervlere etkisi, “Örneğin, 2018 yılının üçüncü çeyreğinde TL ve yabancı para zorunlu karşılık oranlarında yapılan indirimlerin etkisiyle TCMB rezervlerinde kademeli bir düşüş eğilimi gözlendi. Öte yandan, 19 Nisan 2019 tarihine kadar kullandırılan krediler dikkate alındığında, 2019 yılının geri kalanında ödenecek ihracat reeskont kredilerinin döviz rezervlerini yaklaşık olarak 14.1 milyar dolar tutarında artırması beklenmektedir” şeklinde açıklandı.
İLAVE SIKILAŞTIRMAYI NEDEN ÇIKARDI?
- PARA Politikası Kurulu faiz kararı metninden “İlave parasal sıkılaşma yapılabilir” ifadesinin çıkarılmasına yönelik soruyu Çetinkaya, “Biz ilave sıkılaşma ifadesini çıkararak, aslında şunu söyledik. Enflasyonun hedeflerinden uzaklaşıldığı dönemde bizim projeksiyonlarımız ve tahmin patikamız, bir anlamda ara hedef haline gelir. Biz burada daha dönemsel bir ifadeyi çıkarttık, daha yapısal bir ifadeyi ekledik. Karar metninin bütüncüllüğü içinde bakıldığında yukarı yönlü risklere vurgumuz devam ediyor. Manşet enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanıncaya kadar sıkı parasal duruşun korunacağını ifade ettik. Kurul, ihtiyaç duyduğu anda ilave parasal sıkılaşma yapabilir. Bu çok net. Metni daha yapısal bir içerikle ikame ettik” şeklinde yanıtladı.
ENFLASYON TAHMİNİ YÜZDE 14.6 İLE AYNI
-MERKEZ Bankası, 2019 Ocak ayında açıklanan enflasyon tahminlerini dünkü raporda değiştirmedi. Buna göre enflasyon tahmini 2019 için yüzde 14.6, 2020 için yüzde 8.2 olarak korundu. Enflasyonun 201 sonunda yüzde 5.4’e geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağı tahmin edildi. Gıda enflasyonu tahmini ise 2019 için yüzde 13’ten 16’ya çıkarıldı. Başkan Çetinkaya, “Bu rapordaki tahminlerimizde önceki döneme göre bir farklılaşma olmaması, enflasyondaki düşüşün hedeflenen doğrultuda gerçekleşmesi için parasal sıkılığın sağlanacağı ve korunacağı şeklinde okunmalıdır” dedi.