Oluşturulma Tarihi: Aralık 07, 2009 00:00
Sigara paketinin yüzde 65’ini kaplayacak ve “öldürür” gibi mesajları içerecek resimli uyarı alanını yüksek bulan Philip MorrisSa ve British American Tobacco’nun yürütmenin durdurulması için Danıştay’a dava açtığını belirten Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi Hukuk Danışmanı Turgut Kazan, “Toraks Derneği ile davaya müdahil olmayı düşünüyoruz” dedi.
SİGARA ve Sağlık Ulusal Komitesi (SSUK) Hukuk Danışmanı Turgut Kazan, 1 Ocak 2010’dan itibaren sigara paketinin ön yüzünün yüzde 65’ini kaplayacak olan resimli uyarı oranını yüksek bulan Philip MorrisSa ve British American Tobacco’nun (BAT) Danıştay’da dava açtığını belirterek, “SSUK içindeki göz hastalıkları uzman doktorlarından oluşan Toraks Derneği ile davaya müdahil olmayı düşünüyoruz” dedi. Kazan, “Tütün Kontrol Çerçeve Sözleşmesi” gereği, 1 Ocak 2010’dan itibaren Türkiye’deki sigara paketlerinin üzerine resimli uyarı konulmasının zorunlu hale geldiğini anımsattı.
TAPDK izleyecekBu kapsamda mevcut stokların erimesi ve yeni üretilen sigara paketlerinin resimli uyarı taşıyıp taşımadığının Tütün ve Alkollü İçecekler Piyasası Düzenleme Kurulu (TAPDK) tarafından, Türkiye genelindeki 200 bin sigara satıcısı bayiden izleneceğini kaydeden Kazan, “Ürünler buradan izlenecek. Yeni ürünlerin resimsiz basılması önlenecek” dedi. Kazan, 2011 başından itibaren resimli uyarı taşımayan sigaraların satılamayacağını, resimli uyarının ise paketin bir yüzünün yüzde 65’ini kaplayacağını ifade etti. Bu oranı yüksek bulan Philip MorrisSa ve British American Tobacco’nun (BAT) Danıştay’da dava açtığını, uluslararası kurallara göre ticaret özgürlüklerinin yasaklandığını öne sürdüklerini ifade eden Kazan, “Sigara firmaları Danıştay’da açılan dava ile yürütmeyi durdurma kararı verilmesini istiyorlar. Dava şu anda Danıştay’ın önünde duruyor” diye konuştu.
Yüzde 50 aykırı değilSSUK Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı ise, “Tütün Kontrol Çerçeve Sözleşmesi’nin, resimli uyarıların yüzde 50’den fazla olabileceğini gösterdiğini, bu nedenle yüzde 65’in AB standartlarına aykırı olmadığını vurguladı. Ülkelerin, kendi halkının sağlığını korumaya çalışırken, Türkiye’nin bundan mahrum bırakılmasının kabul edilemeyeceğini savunan Dağlı, şunları söyledi: “Sigara, süslü cazip paketlerle lüks ürünmüş gibi gösterilerek satılıyor. Bunun sakıncaları var. Çünkü bize başvuran hastalar, o ürünün kullanılması neticesinde ağır hastılıklara tutulmuş, akciğeri tahrip olmuş bireyler oluyor. Türkiye’de 22 milyon kişi sigara içiyor. Buna göre yılda toplam 20 milyar
dolar sigara harcaması yapıyoruz. Bu para tamamen yanıp, kayboluyor. O insanların sağlıklarını düzeltmek için 30 milyar
dolar da tedavi masrafı veriyoruz. Bütün ülkeler halkının sağlığını korumaya çalışırken, Türkiye’nin bundan mahrum bırakılması kabul edilebilir bir şey değil. Biz davaya müdahil olacağız.”
Paketteki uyarılar günde 7 bin 300 kez görülüyor
Dünya Sağlık Örgütü’nün araştırmasına göre, günde bir paket sigara içen bir kişi, sigara paketindeki uyarıları gün içinde 7300 kez görüyor.
Çin’de, sigara içenlerin yüzde 37’si sigaranın koroner kalp hastalığına neden olduğunu, yüzde 17’sinde inmeye yol açtığı biliniyor.
Brezilya’da sigara içenlerin yüzde 67’sinde uyarıların, sigarayı bırakma isteğini uyandırdığı belirtiliyor. Kanada’da bu oran yüzde 44.
Singapur’da sigara içenlerin yüzde 28’inin, uyarılar sayesinde daha az içtiklerini beyan ettikleri öne sürülüyor.
Tayland’da resimli uyarıların bir ay sonra sigarayı bırakma olasılığını yüzde 44 arttırdığı belirtiliyor.
Resimli uyarıların, henüz sigara içmeye başlamayı düşünen kişilere de sigaranın çekiciliğini azalttığının kanıtlandığı savunuluyor.
Philip MorrisSa: Uyarılar rekabeti engelleyici olmasınPHILIP MorrisSa yetkilileri, “Kamu sağlığı politikalarını desteklerken sağlık uyarılarının, şirketimiz gibi yasal ve ruhsatlı işletmelerin rekabet edebilmelerini engellemeden de sağlanabileceği görüşündeyiz” savunması yaptı. Sigaranın sağlığa zararları konusunda toplumu bilgilendiren yazılı uyarıların yeterli olduğunu düşündüklerini, sigara içmenin etkilerini kesin ve doğru olarak anlatmaya odaklanmış, görsel uyarıların kullanım kararını da saygıyla karşıladıklarını dile getiren Philip MorrisSa açıklamasında, “Uyarıların, paket üzerinde kaplayacağı alanın büyüklüğüne, markalarımızın rekabet gücünü ortadan kaldıracak düzeyde olması nedeniyle itiraz ediyoruz” denildi. Uyarıların aşırı uygulanmasının hükümetlerin, DTÖ Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları Anlaşması (TRIPs) ve Fikri Mülkiyetin Korunmasına Dair Paris Sözleşmesi gibi uluslararası anlaşmalar kapsamındaki taahhütlerine, ters düştüğü belirtilen açıklamada, şöyle dile getirdi: “1 Ocak itibarıyla sigara paketlerinin ön yüzünün yüze 65’i, arka yüzünün de yüzde 30’u uyarı etiketlerine ayrılmış olacaktır. Bu oran yüzde 76’lara kadar çıkabilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün ilgili çerçeve sözleşmesinde, uyarıların paket üzerinde kaplayacağı alan için önerdiği alt sınır yüzde 30 iken, dünya ortalamasının yüzde 40 düzeyinde bulunduğunu, ön yüzdeki uyarı alanının da hiçbir ülkede yüzde 50’yi aşmadığını görüyoruz. Türkiye’de paketin yüzde 65’ini kaplayacak aşırı büyük uyarıların kamu sağlığına ek katkı sağlamayacağını; buna karşılık sigara şirketlerini marka amblemleri ile farklılaştırarak rekabet etme yeteneğinden yoksun bıraktığını düşünüyoruz.”