Güncelleme Tarihi:
Renault-Mais Genel Müdürü Onur Baytok, ‘‘Ek Vergi indirimi ve faizlerin biraz düşmesi, otomotiv sektörünü üç ay rahatlatır. Ama, sonrası için kalıcı önlemler gerekiyor. Özellikle istikrar sağlayacak bir hükümet çıkmazsa, otomotivde tehlike çanları çalar’’ dedi.
Renault Mais Genel Müdürü Onur Baytok, krizle birlikte yıllık olarak yapılan satış hedeflerinin her ay yenilemek zorunda kaldıklarını söyledi. Yılbaşında pazarda toplam 350 bin satış yapılacağını tahmin ettiklerini ve bu satış hedefine göre plan yaptıklarını belirten Baytok, ‘‘Bu tahmini hedefimizi önce 330 bine daha sonra ise 300 bine düşürdük. Önümüzü göremiyoruz. Bu nedenle her ay hedeflerimizi yeniliyoruz’’ dedi.
Baytok, vergi indiriminin, piyasada olumlu etkiler yarattığını açıkladı.Baytok, şöy le devam etti:
‘‘Seçim nedeniyle piyasaya para girişi oldu. Aynı günlerde faizlerde de bir düşüş yaşandı. Taban fiyatı ödemeleri de piyasalara para girmesini etkiledi. Vergi indirimi ve piyasadaki nakit akışı, sektörü haziran ayına kadar idare edecek gibi gözüküyor. Önümüzdeki üç ay, yılın ilk üç ayı gibi kötü gitmeyecek. Nisan'da yüzde 20-22 civarında bir artış bekliyoruz.’’
Biran önce bir hükümetin kurulmasının şart olduğunu ifade eden Baytok, eğer olumsuz gelişmeler yaşanırsa, sektör için yeniden tehlike çanlarının çalmaya başlayacağını hatırlattı.
NELER YAPILMALI?
Baytok, krizin olumsuz etkilerini ve krizden kurtulmak için yapılması gerekenleri şöyle anlattı:
Hükümetin hemen kurulması şart. Bu dış kredi imkanlarının açılmasını ve büyümeyi hızlandıracak. Ondan sonraki dönem çok önemli. Kriz olursa, fabrikaların durması, satış örgütlerinin çökmesi ve sektörde işten çıkarmalar yaşanabilir. Hatta otomobil firmalarının ortaklık yapılarında değişmeler görülebilir. Yabancılar üretimlerini başka ülkelere kaydırabilirler.
Sektör inişli ve çıkışlı bir seyir izliyor. Bu nedenle çeşitli önlemleri devreye sokmak gerekli. Vergiler tekrar gözden geçirilmeli. Türkiye, otomobildeki vergi yükü en ağır ülke. Adı bile ek olan Ek Taşıt Alım Vergisi'ni kaldırmak lazım.
Sektör için bir master plan yapılmalı. Satışları artırıcı önlemler gerekli.
Otolara yaş sınırı getirilmeli. Belirli bir yaş sınırına gelen otomobillerin kaydı, trafikten silinmeli.
Üreticiler sadece iç piyasa yerine ihracat için de üretim yapmalı.’
Krizin etkileri
1999 yılının üç ayında otomobil üretimi, önceki yıla göre yüzde 50 oranında düştü. Üç ayda 30 bin 319 otomobil satıldı.
Üretim, 1993'e göre yüzde 62, 1994'e göre yüzde 60 ve 1997'e göre yüzde 35, geçen yıla göre yüzde 48 azaldı.
Toplam 800 bin üretim kapasitesine sahip sektörde kapasite kullanımı yüzde 20-30 gibi düşük seviyelere geriledi.
1998'in ortalarından bu yana otomotiv sektöründe yan sanayii de olmak üzere yaklaşık 9 bin kişi işsiz kaldı.
5 yıl içinde Avrupa'nın üretim merkezi oluruz
TOFAŞ Otomobil Fabrikaları Genel Müdürü Jan Nahum, Türk otomobil sanayiinin 5-10 yıl içinde Avrupa'nın üretim merkezi olabileceğini söyledi. Türk otomobil sektörünün inişli ve çıkışlı bir seyir izlemesine rağmen, rekabet gücünü sürdürdüğünü söyleyen Nahum, şöyle devam etti:
‘Türkiye'de geçmişi üzerine hálá konuşulsa bile, doğru dürüst bir otomotiv sanayiine sahip. Konjonktürdeki dalgalanmalara rağmen rekabet gücümüz var. Türkiye'de işçilik ve yatırım maliyetleri, diğer ülkelere göre daha ucuz. Bu yabancı yatırımcının bir avantajı. Türkiye, bu nedenle 5-10 yıl içinde Avrupa'nın üretim merkezi olma şansını sürdürüyor. Renault'nun Megane yatırımı, Tofaş-Fiat'ın 178 projesi yatırımı ve Ford Otosan'ın yeni fabrika yatırımı bunun ispatı. İstikrar sağlandığı taktirde, bu üç fabrikanın 200-300 bin adet otomobil ihraç edebilecek günleri çok uzak değil.’’
Türk otomotiv sanayiinin ‘‘kritik sektörler’’ içinde görüldüğünü belirten Nahum, şöyle devam etti:
‘‘Otomotiv sektörüne kritik sektör deniliyor. Ama bu sadece sözde kalıyor. Gerekli önlemler alınmıyor. Otomobil sanayiini yaşatmak için milli bir politika gerekli. Otomotiv sektörünü 2000'li yıllara taşıyacak bir master plan yapılmalı.’’