Renault CO2 salınımında liderliği hedefliyor

Prost, Cenevre Otomobil Fuarında Renault'un motor çalışmaları hakkında gazetecilere bilgi verdi.

Bugün itibariyle Renault'un Avrupa'daki markalar arasında düşük CO2 emisyonu açısından ilk üç arasında bulunduğunu belirten Prost, orta ve ileri vadede hedeflerinin bu konuda Avrupa'da liderliği ele geçirmeyi hedeflediklerini bildirdi.

Bu hedefe ilişkin iki eksen doğrultusunda çalışmalarına devam ettiklerini anlatan Prost, klasik dizel ve benzinli motorların yanı sıra elektrikli motor üretimi konusunda da çalıştıklarını söyledi.

Dizel motor için boyut küçültme çalışmalarını sürdürdüklerini, yeni bir 1,6 litre dizel motor geliştirdiklerini bildiren Prost, “Benzinli motorda ise boyut küçültmeyi daha da yoğun şekilde gerçekleştireceğiz ve gerçek bir devrim yaratacağız. Nissan ile birlikte modüler yeni bir benzinli motor ailesi geliştiriyoruz” diye konuştu.
Motorlardan birinin 3 silindirli ve 0,9 litre, diğerinin ise 4 silindirli 1,2 litre olacağını belirten Prost, bu motorları Twingo, Clio ve Megane'de kullanacaklarını, yeni motor ailesinin 2015 yılında bütün benzinli motorların yüzde 85'ini oluşturacağını bildirdi.

Prost, yeni motorların CO2 emisyon kazancının mevcut motor gamına kıyasla 40 gram olacağını söyledi.

Renault'un aynı zamanda elektrikli motor çalışmasını da sürdürdüğünü anlatan Prost, bu çalışmalarında müşteri talebi ve pazarın eğilimlerinin etkili olduğunu bildirdi.

Bugün Avrupa'da yapılan çalışmaların otomobil kullanıcılarının yüzde 80'inin günde 60 kilometrenin altında yol yaptığını gösterdiğini belirten Prost, iş ortakları Nissan'ın elektrikli aküler konusunda 10 yıllık deneyimi bulunduğunu, bu akülerle 160 kilometre menzile sahip olduğunu kaydetti.

Prost, 2008 itibariyle pazar koşullarına bakıldığında Renault'un araçlarında yüzde 65 dizel, yüzde 35 benzinli motorları kullandığını, 2015'te hedeflerinin dizel motorlarla benzinli motorları dengeleyerek yüzde 40-45 seviyesine getirmek, elektrikli motorlara da yüzde 10-15 arasında pay vermek olduğunu bildirdi.

2012 YILINA KADAR 3 ELEKTRİKLİ MODEL GELİŞTİRECEĞİZ”

Elektrikli araçların artık niş olmaktan çıktığını dile getiren Prost, şöyle devam etti:

“Yani bu bir niş olmaktan çıkıyor, gerçek pazarda elektrikli motor segmenti oluşuyor. Bununla birlike 2012 yılına kadar 3 model geliştirmeyi düşünüyoruz. Birincisi İsrail ile bir anlaşmamız var, elektrikli model geliştiriyoruz. Bu model 2011'de satışa sunulacak. Kangoo'yu elektrikli motorla donatacağız. O da 2011 yılında çıkacak. Üçüncü model de A segmentinde Clio benzeri yeni bir model olacak. Sadece elektrikli model olarak üretilecek. Bu modelleri çıkarmak için gerçek bir elektrikli motor gamı geliştiriyoruz. Motorlarımız 3 güç kademesinde 70-140 beygir arasında olacak.”

Elektrikli araçlar konusunda çeşitli çalışmalar yaptıklarını, şarj şebekesini kurmaya çalıştıklarını anlatan Prost, “Biz bu koşullarda elektrikli otomobillerin gelişeceğine inanıyoruz. Hedefimiz elektrikli modellerin mevcut dizel motorlarla eşdeğer bir değere sahip olması. 2015 yılına kadar maliyet açısından dizel araçları yakalamayı hedefliyoruz” diye konuştu.

“TÜRKİYE'DE ÜRETİLEN MOTORU GELİŞTİRECEĞİZ”

Yeni dizel motorun Türkiye'de üretilmesinin düşünülüp düşünülmediğine ilişkin bir soru üzerine Prost, Türkiye'de halen 1,5 DCI motorun üretildiğini anımsatarak, şunları kaydetti:

“Türkiye'de üretilen 1,5 DCI motor bizim için çok önemli. Bu motorun üretimini geliştirerek sürdüreceğiz. Yeni tip motorlar 1.9 DCI ve 2 DCI'nin yerine geçecek Yeni motorlardan sonrada burada üretim sürecek. Türkiye'de üretilen araçların motorlarında yüzde 70 oranında yerlileştirme oranı öngörüyoruz.”
Yeni motor ailesinin 120-100 gram arasında CO2 salınım değerine sahip olacağını, aşağı yukarı yüzde 25'lik emisyonlarda azalma sağlayacağını bildiren Prost, ekonomik krizin Renault'un teknoloji yatırımlarına etkisine ilişkin bir soru üzerine, “Ekonomik kriz hiçbir zaman Renault'un CO2 salınımı konusundaki projelerini yeniden gözden geçirmesine neden olmadı. O konuyu gündeme getirmedik. Tasarruf programlarını başka programlarda uyguluyoruz. Kesinlikle bir yavaşlama yok” dedi.