Güncelleme Tarihi:
GÜMRÜK ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, yılın ilk yarısında 2.2 milyar liraya ulaşan reklam sektörünün büyümesine çok önem verdiklerini ancak bu büyümenin hukuka ve etik ilkelere uygun olması gerektiğini söyledi. Reklamlarda eksik ve yanıltıcı bilgiler vermenin tüketiciyi ekonomik zarara uğrattığını belirten Bakan Yazıcı, mobil iletişim reklamlarından ve turistlere yönelik reklamlardan örnek vererek, “Bu şekildeki bir pazarlama anlayışı ahlaki olmadığı gibi, hem ülkemizin itibarını hem de turizm sektörümüzü zedeliyor” dedi. Hukuki düzenlemelere de dikkat çeken Bakan Yazıcı, 077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunu’nda reklamların yanıltıcı, içeriğini başkalaştırıcı sonuçları da ortadan kaldıracak şekilde yeniden hazırladıklarını vurguladı.
Ürün yerleştirmenin sınırları
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetim Genel Müdürlüğü, Reklam Kurulu işbirliğinde, Reklamverenler Derneği, Reklamcılar Derneği ve Reklam Özdenetim Kurulu tarafından düzenlenen Reklam Sempozyumu’nda konuşan Bakan Hayati Yazıcı, reklam sektöründe hukuki düzenlemelere dikkat çekerken, sektöre de bazı uyarılarda bulundu. Hukuki düzenlemeler konusunda öncelikle ürün yerleştirmeden söz eden Yazıcı, “Yeni RTÜK kanunu ile getirilen ürün yerleştirme uygulaması, televizyon reklamcılığında yeni bir tür olarak karşımıza çıkıyor. Uygulama, reklam pazarının büyümesine katkı sağlayacak. Uygulamanın hem yeni olması, hem de kanun ile açıkça yasaklanan örtülü reklam ile arasında ince bir farkın olması nedeniyle üzerinde önemle durulması, tartışılması ve sınırları net bir şekilde çizilmesi gerekiyor” diye konuştu.
Dijitalde düzenleme geliyor
Önümüzdeki yıllarda tüm türlerin önüne geçmesi beklenen dijital reklamlar ile mevzuata yeni giren ürün yerleştirmeye ilişkin düzenlemelerin hayata geçirilmesi ve gerekli değişikliklerin yapılması amacıyla özel bir ihtisas komisyonu kurduklarını belirten Hayati Yazıcı, “Kısa bir süre içinde yapılacak değişikliklerle ihtiyaçları en iyi şekilde karşılayan bir düzenlemeyi hayata geçireceğiz” derken, şu açıklamayı yaptı: “4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunu bugünün şartlarına uygun, ve tüketiciye arz edilen ürünler ve bu ürünlerin tanıtımıyla ilgili sürdürülen reklamların yanıltıcı, içeriğini başkalaştırıcı sonuçları da ortadan kaldıracak şekilde yeniden dizayn ediyoruz. ‘Özel komisyon’ dediğimiz bu kanunun yeni yazımıyla alakalı bir komisyon. Bunu da inşallah aralık sonunda tamamlayıp ocak ayında TBMM’ye sevk edeceğiz.”
Kadını meta olarak kullanmayın, bize ait reklam yapın
HAYATİ Yazıcı, reklam içeriklerinde dikkat edilmesi gereken şu noktalara dikkat çekti:
Açık mesajlar kadar reklamın içinde yer alan kapalı yahut gizli mesajların da sorumluluğunu taşımalıdırlar.
Özellikle çocuklara reklamlarda yer verirken ve onlara yönelik ürünlerin tanıtımında özel bir hassasiyet gösterilmelidir.
Reklamlarda kadınların yer alış biçimleri de sorgulanmalıdır. Kadınlar ne bir metadır ne de bir süs malzemesidir. Kadınlarımız hayatın her alanında özne olması gereken bireydir, eştir, annedir.
Dil kullanımı da yine ihtimam gösterilmesi gereken bir konudur.
Reklamlar kültürün hem aktarıldığı, hem de yeniden üretildiği mecralardır. Reklam bize ait olmalıdır.
Reklam pazarı 2013 hedefini aşacak
REKLAMVERENLER Derneği Başkanı Ahmet Pura, Türkiye’nin ekonomisinde iyi şeyler olurken, reklam dünyasının da bundan pay alacağını belirterek, “Dünyada bu yılın sonunda 501 milyar dolarlık reklam harcamaları olacak. Bizde ise 2013 yılında 5 milyar lira, 2015 yılında ise 5 milyar dolar olacağını öngörüyoruz. Ancak 2013 yılındaki hedefimizin şimdiden 5.8 milyar lira olarak gerçekleşeceği görünüyor” dedi. Sektörün 3 hayali olduğunu anlatan Ahmet Pura, “Bunlardan ilki tüm mecra etkinlik ölçümlerinin tek çatı altında sürdürülmesi. İkincisi ise Reklam Kurulu ve Reklam Özdenetim Kurulu’nun sık ve verimli işbirliği olması. Üçüncüsü ise, reklamın tüm paydaşlarının içinde olduğu yeni bir dünya kurmak. Derneklerin biraraya gelmesini ve bir iletişim konseyi kurulmasını istiyoruz” diye konuştu.
Yaratıcı fikirlerin korunması için Bakanlığın kapısı çalınacak
REKLAMCILAR Derneği Başkanı Aytül Özkan, reklam sektöründeki iki değişmeyen özelliğe dikkat çekerek, şunları anlattı: “Birinci değişmeyenimiz sektörün sürekli büyümesi. Reklam yatırımları, ekonomik büyümeden 4 kat daha fazla büyüyor. Krizler mecra seçimlerinde değişim yaratsa da televizyon ilk sırada geliyor. Ancak 2008 krizinden sonra dijital mecra da rüştünü ispatladı. İkinci değişmeyen ise yaratıcılık. Değerli fikirler izim en önemli kaynağımız. Fikri mülkiyet önemli. Fikri mülkiyetin korunmasında yasal çerçevenin sanatsal olduğu kadar ticari yaratıcılığı da yanıtlayan şekilde sonuçlanmasını ümit ediyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile bu konuya ilişkin yakın zamanda temas edeceğimizi belirtmek istiyorum.”
13.5 milyon lira ceza kesildi
REKLAM sektörünü geliştirmek, denetlemek, rekabeti ve tüketiciyi korumaya yönelik düzenlemeler yaptıklarına dikkat çeken Bakan Yazıcı, yayınlanan reklamların Reklam Kurulu tarafından denetlendiğini anlattı. Reklam Kurulu’na, 2010 yılında 2 bin 322, 2011 yılında 2 bin 350 başvuru yapıldığını söyleyen Yazıcı, şu bilgileri verdi: “Reklam Kurulu’na yapılan başvuruların yüzde 65’ini tüketiciler, yüzde 8’ini firmalar, yüzde 23’ünü kurum ve kuruluşlar, yüzde 4’ünü de re’sen ele alınan dosyalar oluşturuyor. Reklam Kurulu, 2011 yılında 1496 dosyayı karara bağladı ve 835’i ön inceleme sonucunda detaylı incelemeye değer bulunmadı. Karara bağlanan dosya sayısı 661 olurken, bunlardan 575’i yasalara aykırı bulundu. Bu da incelenen reklamların yüzde 88’inde yasanın ihlal edilmesi anlamına geliyor. Bu yıl içinde uygulanan toplam para cezası ise yaklaşık 13.5 milyon lira oldu.”