Oluşturulma Tarihi: Nisan 01, 2011 00:00
ART Grup Başkanı Özgü Sağlam, “Şirketler arazi ya da bir bina aldıklarında buna yatırım ama reklam bütçesine hâlâ harcama diyorlar. Oysa reklam kampanyalarına yapılan yatırımlar doğru stratejilerle desteklendiğinde şirkete katlanarak getiri sağlıyor” dedi. Bu yıl Kırmızı’da 2 ödül ve 9 başarı belgesi alan Medina Turgul DDB’nin Kreatif Direktörü Kurtcebe Turgul da, ödül alan bir ilanın işe yaramadığını görmediğini söyledi.
TÜRKİYE’nin çok sayıda büyük markası bulunmasına karşın ağırlıklı olarak
KOBİ’lerin öne çıktığını belirten Art Grup Başkanı Özgü Sağlam, “Şirketler reklam ve pazarlama bütçesini harcama olarak görüyor. Ne zaman ki bu bütçeler yatırım olarak tanımlanır, işte o zaman Türkiye’nin ve şirketlerin ihtiyacı olan markalaşma süreci de ivme kazanır. Şirketlerin reklam bütçelerini yatırım olarak tanımlanmasının zamanı geldi. Çünkü marka değerinin yaratılması için yapılan yatırımlar doğru stratejilerle desteklendiğinde şirketlere katlanarak getiri sağlar” dedi.
Reklam ve yatırımGünümüzde şirketlerin bir arazi ya da bina alırken, bu maliyeti şirtekin yatırım kalemleri arasına koyduklarını kaydeden Sağlam, şöyle konuştu: “Ancak yeni bir ürünün lansmanı, şirketin kurumsal reklamı gibi satışları direk etkileyen, marka bilinirliliğini güçlendiren reklam faaliyetleri ile ilgili maliyetler ise, harcama kalemi altında değerlendiriliyor. Bu bakış açısı ile ele alındığında reklam bir gider, harcama olarak görülürken diğer bazı harcamalarsa yatırım olarak algılanıyor.”
İlk kesilen bütçeSağlam, kriz anında şirketlerin önce reklamı kestiklerine vurgu yaparak, şunları dile getirdi: “Herhangi bir kriz anında yada maliyetleri kısma kararı alındığında ilk akla gelen harcama olarak görülüyor ve kesiliyor. Bu anlayış son yıllarda yavaş da olsa değişmeye başladı. Art Grup olarak Arnavutluk ve Azerbaycan’da ofis açtık. Markalaşmanın, yurtdışına açılmanın zorluklarını kendi deneyimlerimizden de biliyoruz. Türkiye’de yönetime gelen genç kuşaklar da bunun geçmişe göre daha fazla farkındalar. O nedenle markalaşmaya yatırım her geçen gün artıyor. Bu da tabi memnuniyet verici.”
Başarı paylaşılmalıTürkiye’de reklam ve pazarlama bütçelerinin artması ve markaya daha fazla yatırım yapılması için, dünyada uygulanan farklı iş modellerinin yaygınlaşması gerektiğini ifade eden Sağlam, şöyle devam etti: “Reklam kampanyası ile marka kısa dönemde iş hedeflerinin üstüne çıkıyorsa reklam veren bundan edindiği gelirlerin bir kısmını ajansı ile paylaşmaktan kaçınmamalı. Geleceğin modeli bu anlayış üzerine kuruluyor. Başarıp başarmamak önemli değil ben hizmetimin karşılığı bedeli alırım denilirse bu olmaz. Kampanya sonuncunda satış ve pazar payındaki artış gibi kriterlere göre ajans ile şirket anlaşma yapabilir. “
Kırmızı prodüksiyon yatırımlarını artırdı
BU yılki yarışmada 2 Kırmızı ile evine dönen Art Grubun, böylelikle 4 Kırmızı’sının olduğunu hatırlatan Özgü Sağlam yarışmanın sektöre katkısını ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Basın ilanlarında prodüksiyon aşamasına çok fazla yatırım yapılmıyor. Genelde televizyon reklamlarının uzantısı olarak
film çekimi aşamasında çekilen fotoğraflar kullanılıyor. Örneğin inşaat sektöründe ya üç boyutlu maket yada ilistrisyon yoluyla yapılmış çözümler üzerinden bir ilan hazırlanıyor. Kırmızı gibi yarışmaların bir katkısı da basın ilanlarının prodüksiyonuna daha fazla kaynak ayrılması konusunda reklamverenleri de motive etmesi. Kırmızı Ödüllerinden sonra basın ilanları için yapılan yatırımlar da arttı.”
Ödül ekibe moral veriyor, müşteride güven yaratıyor
Kırmızı Ödülleri’nde bu yıl 2 Kırmızı ve 9 Başarı Belgesi alan Medina Turgul DDB’nin Kreatif Direktörü Kurtcebe Turgul, “Kırmızı Ödülleri’ne başlangıcından beri katılıyoruz, bazen yeterli sayıda, bazen az ödül aldığımız oluyor. Hatırladığım kadarıyla hiç almadığımız olmadı. İnsanın çabasının çeşitli şekillerde ödüllendirilmesi mutluluk verici. Öte yandan sonuç ne olursa olsun konuyu hayatımızın hadisesi haline getirmemeye çalışıyoruz, mesela şu ya da bu kategoride ödül alamadıysak, alan işlerin bizim işimizden hangi açıdan daha iyi olduğunu soruyoruz kendimize, sonra yavaş yavaş her şey normale dönüyor” dedi.
Müşteride güven yaratıyorKurtcebe Turgul, Kırmızı’dan ödül almanın anlamını şöyle ifade etti: “En basitinden, yaratıcı ekip açısından ‘moral’, müşteriler açısından ‘güven’ demek. Yaratıcılık ödüllerinin bugünün dünyasında bundan daha ‘harekete geçirici’ bir etkisini -en azından bizim etrafımız özelinde söylüyorum- görmedim. Belki dünyada daha büyük gürültüler kopuyor, müşterilerin ajans tercihinde alınan ödüllerin önemi var, onu tam bilemiyorum.”
Ödüllü ilan iş yapıyorYaratıcılık unsurunun arandığı yarışmalar için, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de, sonuç odaklı değil de, ödül avcılığı için sınırlı mecralarda yayınlanan, sanatsal yönü güçlü ‘ghost (hayalet)’ reklam tartışması zaman zaman gündeme geliyor. Bu konuda Medina Turgul DDB Kreatif Direktörü Kurtcebe Turgul şu görüşleri dile getirdi: “Ben hem iş sonuçlarıyla müşterilerini mutlu eden hem de o işlerle ödül almaya çalışan bir ajansta çalışıyorum. Bu anlamda çok şanslı olduğumu söyleyebilirim. ‘Ödül avına çıkmak’ nedir bilmiyorum. Ödül işini hayatımda sağlıklı bir yere oturttuğumu sanıyorum, bu eleştirileri yapanlar da bunu denemeliler. Ödüllü işi seversiniz, çünkü özenli iştir. Bir işi yapmak istediğinize en yakın şekilde yaptığınızda aldığınız bir şeydir ödül. Ayrıca işe yaramadığı da yalandır. Bugüne kadar ödül aldığımız hiçbir işe bakıp da, ‘bu reklam açısından yanlış bir yerde, keşke bunu böyle yapmasaydık’ demedim. Ödüllü işin ‘işe yaramayan’ bir şey olduğu tartışması bana hep fazla yüzeysel gelir. Ayrıca bu eleştirileri getirenlerin, yapıcı bir öneriyle karşımıza çıkmalarını dilemekten başka çarem de yok. Mesela ‘yarışmalar olmasın!’ mı diyorlar?’ Ya da daha insaflı olup ‘bir kere yayınlanan reklamlar yarışmalara katılmasın mı diyorlar?’ Bu öneriyi merakla bekliyorum.”