Güncelleme Tarihi:
Rekabet Kurumu Başkanı Ömer Torlak, Türkiye'deki birleşme ve devralmaların işlem hacminin geçen yıl 30,1 milyar liraya ulaştığını belirterek bu rakamın son 6 yılın en yüksek değeri olduğunu bildirdi. Torlak, Rekabet Kurumunda düzenlenen "2018 Yılı Birleşme ve Devralma Görünüm Raporu" bilgilendirme toplantısında yaptığı konuşmada, geçen yılın son 5 ayında yaşanan olumsuz ekonomik gelişmelerin Türk firmaları arasındaki işlemlere ve yabancı sermayenin Türkiye ekonomisine ilgisine etkisinin sınırlı olduğunu söyledi.
Rekabet Kurumu tarafından geçen yıl toplam 223 birleşme ve devralma dosyasının tamamlandığına dikkati çeken Torlak, bu rakamın son 6 yılın ortalamasının üzerinde olduğunu bildirdi. Torlak, söz konusu işlemlerin 85'inin Türkiye adresli olduğuna işaret ederek 38 işlemde tüm tarafların Türk, 3 işlemde tüm tarafların yabancı, 44 işlemde ise işlem taraflarının Türk ve yabancı şirketlerden oluştuğunu belirtti.
Birleşme ve devralmalar açısından Türkiye işlemlerinin geçen yıl toplamda 30,1 milyar liralık hacme ulaştığını vurgulayan Torlak, bu rakamın son 6 yılın en yüksek değeri olduğunu ifade etti.
"YABANCI YATIRIMLARLA İLGİLİ İŞLEMLERDE İLK SIRA İTALYA'NIN"
Torlak, kurumun, Türk şirketlerine doğrudan yabancı yatırımlara ilişkin yürüttüğü işlemleri de değerlendirdi. Bunlar arasında işlem bazında ilk sırada İtalya kökenli yatırımcıların işlemlerinin yer aldığını bildiren Torlak, bu ülkeyi Almanya, Hollanda, İsviçre ve Lüksemburg'un izlediğini dile getirdi.
İşlem hacmi bakımından ise ilk sırayı Danimarka ve Çin kökenli yatırımcıların aldığına dikkati çeken Torlak, yaşanan kur dalgalanmalarının etkisiyle yabancı sermayenin toplam işlem hacmindeki payının yüzde 67,7'den yüzde 50'ye gerilediğini kaydetti. Torlak, Türkiye'de gerçekleştirilen işlemlerde, özelleştirme hariç, en çok işlemin elektrik, gaz, buhar ve havalandırma sistemi üretim ve dağıtımı alanında yapıldığını bildirdi.
"ÖN ARAŞTIRMALARIMIZI DAVULLA ZURNAYLA DUYURMUYORUZ"
Sunumunun ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Torlak, bazı film yapımcıları ile sinema salonu işletmecileri arasındaki tartışmaya ilişkin değerlendirilmesinin sorulması üzerine, "Mecliste yasama süreci devam ediyor. Bu kapsamda yasama sürecinde ya da öncesinde bizim görüşlerimize ihtiyaç duyulursa konuya ilişkin görüşümüzü sunarız. Şu an için böyle bir somut konumuz yok. Yasama sürecine de müdahale yetkimiz bulunmuyor." dedi.
Konuya ilişkin 2016'da hazırladıkları Sinema Hizmetleri Sektör Raporu'na atıfta bulunan Torlak, şöyle devam etti:
"Olayın mal vermeyi reddetme durumu var. Sinema salonlarındaki hakim durumdan kaynaklanan piyasaya girişi engelleme durumu da var. Bu tek taraflı bir olay değil. Diğer boyutu tüketiciye sunulan promosyon uygulamaları. Yapımcılarla salon işletmeleri arasındaki sözleşmeden kaynaklanabilecek rekabet ihlalleri söz konusu olabilir. Şu aşamada somut bir talep gelirse biz yine görüşümüzü iletiriz."
Rekabet Kurumunun herhangi bir soruşturma başlattığında bunu şeffaf bir şekilde duyurduğuna dikkati çeken Torlak, "Ön araştırmalarımızı ve ön inceleme süreçlerimizi davulla zurnayla duyurmuyoruz. Zira bu süreçler muhtemel bulgular için en önemli dönemler, bu kaygıyla hareket ediyoruz. Sonuçlandığında kararla birlikte duyuruyoruz." diye konuştu.
GOOGLE HAKKINDAKİ SORUŞTURMA
Google hakkındaki rekabet soruşturmasına ilişkin bir soru üzerine Torlak, arama motoru pazarındaki hakim durumun reklam pazarında kötüye kullanılmasını kapsayan bir soruşturma yürüttüklerini söyledi. Torlak, bunun geniş kapsamlı ve ilave süre gerektiren, yurt dışından da takip isteyen bir konu olduğuna işaret ederek bu tür soruşturmaların ortalama 14 ayda tamamlandığını, Google soruşturmasının da 2019 sonunda ya da 2020 başında tamamlanmasını öngördüklerini dile getirdi.
Algoritma konusunun kişisel verileri koruma çerçevesinde çok önemli bir araç olduğuna işaret eden Torlak, "Bunu aynı zamanda dijital kartel anlamında rekabeti ihlal olarak da kullanabilirler. Fiilen Google dosyasıyla bu konu üzerinde de somut şekilde çalışmış olacağız." ifadesini kullandı.
"FİYAT ARTIŞLARI KONUSUNDA BAŞLATTIĞIMIZ SÜREÇLER VAR"
"Enflasyonla topyekûn mücadele" kapsamında Rekabet Kurumunun faaliyetlerinin sorulması üzerine Torlak, şunları kaydetti:
"Fiyat indirme konusu rekabet hukukunun da benimsediği bir şey ancak Rekabet Kurumu enflasyonla topyekûn mücadele konusunda fiyatlar indirilmiş mi indirilmemiş mi bunun takibiyle yükümlü değil. Birlikte hareket ederek maliyetle açıklanamayacak fiyat artışları ve fiyat belirleme konuları bizim sorumluluğumuzda. Bu konuda tamamlanan ve devam eden süreçlerimiz var farklı sektörde ama isim veremiyoruz. Fırsatçılık olarak değerlendirilen konularda şikayetler üzerine ve resen başlattığımız süreçler devam ediyor."