Nurten ERK TOSUNER
Oluşturulma Tarihi: Nisan 17, 2006 00:00
Rekabet Kurulu’nun çalışmalarını çok takdir ettiğini söyleyen Garanti Yatırım İcra Kurulu Başkanı Metin Ar, "Ancak şirket alımlarında Rekabet Kurulu’nun biraz daha gözünü kısıp bakması, biraz daha toleranslı davranması iyi olur diye düşünüyorum" dedi.
TASARRUF Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından yapılan Uzan Ailesi’ne ait Rumeli Grubu’ndaki 9 çimento fabrikasının ihalesini gerçekleştiren Garanti Yatırım İcra Kurulu Başkanı Metin Ar, "Toplam 700 milyon
dolar satış beklentisiyle başlayan bu ihalelerde, 1 milyar 38 milyon dolar gelirle TMSF büyük başarı elde etti" dedi. Bu ihalelerde beklentinin yüzde 50 üzerinde gelir sağlandığına dikkat çeken Metin Ar, bu sonuçta uygulanan başarılı ihale sisteminin yanısıra, TMSF’nin bu fabrikaları başarıyla çalıştırıyor olmasının da önemli rolü olduğunu söyledi.
REKABET ENDİŞESİ VAR AMA: İlk ihale sonrasında Rekabet Kurulu tarafından rekabet endişesiyle bazı ihalelerin iptal edildiğini hatırlatan Metin Ar, Rekabet Hukuku’nun Türkiye’de çok yeni olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Rekabet Hukuku’nun temel mantığı tüketiciyi korumak, tüketiciye rekabet şartları altında mal ve hizmetlerin birden fazla yerden gelerek yüksek fiyatla intikal etmesine mani olmak. Bu gözle bakarak çimento fabrikalarını bir yerde aynı sahiplik altında konsantre olmasını Rekabet Kurulu mahsurlu buluyor. Gaziantep-Adıyaman arasındaki her iki fabrikanın da sahibinin aynı olmasından tüketici zarar görür endişesiyle Gaziantep Çimento’nun Adıyaman’ın da sahibi olan Konukoğlu’na verilmesi kabul edilmedi. Fakat aynı Konukoğlu, Gaziantep’in hemen yanında Gaziantep’in 3-4 misli büyüklükte fabrika kuracak."
YÜKSEK PARA CEZASI: Rekabet Kurulu’nun çalışmalarını çok takdir ettiğini de söyleyen Metin Ar, "Ancak şirket alımlarında Rekabet Kurulu’nun biraz daha gözünü kısıp bakması, biraz daha toleranslı davranması iyi olur diye düşünüyorum" dedi. Metin Ar, "Mükerrer yatırımların, fazla kapasitelerin oluşmaması için böyle olmalı. Bu da kaynak israfı. Birbirine yakın fabrikaların anlaşmalı yüksek fiyat oluşturması halinde ona yüksek para cezası vererek mani olması daha akıllı olur" diye konuştu.
İLK İHALE EKİM AYINDAYDI: TMSF’nin geçen yıl Ekim ayında yaptığı ilk ihalede Gaziantep Çimento’ya 128 milyon dolarla en iyi iki teklifi Sanko Pazarlama ile Çimko Çimento vermişti. Ancak Rekabet Kurulu, ’Hakim durum yaratılacağı ve böylece rekabetin önemli ölçüde azaltılmasına yol açacağı gerekçesiyle’ izin vermemişti. Gaziantep Çimento Fabrikası için 90 milyon dolar muhammen bedelle açılan ikinci ihale geçen hafta yapıldı. İhaleye üç katılımcı kapalı zarfla teklif verdi verdi. Açık artırma, Oci Güney Çimento’nun verdiği en yüksek teklif olan 93 milyon dolardan başladı. Tekliflerin en az 250 bin dolar artırıldığı açık artırmada tek artırım Limak Kurtalan Çimento tarafından yapıldı ve ihale 93.25 milyon dolarla sonuçlandı.
GAZİANTEP UCUZA SATILDI:
"Bundan evvelki ihalede 127 milyon dolarak satılan fabrika, ikinci ihalede 93 milyon dolara satıldı. Bu da devletin kaybı oldu" diyen Metin Ar,
Gaziantep’in diğer fabrikalara göre daha ucuz fiyatla satılmış olmasının nedenlerini şöyle sıraladı: "Sanko’nun Kahramanmaraş’ta kurmakta olduğu büyük kapasiteli yeni bir tesisin varlığı ve Rekabet Kurulu’nun muhtemel vetosu nedeniyle ilk ihaleye giren bazı kuruluşların çekilmeleri fiyatın ilk ihalenin çok altında kalmasına neden oldu. Bununla beraber toplam resme baktığımızda 700 milyon dolar toplam satış beklentisiyle başlayan ihalelerde bu beklentinin yüzde 50 üzerinde 1 milyar 38 milyon dolar gelirle TMSF büyük başarı elde etti."
TMO, ’gerçekçi fiyat’ sayesinde kára geçti
HUBUBATTA "gerçekçi" fiyat politikası uygulamaya her yıl biraz daha yaklaşan Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), bilançosunu da "gerçekçi" hale getirdi. Ödenmiş sermayesi toplamı 961 milyon YTL olan, geçen yıl 5.6 milyon ton ile son yılların en yüksek düzeyinde hububat alımı yapıp üreticiye 1 milyar 703 milyon YTL ödeyen TMO geçen yılı, sadece "4 milyon 661 bin 819 YTL" dönem karı ile kapattı. TMO’nun 2004 yılı dönem karı 40 milyon 56 bin 998 YTL idi. Alım fiyatların her yıl uluslararası piyasa fiyatlarına biraz daha yaklaştırmasına karşın TMO, yine de geçen yıl uluslararası piyasa fiyatlarının 110 dolar üstünde fiyatla alım yapmak zorunda kaldı. Aldığı ürünün büyük bölümünü de iç piyasada fiyatların düşmemesi için ihraç etmek durumunda bulunan TMO’nun, alım fiyatının altında yaptığı bu satışlar nedeniyle önemli miktarda görev zararı oluştu.
Dolarizasyon azaldı
TÜRK parasının 2003 yılının ikinci çeyreğiyle birlikte girdiği değerlenme sürecinin yol açtığı ters para ikamesi sürecinde, yabancı para cinsinden tutulan tasarrufların toplam yurt içi tasarruflar içerisindeki payı yüzde 24.4’e kadar geriledi.Toplam tasarrufların 13.7 milyar YTL büyüdüğü bu yılın ilk üç aylık döneminde YTL cinsinden tasarruflarda 11.3 milyar,
döviz cinsinden tasarruflarda ise 2.4 milyar YTL’lik bir büyüme kaydedildi. YTL cinsinden tasarruflar 278.2 milyara, döviz cinsinden tasarruflar ise 92.6 milyar YTL’ye yükseldi. Dolayısıyla 2005 yılı sonunda yüzde 25.3 olan döviz cinsinden tasarrufların toplam yurtiçi tasarruflar içerisindeki payı mart sonunda yüzde 24.4’e kadar geriledi.