Güncelleme Tarihi:
Bunun önemli bir konu olduğununa dikkati çeken Şimşek, şöyle devam etti:
“Çünkü hava çok toz dumandı 2008-2009’da. Çok az bir görüş mesafemiz vardı. Her ülke küresel finansal krizden büyük acı çekti, hasara uğradı. Bunun bir şok olduğunu ama 2002’den itibaren oluşturduğumuz temel gelişmenin geçici bir kazanç olmadığını, kalıcı bir kazanç olduğunu göstermek durumundaydık. Mali disiplinin sürdürülebilmesi için inandırıcı bir program oluşturmanız gerekiyor.
NÜKLEER ENERJİ TARTIŞILIR
Biz insana yatırım yaptık, özellikle küresel kriz döneminde. İleriye baktığımızda da bu hala anlamlı. Aktif iş pazarı politikalarının çok önemli olduğunu gördük. İstihdamı korumak ve istihdamı artırmak çok kritik bir önem taşıyor. Birkaç yıl önce 2007-2008’e dönersek aktif iş pazarı programlarında, istihdam pazarında 30 bin kişi vardı. Bu yıl 10 ayda bu programda yaklaşık 400 bin kişi var. O nedenle biz krizden beri yaklaşık 4,2 milyon net istihdam yarattık. Küresel standartlara baktığımız zaman bile bu oldukça önemli bir veri.”
Şimşek, eğitime öncelik verildiğini, eğitim bütçesini artırdıklarını vurgulayarak, “Eğitim harcamasının bütçedeki payı 2002’de olanın 2 katı. Önümüzdeki 30-40 yıl içinde de böyle olacak. Rekabet yeteneğimiz açısından insan sermeyesi son derece önemli. Eğer Korelilerle veya başka nispeten başarılı ülkelerle rekabet edeceksek insan sermayesine yatırım yapmamız lazım” dedi. Türkiye’nin uzun vadedeki görünümünün olumlu olduğuna işaret eden Şimşek, şöyle konuştu: “Çünkü olumlu bir demografik özelliklerimiz var. Nüfusumuz 2030’a kadar artmaya devam edecek. Buna eşit derecede önemli başka bir konu da kadın istihdam oranını artırmak. Bunu iyi bir eğitimle yapabiliriz. Çalışmalar, bölgemiz ve özellikle bazı komşularımız için kamu borcunun GSMH’ye oranının yüzde 75 arttığını gösteriyor. .”