Raylar milli trenle ‘elektrikleniyor’

Türkiye Vagon Sanayi Anonim Şirketi (TÜVASAŞ) tarafından üretilen ilk Milli Elektrikli Tren Seti’nin fabrika testleri törenle başladı. Ağustos sonu yol testlerine başlanacağını belirten Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, ilk sürüşü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yapacağını söyledi. Törene katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank da Türkiye’nin raylı sistemlerde gelecek 10 yıl içerisinde Türkiye’nin 15 milyar Euro’luk harcama yapacağına dikkat çekti.

Tren setlerinin fabrika testlerinin ardından yol testlerinin de yapılacağını ifade eden Bakan Karaismailoğlu, şunları söyledi: “Bu yıl sonunda raylara indirilecek ve Allah’ın izniyle de kısa bir sürede yolcu taşımacılığına da başlayacağız. Şu an burada yer alan yerli ve milli trenimiz büyük bir özveriyle oluşturuldu. Proje kapsamında öncelikli olarak altyapıyı kurduk. Trenimizin alüminyum gövde üretim, boyama, kumlama testleri 2019 yılında devreye alındı.”

YÜZDE 60 YERLİ

Bu proje kapsamında 30’un üzerinde komponentin temininde yerli firmalar ile çalışılarak yerli sanayinin gelişmesine önemli katkılar sağlandığına dikkat çeken Karaismailoğlu, “Üretimi tamamlanan prototip sette yüzde 60 yerlilik oranı gerçekleştirilmiştir. Seri üretimde ise yüzde 80 yerlilik oranı hedeflenmiştir. Prototip setin maliyeti yurtdışından temin edilecek benzer ürünlere göre yüzde 20 daha ucuza mal edilmiştir. Yapılan yüksek tutarlı yatırımlarla birlikte TCDD’nin bölgesel ve küresel anlamda, yük ve yolcu taşımacılığında güçlü bir aktör haline geldiğini gururla belirtmek istiyorum” dedi.

YÜKSEK HIZLI TRENDE DE KULLANILACAK

Her türlü üretim ve kullanım hakkı kurumlarına ait olan bu projeyle üretilen araçların hızlı ve yüksek hızlı tren hatlarında da kullanılabileceğini dile getiren Adil Karaismailoğlu, “Saatte 160 kilometre hızındaki bu projenin tasarım çalışmalarının tamamlanmasının ardından başlatılan 225 kilometrelik tren seti projesi 2021 yılında raylara indirilecektir” dedi.

İTHALE GÖRE YÜZDE 20 DAHA UYGUN

TÜVASAŞ tesislerinde tarihi bir gün yaşandığını ifade eden Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank da şöyle konuştu: “Şehirlerarası seyahate uygun tasarlanan bu tren, ithal edilen emsallerine göre yüzde 20 daha uygun maliyetle üretilebiliyor. Fakat daha da önemlisi, bizi ziyadesiyle mutlu eden husus, ulaşılan yüksek yerlilik oranı. Tedarikçilerle birlikte muazzam bir sinerji yakalanmış durumda. Evet, nihai ürün elbette çok kıymetli. Ama bu ürünle birlikte gelişen üretim ekosistemi ve Türkiye’nin kazandığı yeni kabiliyetler belki nihai üründen çok daha kıymetli.” 

KOLTUK KAPASİTESİ 324

Saatte 160 kilometre işletme hızına sahip olan tren setleri, 176 kilometre tasarım hızına sahip olarak üretildi. Toplam koltuk kapasitesi 324 olan 5 araçlık bir sette iki adet koltuk engelli yolcular için ayrıldı. Araç gövdeleri işletme sırasında oluşabilecek yüklere, darbelere ve herhangi bir kaza anında çarpışmalara mukavim şekilde tasarlanmış alüminyum ekstürizyon profillerinden üretildi. Trenin beyni olarak nitelendirilen Tren Kontrol ve Yönetim Sistemi temelde aracın hızlanma, yavaşlama, durma, kapı kontrolü, yolcu geçişleri gibi hayati öneme sahip işlevlerini denetlerken, konfora yönelik alt sistemleri de yönetiyor. Cer Zinciri Sistemi ise özgün yazılım, donanım ve algoritmalar ile yüksek verimlilikte performans sağlayacak şekilde hayata geçiriliyor.

15 MİLYAR EURO HARCAMA YAPILACAK

Trenin beyni olarak nitelendirebilecek cer sistemi ile tren kontrol ve izleme sisteminin Aselsan’la birlikte yapıldığını aktaran Mustafa Varank, “Böylelikle ilk defa kritik bir alt sistem, donanım, yazılım ve algoritma içeriğiyle birlikte yerli sanayi tarafından geliştirilmiş oldu. İklimlendirme sisteminden boji şaselerine, iç giydirme ve aydınlatma sistemlerinden vakum tuvalet sistemlerine kadar 30’un üzerindeki bileşen yerli firmalarımızdan tedarik edildi” dedi. Türkiye’nin raylı sistemlerde büyük bir potansiyele sahip olduğuna işaret eden Varank, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hem kendi ihtiyaçlarımızı karşılayıp hem de küresel pazardan çok rahat pay alabiliriz. Bunun yolu bu alanda ölçek oluşturmaktan geçiyor. Gelecek 10 yılda raylı sistemlerde 15 milyar euroluk harcama yapacağız. Bakın bu çok ciddi bir ekonomik ölçek. Dolayısıyla önümüzde raylı sistemler sektörünü geliştirmek için asla kaçırılmaması gereken bir fırsat, dolayısıyla bize yüklenen bir sorumluluk var. Bunu en iyi şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Bu alanda atacağımız adımlar, sanayileşme hedeflerimize ve Milli Teknoloji Hamlemize doğrudan hizmet edecek.”