Rapor Türkiye’yi Bakan Yıldız Hürriyet’i eleştirdi

Güncelleme Tarihi:

Rapor Türkiye’yi Bakan Yıldız Hürriyet’i eleştirdi
Oluşturulma Tarihi: Haziran 02, 2015 17:12

ENERJİ ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız dün Hürriyet’in “İşte sır rapor” manşetiyle duyurduğu, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın Türk Hükümeti’ne 20 Şubat 2014’te teslim ettiği, “Entegre Nükleer Altyapı Gözden Geçirme” (INIR) misyon raporuna ilişkin haberi eleştirdi.

Haberin Devamı

Kayseri’de yeni hal kompleksini ziyareti öncesinde gazetecilerin sorularını cevaplayan Yıldız’ın eleştirileri ve bu konuda uzmanların görüşleriyle hazırladığımız tespitler şöyle:

Rapor Türkiye’yi Bakan Yıldız Hürriyet’i eleştirdi


1) Yıldız, “Özellikle seçim öncesinde bir kısım algı operasyonları oluşturulmak istenmekte, bu da onun bir parçası” dedi. Hürriyet’in dünkü haberi “algı operasyonu” değil “bilgi ve belgeye dayalı bir haber”di.

2) Yıldız manşette kullanılan ‘sır’ sözünü eleştirdi ve “Devlet her evrakını gazetelerle, televizyonlarla paylaşmaz, paylaşmadığı her evrak da sır demek değildir” dedi. Bu belgenin bir sır olduğuna biz karar vermedik. Akkuyu nükleer santralinin ÇED raporuna itiraz için açılan davada, Mersin 1. İdare Mahkemesi, bu raporu 23 Mart 2015’te Enerji Bakanlığı’ndan istedi. Ve Enerji Bakanlığı’nın Nükleer Enerji Proje Uygulama Dairesi Başkan Vekili Sibel Gezer de 27 Nisan 2015’te hazırladığı, mahkemenin talebini reddeden yazısında bu kararı 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20’nci Maddesi’ne dayandırdı. O madde de aynen şöyle diyordu:

Haberin Devamı

Rapor Türkiye’yi Bakan Yıldız Hürriyet’i eleştirdi
TÜRKİYE’NİN NÜKLEER ENERJİ KARNESİ DÖKÜLÜYOR

“İstenen bilgi ve belgeler Devletin güvenliğine veya yüksek menfaatlerine veya Devletin güvenliği ve yüksek menfaatleriyle birlikte yabancı devletlere de ilişkin ise, Başbakan veya ilgili bakan, gerekçesini bildirmek suretiyle, söz konusu bilgi ve belgeleri vermeyebilir.” Mahkemelerle dahi paylaşmadığı belgenin “sır” olduğunu söyleyen hükümetti.

3) Yıldız, “Raporda, bizim bazı kanuni düzenlemeler yapmamız tavsiye ediliyor. Evet yaptık, şu anda Meclis’e de gönderdik. Meclisin son 3-4 aydaki performansını, muhalefetin yerlere yattığını, yüzlerine maskeler taktığını gördüğümüz bir ortamda bunlar işlemiyor” dedi. Kanun tasarısını hazırlamak, düzenleme yapıldığı anlamına gelmiyor.
Rapor Türkiye’ye teslim edileli bir yıldan fazla zaman geçti ve proje ilerlemeye başladı.

4) Yıldız, “Genel Müdürlükle alakalı konularda birtakım düzenlemeler yapın, deniyor, tavsiyemiz budur, deniyor. Biz doğru diyoruz. TAEK’in özerk bir yapıya getirilmesi gerekir deniyor, şu anda özerk bir kurum olmasına rağmen TAEK Enerji Bakanlığı’na bağlıdır” diyor. Ancak halen Enerji Bakanlığı’na bağlı olan TAEK sorularımıza cevap vermekten bile imtina edip Enerji Bakanlığı’nı adres gösteriyor.

5) Yıldız, “ÇED’le ilgili bir süreçten bahsediliyor. Şimdi bu rapor güncelliğini de yitirmiş bir rapor. 2014 yılının Şubat ayında tamamlanan ve ondan sonra ÇED alınması lazım, deniyor. ÇED alındı zaten” diyor.
Raporda belirtilen onca açık noktaya rağmen ÇED raporunun alınmış olması tartışmaları bitirmedi. Atıkların kontrolünün ÇED raporunda değerlendirilmemesi ve TAEK’in görüşlerinin bağlayıcı olmaması eleştiriliyor.

6) Yıldız, “Nükleer atıklar nerede olacak deniyor. Biz bunu internette yayınladık. Uluslararası anlaşmalarımızla, hükümetlerarası anlaşmalarımızla ve evsahipliği anlaşmalarında nükleer atıklar Rusya’ya gönderilir, deniyor” diyor. UAEA raporunun detaylı bir şekilde anlattığı bu bölümde asıl açık noktaların halen giderilmediği görülüyor. Atıkların ne şekilde ve ne zamana kadar Türkiye’de muhafaza edileceği, Rusya’ya ne zaman ve nasıl götürüleceği ve en önemlisi tesisin ömrü tamamlandığında sökümün nasıl yapılacağı halen belirsiz.

7) Yıldız, “Özellikle herhangi bir kaza anında sorumluluk işletene aittir. Bu da yine aynı şekilde hükümetlerarası anlaşmalarda yazıyor ve TBMM’nin onayından geçti bu” diyor. Rapor, kaza durumunda sorumluluk paylaşımına çok önem veriyor. Ancak Yıldız’ın iddiasının aksine, bu konuyu açıklığa kavuşturacak nükleer hasar için sivil sorumluluk yasasının çıkarılmamış olması, Türkiye’yi büyük bir yük altında bırakıyor.

8) Yıldız, haber için ”AK Parti’nin gizli ve gizemli bir iş yaptığı üzerine kurgulamadır. Bizim her işimiz, açık, net ve şeffaf ve biz gücümüzü şeffaflıktan alan bir partiyiz” diyor. Hürriyet’in dün yayınladığı bu haber neden Sayın Yıldız tarafından bu şeffaflık politikasının bir parçası olarak görülmüyor?

9) Yıldız “Birçok teknik detay var. Bunlarla alakalı detaylar da ilgili kişiler tarafından yönetiliyor” diyor. Uzmanlara göre detaylar, nükleer enerji konusunu çağdaş politikalarla yöneten ülkelerin aksine kamuoyu ve otoritelerle paylaşılmıyor.

10) Ve son olarak, Yıldız “Vatandaşımız eğer o gazeteyi okuyorsa, güvendiği için okuyacaktı, bundan sonra güvenerek okumaz” diyor. Tam akisine, Türk halkı, cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımlarından biri olan nükleer enerji santrali konusunda şeffaflığın sağlanmasına hizmet eden Hürriyet’i tam da bu yüzden güvenerek okumaya devam edecektir.

Haberin Devamı

ttanis@hurriyet.com.tr

BAKMADAN GEÇME!