Güncelleme Tarihi:
Oda Genel Sekreteri Yüksek Mimar Ali Hacıalioğlu, “Pazarlama dili kullanılarak, 25-30 bin metrekare büyüklüğündeki imar adalarında site yaşamı öngörülerek, dayatılarak, sürecin asıl sahibi Bakırköylülerden gizlenerek, siyaset ve sermaye çevreleriyle kotarma girişimi kabul edilemez” dedi. Yeşilyurt, Şenlikköy gibi mahallelerde 142 adet ‘çok yüksek riskli’, 1245 adet ‘yüksek riskli’ yapı tespiti aynı raporlarda mevcutken neden dönüşüm kapsamına alınmıyor?” sorusunu yönelten Hacıalioğlu “Belediye, bir inşaat faaliyeti üzerinden kentsel ranttan yararlanmakta, deprem gerçeği yeni bir inşaat-emlak pazarlamasının gerekçesi olarak sunulmaktadır” diye konuştu. Açıklamada şöyle denildi:
TRAVMALARA YOL AÇAR
“Öncelikle ‘Bakırköy’ün yüzde 78’inin çürük olduğu’ ifadesi son derece yanlış, sorumsuzca ve kasıtlı. Hızlı tarama yöntemiyle gözlemsel analiz sonuçlarına göre hazırlanan ve tartışmalı raporlara dayalı açıklama yeni toplumsal travmalara yol açar ve emlak spekülasyonuna katkı sağlar. 358 hektar alanda toplam 150.000 nüfusu etkileyecek kentsel dönüşüm finansmanının yüzde 32 nüfus yoğunluğunun arttırılmasıyla sağlanacağı, 1100 mevcut yapı adasının 130’a düşürüleceği, yüzde 28 oranındaki yolların yarısının imar adalarına katılacağı, kişi başına 0,9 metrekare olduğu belirtilen yeşil alanın kişi başına 12 metrekareye çıkarılacağı ve en önemlisi mülkiyet sahiplerine aynı büyüklükte, aynı konumda, emlak değeri 3-4 kat arttırılarak, hiçbir bedel alınmadan gayrimenkullerinin yenileneceği vaadi bütünüyle yanlış ve yanıltıcıdır. Yasanın uygulama yönetmeliğinde, mevcut bağımsız bölüm değerleri ile dönüşüm sonrası yenilenmiş bağımsız bölüm değerleri arasındaki farkın peşin ödeneceği hükmü açıkça ifade ediliyor.”