ANKA
Oluşturulma Tarihi: Şubat 16, 2006 14:42
Rabobank, Şekerbank Personeli Munzam Vakfı’nın yüzde 36.5 oranındaki Şekerbank hisselerini satmaktan vazgeçmesi nedeniyle "hayal kırıklığına uğradığını" açıkladı ve bu karara karşı hukuki girişimde bulunacağını bildirdi.
Rabobank Yönetim Kurulu Üyesi Rik van Slingelandt ise Türkiye’ye olan ilgilerinin devam ettiğini, başka imkanları da değerlendirmeye devam edeceklerini açıkladı.
Rabobank, Şekerbank Personeli Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Vakfı’nın, Şekerbank hisselerini Rabobank’a satmaktan vazgeçmesi nedeniyle bir açıklama yaptı. Vakfın bu kararı, İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, Şekerbank hisseleri için anlaşmaya varılmış fiyatın üzerine Rabobank’ın yüzde 72 oranında fazla ödeme yapması gerektiğine dair kararından sonra alındığına dikkat çekilen açıklamada, bu çıkmazı aşabilmek için Rabobank’ın, çok cömert bir teklifte bulunmasına rağmen, Vakıf’ın "bu tavrından ötürü son derece hayal kırıklığına uğradığı" belirtildi.
MAHKEME KARARI SAĞLAM BİR MALİ ANALİZE DAYANMIYORBu aşamada, Rabobank’ın "gerekli hukuki girişimlerde bulunmayı" düşündüğü belirtilen açıklamada süreçle ilgili olarak şu bilgeler verildi: "Rabobank, Vakıf ile 2005 yılı Temmuz ayında satış sözleşmesi imzalamıştı. Bu sözleşme çerçevesinde, Rabobank’ın, Sekerbank blok hisselerini,
hisse başına 2.86 YTL fiyattan satın alması konusunda anlaşmaya varılmıştı. Şimdi ise İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi, Rabobank’ın sözkonusu hisseler için, hisse başına asgari 4.93 YTL ödemesi gerektiği kararına varmıştır. Mahkemenin bu kararı, sözkonusu hisselerin alış fiyatının 59 milyon
euro artarak, 141 milyon euroya yükselmesine neden olmaktadır. Vakıf’ın başvurusu üzerine, taraflar arasındaki anlaşmanın onayı veya reddi konusunda bir karar beklenirken mahkemenin bu yönde karara varması, Rabobank’ı olağanüstü derecede şaşırtmıştır. Ayrıca, mahkeme bu kararını, sağlam bir mali analize de dayandıramamıştır."
Rabobank, Vakıf’ın, anlaşmanın sonuçlanıp yürürlüğe girmesi için gerekli olan Vakıflar Genel Müdürlüğü onayını önemsiz bir şart olarak gördüğünü, bir teftiş organı olan Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün ise sözkonusu anlaşmanın onaylamasının gerekli olmadığına karar verdiğini açıkladı. Buna rağmen ve Rabobank’ın isteğinin aksine, Vakıf yönetiminin, anlaşmanın meşruluğuna karar vermesi için İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurduğu belirtildi.
PROFESYONEL DEĞİL Rabobank’ın uluslararası faaliyetlerinden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Rik van Slingelandt, "Elimizde, satıcının kendi değer tespiti ile Rabobank mali müşavirlerinin mali ve idari kayıtlara yönelik yapmış olduğu inceleme sonuçları ile desteklenmiş çok açık ve şeffaf bir satış anlaşması bulunuyordu. Vakfın bu aşamada hisse satış kararından vazgeçerek mahkeme kararıyla fiyatı yükseltmesini profesyonel iş ahlakıyla kesinlikle bağdaştıramıyoruz" dedi.
Van Slingelandt, geçen yıl Şekerbank’ın üst yönetimi ve çalışanlarıyla iyi ilişkiler kurabilmek için çok çaba harcadıklarını ve bankacılık hakkında sahip oldukları geniş deneyim ve uzmanlığı paylaştıklarını belirtti. Şekerbank’ın en büyük hissedarının, Şekerbank’taki orta düzey yönetici ve çalışanların menfaatlerini gözardı etmesinin, Şekerbank çalışanları arasında büyük bir güvensizlik yarattığını ileri süren Van Slingelandt, "Rabobank olarak, Türkiye’ye olan ilgimiz halen devam etmekte olup, başka imkanları da değerlendirmeye devam edeceğiz" dedi.
Van Slingelandt, karşılaşılan bu durumun, Türkiye’deki iş ahlakına bir örnek oluşturmadığını düşündüklerini bildirdi. Van Slingelandt, "Şekerbank ile amaçladığımız yatırımlar, bir çok müşterimizin Türkiye ile olan ilişkilerinden dolayı, çok olumlu karşılanmaktaydı" dedi.