Güncelleme Tarihi:
Türkiye’nin turunçgil deposu sayılan Akdeniz’de, özellikle kıyı şeridinde yoğunlaşan termik santraller, bölge halkı ve sivil toplum kuruluşlarının tepkisine neden oluyor. Tarım açısından turunçgil üretimine elverişli olan bölgenin, enerji tarafında ise güneş ve rüzgar potansiyeli oldukça yüksek. Biraz da bu nedenle bölgede planlanan termik santral projeleri sorgulanıyor. İskenderun Körfezi’nde termik santral kurmayı planlayan Fransız kamu şirketi Engie (eski adıyla GDF Suez) ise termik santral yapmaktan vazgeçtiğini açıkladı. Paris’te önümüzdeki ay başlayacak İklim Zirvesi’nin sponsorlarından olan Engie’nin, bir yandan kömür yatırımlarına devam etmesi, diğer yandan iklim değişikliği zirvesine sponsor olması özellikle sivil toplum kuruluşları tarafından önemli bir çelişki olarak sunuluyordu. Geçtiğimiz günlerde, Engie hem Fransa hem de İskenderun’da eş zamanlı olarak protesto edilmişti. Protestoların ardından Engie, projeden vazgeçtiğini ve Yumurtalık-Ada Termik Santrali’nin iptal olduğunu açıkladı. Şirketin Türkiye’deki yetkilileri, “Engie artık dünyada hiçbir yeni kömür santrali projesine dahil olmayacak. Bu bir yönetim kurulu kararıdır. Adana’daki projemiz de bu durumda devam etmeyecek. Türkiye’de yenilenebilir enerjide büyüyeceğiz” açıklaması yaptı.
PROTESTO SONRASI İPTAL
Türkiye, artan enerji talebini karşılamak ve ithal doğalgaza olan bağımlılığından kurtulmak için farklı enerji kaynaklarına yönelmeye çalışıyor. Bunların içinde rüzgar ve güneş enerjisinin yanısıra, kömür kaynaklı termik santral yatırımları da yer alıyor. Ancak çevre grupları, kömür yatırımlarına karşı çıkıyor ve özellikle güneşe elverişli bölgelerde yenilenebilir enerjiden yararlanılması gerektiğini savunuyor. Son olarak İskenderun Körfezi’nde ilginç bir gelişme yaşandı. Burada termik santral inşa etmeyi planlayan Fransız kamu şirketi Engie, eski adıyla GDF Suez, bu yatırımdan vazgeçtiğini açıkladı. Şirket, bundan böyle küresel olarak kömüre yatırım yapmama kararı aldığını açıkladı. Önümüzdeki ay Paris’te yapılacak İklim Değişikliği Zirvesi’nin sponsoru olan şirketin, bir yandan kömür yatırımlarına devam etmesi sivil toplum kuruluşları tarafından protesto edilmiş, protestolar Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’a kadar uzanmıştı. Ada Termik Santrali’ni inşa etmeyi planlayan Engie’nin, Paris İklim Zirvesi’nin sponsorlarından biri olduğunun öğrenilmesinin ardından Türkiye’deki sivil toplum kuruluşları, Hollande’a hitaben “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu Fransa” başlıklı ortak bir mektup göndermiş; eş zamanlı olarak Fransa’da ve İskenderun Körfezi’nde etkinlikler düzenlenmişti. Engie, protestoların ardından projeden vazgeçtiğini açıkladı.
HEDEFİMİZ ARTIK YENİLENEBİLİR
Açıklama 14 Ekim sabahı Fransa Çevre Bakanı’ndan geldi. Fransa Çevre Bakanı Ségolène Royal, Engie’nin kömür yatırımlarını durduracağını açıkladı. Aynı gün Le Figaro gazetesine röportaj veren Engie CEO’su Gérard Mestrallet ise bu kararın Türkiye (Ada Termik Santrali) ve Güney Afrika’daki projelendirilmiş ancak henüz başlamamış projeleri de kapsadığını belirterek, Ada Termik Santrali’nden çekildiklerini belirtmiş oldu. Bunun ardından ulaştığımız Engie’nin Türkiye’deki şirket yetkilileri, “Engie artık dünyada hiçbir yeni kömür santral projesine dahil olmayacak. Bu bir yönetim kurulu kararıdır. Ve şu anda halihazırda çalışan santralleri kapsamıyor. Ama yeni projeler kapsamında Türkiye’deki proje dahil olmak üzere tüm fizibilite aşamasındaki projeler iptal edildi. Adana’daki projemiz de bu durumda devam etmeyecek. Fakat Engie Türkiye’de 40 yıldan uzun süredir aktif olan bir firma. Türkiye’de de çeşitli yatırım planları devam ediyor. Fakat artık yenilenebilir enerji tarafında büyümeyi öngörüyor Türkiye’de. Araştırmalarımız devam ediyor. Kömürde artık olmayacağız. Bundan sonra Engie daha temiz bir enerji üzerine çalışacak” diyor.
TERMİK SANTRAL LİSANSLARI 30’U BULUYOR
ÇEVRE ve Tüketici Koruma Derneği Başkanı Sadun Bölükbaşı, şöyle konuşuyor: “İskenderun Körfezi’nin iki yakasında şu anda 30 civarında bir sayı olarak bildiğimiz termik santral lisansı var. Esas yoğunluk Yumurtalık ve Ceyhan bölgesinde, toplam kurulu gücüne baktığımızda dar bir alanda 10 bin megavatı (MW) aşıyor. Adana sahillerinde korkutucu bir yoğunluk var. Biz daha önce toplu lisans iptal davası açtık. Şu anda bölgede çalışan üç termik santralin yanısıra, İskenderun Demir Çelik fabrikası da bir termik santral kadar kömür kullanıyor. Burada hem demiryolu, hem deniz yolu olduğu için ithal kömürün ulaşımı kolay oluyor. Ancak balıkçılık bitme noktasında. Tarım alanlarında kirlenmeler var. Burada yetişen zeytin, turunçgil, buğday ve mısır gibi ürünler etkileniyor. Deniz ekosistemi etkileniyor. Meyvelerin dayanıklılığı düşüyor. Buradaki güneş ışığı alım kapasitesi en kapalı havada bile Almanya’nın en güneşli gününden iki kat kapasiteye sahip. Güneş enerjisi açısından potansiyeli yüksek bir bölge. İskenderun Körfezi’nde 15 yıldır süregelen bir termik mücadelesi var. Herkes zannediyor ki iki kere protesto oldu ve vazgeçildi. Biz önce Fransa Büyükelçiliği ile görüştük bazı sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden oluşan bir heyet halinde. Onların da yönlendirmesi ile Engie’nin Türkiye ofisine giderek neden karşı olduğumuzu anlattık. Daha önce alınan bazı mahkeme kararlarını gösterdik. Arkasından Engie’nin genel merkezi önünde ve burada senkronize bir etkinlik yaptık.”
İNTERNETTEN DUYURDU
ENGIE’nin internet sitesinde yer alan “Engie Grubu artık neden kömür yakıtlı santral projeleri üstlenmeyecek” başlıklı notta, Paris’te düzenlenecek İklim Zirvesi’ne haftalar kala bu haberin geniş yankı uyandıracağı kaydediliyor. 70’i aşkın ülkede faaliyet gösteren şirketin CEO’su, bu karar üzerinde bir süredir durulduğunu vurguluyor. Elektrik üretiminin Engie’nin faaliyetlerinin üçte birini oluşturduğu belirtilirken, bu üretimin yüzde 15’inin ise halihazırdaki kömür santrallerinden geldiği bilgisi yer alıyor. Henüz kontratların imzalanmadığı tüm projelerin iptal edildiği, bunların içinde Türkiye’deki 1,320 MW’lık termik santral projesinin de bulunduğu ifade ediliyor. Engie’nin 2014 sonu hissedar yapısına göre, Fransız devletinin yüzde 33 payı bulunurken, çoğunluk olan yüzde 56’lık hissesi halka açık durumda.