Programı Türkiye’de yazdı 2 milyon ineği sağan 4 bin robot online buluştu

Güncelleme Tarihi:

Programı Türkiye’de yazdı 2 milyon ineği sağan 4 bin robot online buluştu
Oluşturulma Tarihi: Haziran 08, 2010 00:00

Atilla Aytekin’in şirketi Triodor, ‘inek sağma robotları üreten’ Hollandalı Lely’nin 2 bin robotunu web tabanlı birleştirince ortaklık önerisi aldı. Triodor, Almanya’da McDonalds’a, Hollanda Çatıcılar Birliği’ne, Belçika’da otomotiv sanayine yazılım hizmetleri veriyor.

Haberin Devamı

1971’de Hollanda’ya işçi olarak giden Samsunlu Burhan Aytekin’in oğlu Atilla Aytekin, gurbetçi Türklerin geleneksel iş alanları dışında ‘yazılım’ sektöründe başarı kazandı. Hollanda’da kurduğu Triodor Software BV ile Türkiye’de ürettiği yazılımları Avrupa’ya ve dünyaya pazarlayan Atilla Aytekin geçen yıl 7 milyon dolar ciro yakaladı. İnekleriyle ünlü Hollanda’nın dünya markası haline gelen ‘inek sağma robotları’ üreticisi Lely için 2005’te yazılım üretmeye başlayan Aytekin’in şirketi Triodor, bu şirketin dünya genelinde 2 milyon ineği sağan 4 bin robotunu web tabanlı (online) birleştiren bir yazılım üretti.
Lely’yle ortaklık
Kısa sürede Lely’nin en önemli yazılım partneri konumuna gelen Aytekin’e Lely’den ortaklık teklifi geldi ve sadece Lely için çalışan yüzde 50’şer ortaklı bir şirket daha kuruldu. Son dönemde yazılım şirketleri de satın almaya başlayan Atilla Aytekin’in şirketleri Almanya’da McDonalds’ın lojistik yazılımlarının bakımını, Hollanda Çatıcılar Birliği’nin web tabanlı yazılımlarını yapıyor. Ayrıca sosyal iletişim ağlarına ve web tabanlı oyunlara  sürekli yeni yazılımlar üretiyor. En Son Türkiye pazarı için de Hollanda yazlıım devi Exact ile Türk KOBİ’lerine web tabanlı muhasebe programı üreten Triodor 150 kişilik ekiple sürekli yeni projeler geliştiriyor.
3 yaşında Hollanda’ya
Triodor Software BV CEO’su Atilla Aytekin, şöyle başlıyor anlatmaya: “Aslen Samsunluyuz. Önce İstabul’a göçmüşüz. 1971’de babam Burhan Bey Hollanda’ya işçi olarak gitti. Biz de 1972’de ben 3 yaşımdayken babamın yanına gittik. Küçük bir kente yerleştik. 300-400 Türk ailesi vardı. Okul çağım çok zor geçti. Bulunduğumuz şehirde bir tane Türk öğretmen vardı ve bütün aileler de çocuklarını o okula göndermeye başladı. Bir süre sonra da Hollandalılar çocuklarını o okuldan aldı. Böylece ilk dışlanmayı yaşadık. Okulda güvendeydik ama dışında düşmanlık vardı. Her spor müsabakası savaş gibiydi. Hollanda’da ilkokul sonrası bir sınav yapılır ve öğrencinin üniversite okuyup okumayacağı o sınavla belirlenir. Ben o okulda tek üniversete için ayırılan çocuk oldum.”
Ortaokulda tecrit
Ortaokul ve liseyi okuduğu okulun ise 5 bin kişilik bir okul olduğunu anlatan Atilla Aytekin, “Ciddi ayrımcılık hatta tecrit yaşadım. Sınıfta yanıma bile oturmuyorlar, konuşmuyorlar, beni uzaktan gösterip ‘bu’ diye işaret ediyorlardı. Okul müdürü bir gün geldi ve beni sınıfımdan alıp başka bir sınıfa gönderdi. Çünkü Hollandalı aileler bir Türk’ün o sınıfta olmasını istememişler. Doğal olarak o yıl başarısız oldum ama o andan itibaren de ‘size başarıyı göstereceğim’ diye de karar aldım” diyor. Başka bir okula geçerek üniversite okuma hayalini gerçekleştirdiğini söyleyen Atilla Aytekin, harware, software ve ekonomi alanlarında eğitim aldığını 1994’te de üniversiteyi bitirdiğini belirtiyor.

Haberin Devamı

Hollanda’ya döndü, iflas etti ama yılmadı

Haberin Devamı

ATİLLA Aytekin, 1999’da tekrar Hollanda’ya dönüp kendi yazılım şirketini kurdu. Web tabanlı ERP, online CRM, lojistik, muhasebe yazılımları üretmeye başladı. Ancak 2000 yılında IT sektörü küresel olarak çatırdamaya başlayınca işler tersine döndü. Aytekin, şöyle anlatıyor: “2001’de iflasımı ilan edip, şirketi kapattım. Hollanda’da iflas edersen 5 yıl şirket kuramazsın. 6 ay sonra kurulu bir şirketi satın aldım ve 1.5 milyon Euro borçlu olarak yeniden yola çıktım. İlk programı da bizzat kendim kendim yazıp pazara sürdüm. 2003’te 2 kişiyle İstanbul’da yazılım üretmeye, Hollanda’da satmaya başladık. 2005’te Lely’nin inek robotları için ‘yazılım üretin’ dediler. Onların yazılımı lokal install ediliyordu. Sorun çıkınca müdahale için eleman gitmesi gerekiyordu. Biz bunu web tabanlı yaptık. Lely’nin, dünya genelinde 2 milyon ineği sağan 4 bin robotunu merkezi hale getirdik. 2008’de ‘ortak şirket kuralım’ teklifi geldi. Lely Triodor’u kurduk. Bütün Ar-Ge’yi Türkiye’de yapmaya başladık.”

Haberin Devamı

Obama’ya gitti, kitap yazdı

ATİLLA Aytekin, ABD Başkanı Barack Obama’nın ‘Müslüman toplumlarla yeni bir iletişim başlatma’ stratejisi kapsamında 26-27 Nisan’da düzenlenen Girişimcilik Zirvesi’ne Avrupa’dan davet edildi. Aytekin’in “Atilla’s Dutch Dreams” adlı bir de kitabı yayınlandı. Aytekin, kitap için “benim ihtirasımı anlatan bir kitap oldu” diyor ve kitapta bir göçmen işçi ailesinin çocuğu olarak Hollanda’ya giden, çocukluğundan, ergenlik çağına kadar, gençliğinden bugüne kadar mücadeleyi bırakmayan, bir kişinin rüyasını anlattığını söylüyor.

Baan’da çalışırken İstanbul’da iş kurdu

1990’larda Hollanda’nın ünlü yazılım şirketi Baan’da çalıştığını anlatan Atilla Aytekin, şöyle devam ediyor: “Üniversitedeyken girişimciliğe bulaşmıştım. Türkiye’den kot pantolon getirtip satıyordum. Doğu Avrupa açıldığında da Leipzig’e ikinci el araba götürüp satıyordum. Üniversite bitince Baan şirketine girdim. 1995’in başlarında Baan Türkiye’de distribütör arıyordu. Baan’ın başkanına çıktım ve ‘Türkiye ayağını ben kurayım’ dedim. Mecidiyeköy’de küçük bir çatı katında başladım. 1998 ortasına kadar devam ettim. Ancak dev bir şirketin bölge müdürü konumuna düşmüştüm ve ‘girişimciliğim’ bitmişti, ayrıldım.”

Haberin Devamı

Her müşteriye  bir ekip kuruyoruz

ATİLLA Aytekin, Triodor olarak Almanya, Hollanda, İsviçre ve Belçika’da büyük işler aldıklarını belirtiyor ve şu bilgileri veriyor: “20’ye yakın ayrı ekip oluşturduk ve 80-85 proje için çalışıyorlar.  20 müşterimiz ana müşterimiz konumunda. Müşterilerimizin talebiyle 4 ortaklığımız oluştu. Tridor iştirak etti. Çalışan sayımız 150 kişiye çıktı. 2009’da 7 milyon dolar ciro yaptık. 2010’da 10 milyondolar bekliyoruz. Yeni stratejimiz gereği Hollanda’da 2 yazılım şirketini satın aldık. Sosyal platformlara, web tabanlı oyunlara özel yazılımlar üretip satıyoruz. Türkiye pazarı için de KOBİ’lere yönelik ‘web tabanlı muhasebe’ yazılımı başlattık.”

Haberin Devamı

DİĞER HABERLER

Kenya’ya gelin, büyük sanayici olursunuz

TÜRKİYE’nin Nairobi Büyükelçisi Tuncer Kayalar, Nairobi’de kendisini ziyaret eden İzmir Genç İş Adamları Derneği (İGİD) Başkanı Mehmet Timuroğlu’na Kenya’da kaliteli Türk ürünlerinin pazar şansının büyük olduğunu söyledi. Kayalar, başta Çin olmak üzere gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin hepsinin Kenya’da var olmaya çalıştığını dile getirdi. Kayalar “40 milyon nüfusu, satın alma gücüne göre 81 milyar dolarlık GSMH’sı, 16 milyar dolarlık dış ticaret hacmi ile tüm Afrika’nın 8’inci, Doğu Afrika’nın 2’nci büyük ekonomisi. Altyapısı, eğitim düzeyi, liberal sistemi, yabancı sermaye, diş ticaret ve kambiyo rejimleriyle Doğu Afrika bölgesinin en gelişmiş ülkesi” dedi. İGİD’in Demokratik Kongo üzerinden Batı Afrika’ya yoğunlaştığını anlatan Mehmet Timuroğlu da “Afrika merkezli pazar arayışımız başarılı yatırımlar ile sonuçlanıyor. Yenbu A.Ş. Demokratik Kongo’da çek-yat üretecek ve kahve işleyecek. Bir üyemiz de Nijer’de inşaat işi yapmaya başladı. Diğer bir üyemiz ise Sudan’daki en büyük ferforje üreticilerinden biri oldu” dedi.

Otomotivin kalbi Bursa tramvay da üretecek

BURSA Büyükşehir Belediyesi’nin “Bursa’yı tramvay üretim merkezi” yapma projesi hayata geçiyor. Durmazlar Makine Sanayi ve Ticaret A.Ş., Büyükşehir Belediyesi’nin hedefi doğrultusunda, yüksek teknoloji ürünü tramvay vagonlarını üretmeye hazırlanıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gün incelemelerde bulunduğu tesisler  hakkında bilgi veren Durmazlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Durmaz, dünya genelinde toplu taşıma çözümlerine talebin hızla arttığını, Türkiye için bir bu durumun fırsat olarak görülmesi gerektiğini söyledi. Durmaz, Türkiye’nin ve özellikle de Bursa’nın bu üretimi yapabilecek teknik yeterliliğe sahip olduğunu vurgulayarak, “Bu projede her biri kendi alanında önemli yere sahip proje ortaklarıyla birlikte çalışıyoruz. Durmazlar Makine’nin kurucusu Ali Durmaz’ın da bir otomobil fabrikası kurma hayali vardı. Vagon üretimiyle onun hayaline bir adım daha yaklaştık” dedi. Ali Durmaz tarafından 1956’Da kurulan Durmazlar Holding, bugün 150 bin metre karelik kapalı üretim alanı, 150 milyon dolar cirosu, bin kişilik istihdamıyla Türkiye’nin önde gelen firmaları arasında yer alıyor.

35 üretici 150 çeşit Afyon lokumu üretiyor ihracat da yapıyor

ŞEKERLEME ve lokumlarıyla ünlü Afyonkarahisar’da yapılan ve yüzün üzerinde çeşidi bulunan Afyon lokumunun, günlük üretimi 45 tonu aştı. İhracata da başlayan üreticiler, yurt dışınha sattıkları lokumlar arasında en çok talebin kaymaklı, sultan, cezerye lokumları olduğunu belirtiyor. Kentte yüz yılı aşkın bir süredir lokum imalatı gerçekleştiren Altınay Şekerleme Genel Müdürü İrfan Altınay, “İçine katılan malzemeye göre lokum çeşitleri 150’yi buluyor” dedi. Afyonkarahisar’da fındığı, cevizi, beyaz lokumu, Antep fıstıklısı, klasik lokumu, çifte kavrulmuş çeşitleriyle lokum üretiminin yanında pişmaniye üretimi de yapıldığını belirten Altınay, “Bu işleri gerçekleştiren yaklaşık 35 firma var” diye konuştu. Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası verilerine göre, Afyonkarahisarlı lokumcular, ABD, Belçika, Dubai, Danimarka, Avustralya, Makedonya, Almanya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, İspanya’ya  lokum satıyor.

DPT, KOSGEB ve Kalkınma Ajansları birlikte çalışacak

SANAYİ ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, DPT, KOSGEB ve Kalkınma ajansları arasında yapılan işbirliği protokolü ile bölgesel kalkınmaya ve KOBİ’lerin rekabet güçlerini artırmaya yönelik çalışmaların daha hızlı ve verimli yapılacağını söyledi. Bakan Ergün, KOBİ’lerin, sanayileşmenin,  gelir dağılımındaki adaletin, dinamizmin sürükleyiciliğini üstlendiklerini belirterek, “KOBİ Proje Destek Programı, Ar-Ge, İnovasyon ve  Endüstriyel Uygulama Destek Programı, Tematik Proje Destek Programı, İşbirliği-Güçbirliği Destek Programı, Girişimcilik Destek Programı ve Genel Destek Programı” olmak üzere 6 başlık altında, destekler sağlayacaklarını hatırlattı. Kalkınma Ajansları ile KOSGEB’in birlikte çalışmalarının, ortak fon oluşturmaları ve mükerrerliği önleyecek tedbirler almaları açısından, son derece önemli olduğunu vurguladı. Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz da bu işbirliği sürecine, yakın  zamanda Türkiye Kalkınma Bankası’nın da katılacağını bildirdi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!