Güncelleme Tarihi:
TEM otoyolu ve TEM’i, D-100 Karayolu’na bağlayan O-3 Karayolu’nun kenarında inşaat halinde,sıvasız, boyasız binaların yarattığı çirkin görüntüyü ortadan kaldırmak isteyen Esenler Belediyesi, geçen Mayıs ayında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle yeni bir projeyi hayata geçirdi. Oruç Reis, Havaalanı, Turgutreis, Birlik ve Fevzi Çakmak mahallelerinde, karayollarına cephesi bulunan 141 binanın 1.9 milyon dolara mantolama ile birlikte cephe giydirmelerine başlandı. Projenin 2012 yılı Kasım ayında tamamlanması hedefleniyor. Yüzde 70’i tamamlanan ve toplam 141 binadan 105’inin cephe giydirmesi ve mantolama yapıldı.
SPONSORLAR KARŞILIYOR
Binaların dış cephelerini Osmanlı ve Selçuklu mimarisine uygun olarak giydirdiklerini belirten Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, masrafların yüzde 80’inin sporsor firmalar THY ve Türk Telekom’dan karşılandığını, yüzde 20’sinin de bina sahibipleri tarafından ödendiğini açıkladı. Karayolu kenarında bulunan bina cephelerindeki görsel kirliliğin ortadan kaldırılması ve açık alanların düzenlenmesi amacı ile çalışma başlattıklarını söyleyen Göksu şunları söyledi:
“Güzel Esenler adını verdiğimiz çalışma ile, yol üzerinde bulunan binaların mantolama, cephe giydirme ve güzelleştirme projelerinin hazırlanması, bina cephelerinde sonradan monte edilen yapı elemanlarının düzenlenmesi, ilan, reklam ve tanıtım panolarının belirlenmesi ve koyulması, kamusal ve özel mülkiyete haiz alanlarda meydan, cadde, sokak, yaya alanları, yeşil alanlar, rekreasyon alanlarının ve bu alanlarda bulunan kentsel mobilya ve öğelerin tasarlanması gibi benzer kentsel tasarımlar gerçekleştirilecek.”
SELÇUK ŞEHRİ GİBİ
“Proje tamamlandığında, Esenler’e giren bir vatandaşımız farklılığı görecek, kendisini bir Osmanlı veya Selçuk şehrine girmiş gibi hissedecek” diyen Esenler Belediye Başkanı Göksu; “Her gün binlerce turistin ziyaret ettiği şehrimiz, yaşanan yoğun göç sebebi ile çarpık kentleşme sorunu ile karşı karşıya kalıyor. Özellikle ana arterler üzerinde bulunan kötü görünümlü binalar üç büyük medeniyete gururla ev sahipliği yapmış olan bu kente yakışmıyor” dedi.
‘Potemkin’ nedir
POTEMKİN Köyü ya da Panoları terimi, günümüzde, dışarıdan bakana gerçekte olduğundan daha iyi gösterilmeye çalışılan yapılar için kullanılıyor. Kökeninde ise Çarlık Rusyası’nda 1787’de yaşandığı iddia edilen bir olay var. Avusturya İmparatoru II. Joseph resmi bir görüşme için Rusya’yı ziyaret edecektir. Gezi programında Kırım da vardır. Çariçe II. Katerina, ziyaretin organizasyonuyla Mareşal Potemkin’i görevlendirir. Ancak yol boyunca görülecek köyler bakımsız, sefil durumdadır. Bunları modern ve refah içinde göstermek oldukça masraflıdır. Böylece Mareşal Potemkin, Dinyaper Nehri boyunca evlerin dış cephelerini panolarla giydirir. Tiyatro sahnesindekine benzer köyler yaratır. Olay tarihe Potemkin Panoları olarak geçer.
Göz boyuyorlar
‘POTEMKİN Köyleri’ gibi sadece ön görünüm bölgesinin iyileştirilmesinden memnun olanların yanı sıra ‘Göz boyama’ diye şikayetçi olanlar da var. Binalarının sadece ön cephesinde yapılan çalışmaların, tüm cepheler için uygulanmasını isteyen, ismini vermeyen bazı bina sahipleri: “Çok itiraz ettik, ama belediye sadece ön cepheyi yapmakta ısrarlı. Önden çok güzel gövrünüyor ama binanın yanına, arkasına geçtiğimizde tam bir mezbele” yorumunu yapıyor.