Portakal ve mandalina 25 kuruşa düştü
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Ocak 16, 2009 12:48
Bu yıl üretimin yüzde 20'lik artışla 3 milyon tona ulaştığı tahmin edilen narenciyede, portakal ve mandalinanın kilosu bahçede 25, greyfurt 30, limon ise 40 kuruşa satılıyor.
Türkiye'nin yaş sebze ve meyve ambarlarından biri olan Mersin'de, yörenin sembolü narenciyede, üreticilerin maliyetine ya da zararına satış yapmak sorunda kaldığı bildirildi.
Ulusal Turunçgil Konseyi İcra Kurulu ve Erdemli Turunçgil Üreticileri Birliği (ERTUB) Başkanı Cemalattin Kurt, narenciyeden yüksek gelir elde etmeyi artık unuttuklarını, tek amaçlarının bir sonraki üretimi olumsuz etkilememesi için sezon sonunda bahçelerindeki ağaçların üzerinde ürün bırakmamak olduğunu belirtti.
Narenciyede özellikle kasım ayından sonra oluşan fiyatların hiç iç açıca olmadığını ifade eden Kurt, “Portakal ve mandalina bahçede kilosu 25, greyfurt 30, limon ise 40 kuruşa kadar geriledi. Global kriz nedeniyle tüccar alımda tereddütlü davranınca fiyat pazarlığı şansımız da kalmıyor” dedi.
Kurt, talep daralması nedeniyle hasadın da yavaş yapıldığını, Türkiye'de üretimi ve tüketimi en fazla çeşit olan dikenli limonun ovadaki hasadının ancak yüzde 40'ının yapılabildiğini bildirdi.
EXİMBANK MORALİ
Global krizden Rusya ve çevresindeki ülkelerin etkilenmesinin en önemli ihraç bölgesi olması nedeniyle narenciye sektörünü sıkıntıya soktuğunu ifade eden Kurt, şöyle devam etti:
“Hükümetin aldığı bir kararla ihracatçılara verdiği faizsiz kredi desteğinin yaş sebze ve meyve ihracatçılarına da tanınması bizi de bir nebze olsun rahatlattı. Üretici, maliyetine sattığı ürünün bile bedelini çek ve senetle alabiliyordu. Son günlerde Eximbank kredisi alan ihracatçı peşin ödemeye başlayınca en azından olası riskten kurtulduk. Hiç peşinsiz ürün satıldığında herkes zor durumda kalmıştı. Halen bir bölümünü nakit bir bölümünü çek ve senetle verip ürün alanlar var, ancak, birkaç ay öncesine oranla şartlar daha iyi.”
ANAMUR'DA DALINDA KALDI
Bu arada, Anamur ilçesinde ise talep görmeyen narenciye dalında kalınca toplanmadan döküldü. Ağaçların altını turuncuya bezeyen narenciye ürünlerinin yağmurdan da zarar görmesi, üreticinin kaybını artırdı.
Anamur'da yoğun portakal üretiminin yapıldığı Ovabaşı Köyü'ndeki üreticiler, tüccar gelmemesi nedeniyle ürünlerini elden çıkaramadıklarını, olgunlaşan meyvelerin yağışlarla yere düşmesiyle de ekonomik değerini kaybettiğini söylediler.
Barbaros Ataş, 10 dekar arazide portakal üretimi yaptığını belirterek, “Fiyat geçen yıl da aynıydı bu yıl da. Bir de yağış nedeniyle ağaçların başında neredeyse ürün kalmadı. Geçen yıl 35 kuruşa verdik. Bu yıl gelen de yok. Gelen tüccara biz 25 kuruşa da veriyoruz, ancak, ağaçlarımızda meyve kalmadı neredeyse. Meyve yere dökülüyor. Bir tüccar gelecek diye dört gözle bekliyoruz” dedi.
Ataş, masraflarını karşılayabilmek için toplayabildikleri portakalı İç Anadolu'ya götürdüklerini belirterek, “Nakit para yok. Narenciye verip yerine buğday ve nohut alıyoruz” diye konuştu.
Köy Muhtarı Gani İmdat ise 2 bin dönüm arazide yıllık ortalama 1500 ton portakal üretimi yapıldığını belirterek, “Zamanında satılamadığı için olgunlaşan ürünler yağışla birlikte dökülüyor. Dökülen ürün de ne pazara gider ne de yenir. Üreticimiz zarar ediyor” dedi.
Anamur Ziraat Odası Başkanı Naci Tekin Tüzün de Ovabaşı portakalının dış piyasada bile rahatça pazarlanabilecek kalitede olduğunu ifade ederek, “Buna rağmen ürünlerimiz bırakın Avrupa pazarını Anamur'daki semt pazarında bile satılmıyor. Üreticimiz mağdur oluyor. Ovabaşı portakalı yok olmanın eşiğinde” diye konuştu.
Ulusal Turunçgil Konseyi İcra Kurulu ve Erdemli Turunçgil Üreticileri Birliği (ERTUB) Başkanı Cemalattin Kurt, narenciyeden yüksek gelir elde etmeyi artık unuttuklarını, tek amaçlarının bir sonraki üretimi olumsuz etkilememesi için sezon sonunda bahçelerindeki ağaçların üzerinde ürün bırakmamak olduğunu belirtti.
Narenciyede özellikle kasım ayından sonra oluşan fiyatların hiç iç açıca olmadığını ifade eden Kurt, “Portakal ve mandalina bahçede kilosu 25, greyfurt 30, limon ise 40 kuruşa kadar geriledi. Global kriz nedeniyle tüccar alımda tereddütlü davranınca fiyat pazarlığı şansımız da kalmıyor” dedi.
Kurt, talep daralması nedeniyle hasadın da yavaş yapıldığını, Türkiye'de üretimi ve tüketimi en fazla çeşit olan dikenli limonun ovadaki hasadının ancak yüzde 40'ının yapılabildiğini bildirdi.
EXİMBANK MORALİ
Global krizden Rusya ve çevresindeki ülkelerin etkilenmesinin en önemli ihraç bölgesi olması nedeniyle narenciye sektörünü sıkıntıya soktuğunu ifade eden Kurt, şöyle devam etti:
“Hükümetin aldığı bir kararla ihracatçılara verdiği faizsiz kredi desteğinin yaş sebze ve meyve ihracatçılarına da tanınması bizi de bir nebze olsun rahatlattı. Üretici, maliyetine sattığı ürünün bile bedelini çek ve senetle alabiliyordu. Son günlerde Eximbank kredisi alan ihracatçı peşin ödemeye başlayınca en azından olası riskten kurtulduk. Hiç peşinsiz ürün satıldığında herkes zor durumda kalmıştı. Halen bir bölümünü nakit bir bölümünü çek ve senetle verip ürün alanlar var, ancak, birkaç ay öncesine oranla şartlar daha iyi.”
ANAMUR'DA DALINDA KALDI
Bu arada, Anamur ilçesinde ise talep görmeyen narenciye dalında kalınca toplanmadan döküldü. Ağaçların altını turuncuya bezeyen narenciye ürünlerinin yağmurdan da zarar görmesi, üreticinin kaybını artırdı.
Anamur'da yoğun portakal üretiminin yapıldığı Ovabaşı Köyü'ndeki üreticiler, tüccar gelmemesi nedeniyle ürünlerini elden çıkaramadıklarını, olgunlaşan meyvelerin yağışlarla yere düşmesiyle de ekonomik değerini kaybettiğini söylediler.
Barbaros Ataş, 10 dekar arazide portakal üretimi yaptığını belirterek, “Fiyat geçen yıl da aynıydı bu yıl da. Bir de yağış nedeniyle ağaçların başında neredeyse ürün kalmadı. Geçen yıl 35 kuruşa verdik. Bu yıl gelen de yok. Gelen tüccara biz 25 kuruşa da veriyoruz, ancak, ağaçlarımızda meyve kalmadı neredeyse. Meyve yere dökülüyor. Bir tüccar gelecek diye dört gözle bekliyoruz” dedi.
Ataş, masraflarını karşılayabilmek için toplayabildikleri portakalı İç Anadolu'ya götürdüklerini belirterek, “Nakit para yok. Narenciye verip yerine buğday ve nohut alıyoruz” diye konuştu.
Köy Muhtarı Gani İmdat ise 2 bin dönüm arazide yıllık ortalama 1500 ton portakal üretimi yapıldığını belirterek, “Zamanında satılamadığı için olgunlaşan ürünler yağışla birlikte dökülüyor. Dökülen ürün de ne pazara gider ne de yenir. Üreticimiz zarar ediyor” dedi.
Anamur Ziraat Odası Başkanı Naci Tekin Tüzün de Ovabaşı portakalının dış piyasada bile rahatça pazarlanabilecek kalitede olduğunu ifade ederek, “Buna rağmen ürünlerimiz bırakın Avrupa pazarını Anamur'daki semt pazarında bile satılmıyor. Üreticimiz mağdur oluyor. Ovabaşı portakalı yok olmanın eşiğinde” diye konuştu.