Pompada fiyat farkı kapandı

Güncelleme Tarihi:

Pompada fiyat farkı kapandı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 19, 2008 00:00

Dünyayı saran finansal krizinin etkileri Ekim ayında Türkiye’de otomotiv satışlarına büyük darbe vurdu. Bir taraftan yaşanan global kaynaklı krizle birlikte tüketici güveninin sarsılması diğer taraftan bankaların bu dönemde kredi vermekte zorluk çıkarmasıyla Ekim ayında toplam otomotiv pazarı yüzde 40’a yakın geriledi.

Ancak aylık bazda yaşanan bu gerilemeye rağmen Ocak-Ekim arası 10 aylık verilere bakıldığında toplam otomobil satışları tüm yaşanan olumsuzluklara rağmen yüzde 2.7 artış kaydetti. 2007 yılı Ocak-Ekim döneminde 256 bin 77 adet otomobil satılırken, bu yılın aynı döneminde satışlar 262 bin 918 olarak gerçekleşti.

DİZELİN PAYI YÜZDE 50

1999 yılından bu yana popüleritesini artırarak toplam satışlardaki payını hızla yükselten dizel otomobillerin satışlarında ise aynı dönem içinde önemli bir gerileme yaşandı. Gerilemenin en önemli sebebi motorin fiyatının birbiri ardına yapılan zamlarla kurşunsuz benzinin fiyatını yakalamasıydı. Toplam otomobil satışları artmasına rağmen 2008 yılı Ocak-Ekim döneminde dizel otomobil satışları geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 1 düşerken payı ise yüzde 50’ye geriledi. Halbuki geçtiğimiz yılın aynı döneminde dizelin toplam satışlardaki payı yüzde 52’yken, yıl sonunda bu oran yüzde 53’le rekor seviyeye ulaşmıştı.

FİYAT FARKI YÜZDE 6

Kurşunsuz benzine göre yüzde 20-25 daha ucuz olması ve benzinliye göre yüzde 30 yakıt tasarrufu sağlaması nedeniyle tüketimde ’cimri’ olarak adlandırılan dizel otomobiller akayaryakıt fiyatlarındaki artış nedeniyle avantajını hergeçen gün yitirmeye başladı. Uluslararası piyasalarda petrol fiyatlarındaki düşüşü pompa fiyatlarına yansıtmamakla eleştirilen akaryakıt şirketleri, son dönemde Türkiye’de benzin fiyatlarına motorinden daha fazla indirim yapınca, son yıllarda otomotiv pazarının yıldızı konumundaki dizel satışları bundan nasibini aldı. Son verilere göre motorinin benzine göre litredeki fiyat avantajı yüzde 6’ya kadar geriledi. Buna göre aracını yıllık 50-55 bin kilometreden az kullanan sürücüler için bir bakıma dizel anlamını yitirdi. Çünkü dizel ile benzinli arasındaki fiyat farkı hala yüksek ve bakım masrafları hala daha pahalı.

99’DAN BU YANA YÜKSELİYOR

Kuşkusuz pompa fiyatlarındaki son durum otomotiv pazarında tercihlerin değişmeye başlamasına neden oldu. 1999 yılında toplam binek otomobil satışları içinde yüzde 1.5 olan dizel payı, bu tarihten itibaren sürekli yükselen bir grafik çizdi. 2000 yılında yüzde 2.4, 2001’de yüzde 2.8, 2002’de yüzde 11.9 seviyesinde olan dizel payı 2003 yılında yüzde 19.4’e, 2004 yılında ise yüzde 21.2’ye yükseldi. 2005 yılında ise dizellerin otomobil pazarından aldığı pay yüzde 38’i bulurken, 2006’da 12 puanlık bir artışla bu oran yüzde 50’ye ulaştı. Geçen yıl ise yüzde 53’ü bulan dizel payı, bu yılın ilk iki ayında ise yüzde 54’e kadar çıktı. Benzinli otomobillere göre satış fiyatları daha yüksek olmasına rağmen dizel otomobiller, düşük yakıt fiyatı ve yakıt tüketimiyle sürücülerin gözdesi olmuştu. Ancak pompa fiyatlarında yaşanan değişikle birlikte ibre terse döndü ve bu yılın ikinci yarısından itibaren, dizel talebinde önemli bir düşüş yaşanmaya başladı. Ekim ayına gelindiğinde dizelin toplam satışlardaki payı yüzde 50’ye geriledi.

LÜKS SINIF DİZEL İSTİYOR

Segmentlere göre dizel satışlarına baktığımızda en büyük düşüşün mini sınıfta (A) yaşandığını görüyoruz. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde toplam mini satışları içinde dizel modellerin payı yüzde 29 iken, bu yıl bu oran yüzde 41’lik düşüşle yüzde 24’e geriledi. Lüks ve üst lüks sınıfı hariç tüm segmentlerde dizel satışları düşerken, en büyük adetsel düşüş küçük sınıfta (B) yaşandı. B sınıfında geçtiğimiz yıla göre 9 bin adede yakın bir kayıp yaşandı. Dizel küçük otomobillerin toplam segmentteki payı ise yüzde 52’den yüzde 57’e düştü. Dizel satışlarında tek artış ise lüks sınıfta yaşandı. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde 8 bin 500 adet lüks dizel otomobil satılırken, bu satış toplam lüks pazarının içinde yüzde 87’lik pay oluşturmuştu. Bu yıl ise satılan lüks dizel otomobil sayısı 10 bin 208’e ulaşırken toplam segment içinde payı yüzde 92’ye yükseldi.

Dizelin payı yüzde 40 seviyelerinde kalır

Fiat İş Birim Direktörü Okan Baş, 2000 yılından itibaren dizel motorlu araçlara olan talebin giderek arttığını gözlemlediklerini belirterek, "2000 yılında satılmış olan araçların yaklaşık yüzde 3’ünü dizel motorlu otomobiller oluşturuyorken 2007 yılında gerçekleştirilmiş olan satışların içerisinde bu oranın yüzde 53’e ulaşmış olduğunu görüyoruz" dedi. Okan Baş, dizel talebinin düşmesiyle ilgili olarak şunları söyledi: "2008 yılı başında da benzer şekilde artan talebi gösteren bir tablo izlemekle beraber benzin fiyatları ile dizel yakıt fiyatları arasındaki farkın giderek kapanması ve de bunun üzerine markaların müşterilerine cazip LPG’li çözümler sunmaya başlamasıyla birlikte ile bu talep artışının yavaşladığını gözlemlemeye başladık. Fakat üst segmentlerdeki müşteriler ile birlikte araçları ile uzun kilometre yapacak olan müşteri kesiminin dizel motorlu araçları tercih etmeye devam ettiğini görüyoruz. Bunların sonucunda 2008 yılının geride bıraktığımız döneminde yüzde 50 oranında dizel motorlu araç satışı gerçekleşmiş olduğunu görüyoruz."

Türkiye’de dizel motorlu araç kullanma alışkanlığının belirli bir seviyeye ulaştığını kaydeden Baş, "Bu nedenle akaryakıt fiyatlarında meydana gelebilecek yeni bir düzenleme sonucu dizel-benzin fiyatları arasında ciddi bir fark olmayacağını varsayarsak dizel araçlara olan talebin önümüzdeki dönemde az da olsa düşmekle birlikte yüzde 40-45 seviyelerinde seyredeceğini öngörebiliriz. Talepte, tekrar 2000’li yılların başındaki oranlara doğru hızlı bir düşüş yaşanmayacaktır" diye konuştu.

Amorti süreleri uzadı

Ford Otosan Pazarlama Müdürü Serhan Turfan, tüketicinin dizel ile benzinli motor arasındaki tercihinin ekonomik koşullara, motorin ve benzin arasındaki fiyat farklarına ve dizel motorlardaki teknolojik gelişmelere bağlı olarak değiştiğini söyledi: Turfan, "Örneğin, 2007 yılına kadar dizel araçların satış grafiği hızla yükselmekteydi, ancak 2008 yılında motorin-benzin arasındaki fiyat farkının çok azalması ile dizel otomobillerin kendini amorti etme süresi daha da uzadı ve dizel satışları 2007’ye oranla azaldı. Otomobil pazarında 2007 yılında yüzde 47 paya sahip olan benzinli araç satışları, bu yılın ilk 9 ayı sonunda yüzde 50 seviyelerine yükselmiş durumda. Beklentimiz benzinli satışların biraz daha artabileceği yönünde" dedi.

Dizelin avantajı maalesef kalmadı

Volvo Car Türkiye Satış Müdürü Mert Kalyon, ticari araç sektöründe dizel araçların özellikle yüksek kilometrelere ve ağır yük şartlarına daha dayanıklı olduklarından popülaritelerini kolay kolay kaybetmeyeceğini belirterek, "Ancak binek araç sektöründe artan petrol fiyatlarından dolayı dizel araçlarla benzinli araçlar arasında çok büyük bir avantaj farkı kalmadı maalesef. Dizel araçların da benzinli araçlara nazaran servis periyotlarının daha sık olduğunu da göz önüne alacak olursak yıl içerisinde ciddi bir kilometre yapma durumu yoksa çok da mantıklı bir seçim olmayacağı gerçeği ile karşılaşıyoruz. Bu sebeplerden dolayı gelecek dönemde bu talebin daha da artacağını düşünmüyorum ve en fazla bu seviyelerde kalacağını düşünüyorum" dedi.

Filo ve kurumsal pazar düşüşü engeller

Mazda Motor Türkiye Genel Müdürü Bora Koçak ise dizel araçların payının toplam satışlarda yüzde 50 seviyesi’nin üstüne çıkmasını beklemediklerini kaydetti. Yükselen dizel yakıt fiyatlarına rağmen, filo ve kurumsal pazarının tercihini dizel motordan yana kullandığını söyleyen Koçak, "Bu durum dizel satışlarında bir gerileme yaşanmasına engel olacaktır. Bireysel kullanıcılardaki dizel tercihinin nedeni ise yakıt tüketiminden çok, ikinci el değer kaybının dizel otomobillerde daha az olmasından kaynaklanmaktadır. 2-3 yılın sonunda dizel penetrasyon oranının yüzde 40 seviyesine gerileyebileceğini düşünüyoruz. Mazda olarak gelecek dizel modellerimize ait planlamaları ise bu yönde yapıyoruz" diye konuştu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!