Güncelleme Tarihi:
Hafta başında ABD dayanıklı tüketim malları siparişleri büyük önem taşıyor. Eylül sonuna kadar ABD kaynaklı dalgalı seyrin devamı öngörülüyor.
PİYASALAR tarihi rekor kırdığı, borsanın 70 binin altına düştüğü ve gösterge faizlerin yüzde 10’a dayandığı bir haftayı geride bırakırken yeni haftaya “2 TL’lik dolar” sendromunun etkisinde giriyor. Geçtiğimiz hafta ABD Merkez Bankası Fed’in toplantı tutanaklarının açıklanmasıyla ortaya çıkan fırtına birçok gelişmekte olan ülkeyi ABD verilerine endeksledi. Artık açıklanacak her ABD verisi endişe ile takip edilirken gelişen piyasaların en önemli verisi ise ABD 10 yıllık tahvil faizleri oldu. Bu faizlerin birkaç ay önce yüzde 2.50’lerdeyken yüzde 2.94’e kadar tırmanması TL’yi dolar karşısında tarihi düşüklükte değerlere getirirken 70 binlerin konuşulduğu borsada ise 67500 destek seviyelerinin telaffuz edilmesine yol açtı.
ABD’NİN 10 YILLIKLARI ANA VERİ OLACAK
Tüm ülkelerin gözünün üzerinde olduğu ABD 10 yıllık tahvil faizlerine ise son aylarda açıklanan ABD verileri ve Fed yetkililerinin açıklaması damga vurdu. Temmuz ayında yüzde 2,70’lerin üstüne çıkmasıyla Türkiye’de Merkez Bankası 10 Temmuz’da bir günde 650 milyon dolarlık müdahale yapmak durumunda kalmıştı. Uzmanlar dolar/TL ve ABD 10 yıllıkları arasındaki güçlü ilişkinin devam edeceğini belirtirken açıklanan verilerle birlikte bu oranların yüzde 3’ü bulmasının doları 2 TL üstüne yerleştirebileceğine dikkat çekiyor. Bu ortamda piyasaları bekleyen ilk veri bugün açıklanacak ABD Temmuz ayı Dayanıklı Tüketim Malları Siparişleri olacak. Haziran ayında yüzde 4.8 artış olarak gerçekleşen bu veride artış trendinin devamı halinde doların yukarı yönlü hareket yapabileceği konuşuluyor.
FED’İN ÇELİŞKİSİ AVANTAJ YARATABİLİR
Öte yandan Fed’in gerçekleştirdiği açıklamalar ve açıklanan veriler arasındaki çelişkiler de piyasalar tarafından yakından takip edilecek. Fed’in açıklamalarıyla yüzde 3’e dayanan ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin özellikle ABD konut sektörüne olumsuz etkisi konuşulmaya başlandı. Yükselen faizlerle birlikte ABD Mortgage kredilerine 1 puan artış yaşandığını dikkat çeken Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Erhan Aslanoğlu Fed’in ABD 10 yıllıklardaki artışı durdurmaya yönelik adımlar atabileceğini belirtti. Aslanoğlu “Fed faiz artırımı için yüzde 6.5 işsizliği düşünüyor. Ancak ABD yeni hedefler ortaya atılabilir. İşsizlik hedefi yüzde 5.5’a kadar çekilebilir. Konut sektörünün olumsuz etkilenmesi Fed’in işine gelmez. Türkiye’de enflasyon en fazla 9-10 faizlerde yüzde 10’lara yükselebilir. Merkez Bankası’nın paniği artıracak hamle yapmayacağı kanaatindeyim.” diye konuştu.
YÜZDE 3’E YAKLAŞIRSA
Türkiye’de piyasalardaki döviz iştahı ise geçtiğimiz hafta Merkez Bankası müdahalelerine rağmen devam ediyor. Bunun 1 yılda ödencek 168 milyar dolara ulaşan özel sektör borçlarından kaynaklandığını belirten Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi İsmet Demirkol dolarda 1.95 TL’leri görmenin kısa vadede zor olduğunu belirtti. Demirkol “ABD tahvilleri 3’e doğru yaklaşmaya başladı. Cari açık da eklendiğinde yıllık 230 milyar dolarlık ihtiyaç var. Merkez Bankası faizin üst koridorunu yüzde 9’a çıkarması anca bu durumda dolarda bir düşüş yaratabilir. Ancak Fed Eylül’de tahvil alım azaltımına giderse Aralık’ta dolar için 2.20 TL’leri bile konuşabiliriz.” dedi.
Hazine’den 2 tahvil ihalesi
HAZİNE Müsteşarlığı, 27 Ağustos Salı günü düzenlenecek ihalede, 15 ay (448 gün) vadeli, kuponsuz devlet tahvilinin ilk ihracı gerçekleştirilecek. İhalenin valör tarihi 28 Ağustos 2013, itfa tarihi ise 19 Kasım 2014 olarak belirlendi. Aynı gün yapılacak diğer ihalede ise 7 yıl (2387 gün) vadeli, 6 ayda bir kupon ödemeli değişken faizli devlet tahvili yeniden ihraç edilecek. Söz konusu ihalenin valör tarihi 28 Ağustos 2013, itfa tarihi de 11 Mart 2020 oldu.
Türkiye’den Japonya çıkarması
BAŞBAKANLIK Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı, güçlü ve istikrarlı ekonomisiyle cazibe merkezi haline gelen Türkiye’deki yatırım fırsatlarını, Japon iş çevrelerine anlatmak için bu hafta Tokyo’da bir dizi etkinlik düzenleyecek. Japonya Başbakanı Şinzo Abe’nin mayıs ayında yaptığı Türkiye ziyaretiyle ivme kazanan ve nükleer enerji başta olmak üzere pek çok alanda işbirliği konusunda büyük mesafe alınan Türk-Japon ilişkilerinin karşılıklı yatırımlarda da büyük artışa yol açması bekleniyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, konuk Başbakan ve iki ülke işadamlarının katılımıyla yapılan toplantılarda, Japon firmaların Türkiye’deki yatırımlarının artırılması için atılan adımların sonuç vermeye başladığı belirtiliyor.