Güncelleme Tarihi:
Yılın başında 15 bin puanı görerek zirveye oturan Borsa, önce kar satışları ardından siyaset ve ekonomide yaşanan gerginlikle düşüş trendine girdi.
2002 yılının ilk günlerinde Irak'a yönelik operasyondan dolayı rahatsız olan yatırımcılar hızla Borsa'yı terk etti. Ardından dolarda yaşanan düşüş, hükümet ortakları arasındaki anlaşmazlıklar, POAŞ halka arzı ve son olarak da İsrail'in Filistin'i işgal etmesiyle iyice zayıflayan piyasada yaprak kımıldamaz oldu.
DÖVİZ VE FAİZE RAĞMEN BORSA YÜKSELMİYOR
Ekonomik göstergelerde kısıtlıda olsa görülen iyileşmeler, enflasyondaki düşüş, piyasadaki canlılık Borsa için yeterli olmadı. Zaman zaman yukarı yönlü tepkide bulunmasına karşı taze para girişinin yaşanmaması endeksin gücünü azalttı.
Oysa alternatif piyasalar olarak kabul edilen döviz ve faizdeki düşüş Borsa'da çıkışı desteklemeliydi.
Uzmanlar, dövizdeki gerileme nedeniyle dolar bazında fiyatların ucuzlamadığını dile getirirken bazı uzmanlar ise yabancı yatırımcıların hala Türkiye'ye gelmekte çekingen davrandığının altını çiziyorlar. Yerli yatırımcı ise Borsa'dan canı yandığı için hisse alımında fazla istekli davranmıyor.
POAŞ gibi büyük çaplı halka arzlar ise piyasanın varolan gücünü alıyor. Bu dönemde halka arzlara daha çok hisse senedi yatırımcısı ilgi gösterdiği için Borsa'da satış yapılarak halka arza teklif götürülüyor. Bu gelişmeler TÜPRAŞ gibi ilerde gerçekleşecek halka arzlarında piyasada sıkıntı yaratmasına neden oluyor.
Uzmanlar, kalıcı bir çıkış için öncelikle taze para girişinin şart olduğunu vurgulayarak önümüzdeki dönemde endeksin yönü üzerinde iyimser görüş bildiriyorlar.
FAÄ°ZLER GERÄ°LÄ°YOR
Dövizdeki düşüş, ekonomideki güvenin artması, enflasyonun gerilemesi Türk Lirası yatırım araçlarının cazibesini artırdı. IMF ve Dünya Bankası'nın desteğini esirgememesi ile Hazine'nin iç borçlanmasını rahatlıkla çevirmesi piyasanın moralini düzeltti.
Bireysel yatırımcının gerçekleştirdiği satışlara kurumsal ve yabancı yatırımcı da katkıda bulundu. Beklentiler iyimserleştikçe dövizden çıkan para bono ve repoya kaydı.
Bono piyasasında özellikle kısa vadeli kağıtlarda iÅŸlem hacmi arttı, repoda faizler düşmesine karşın daha likit olması bakımından diÄŸer yatırım araçlarına göre avantajını korumasını saÄŸladı. Â
Son düzenlenen ihalelerde Hazine'nin borçlanma faizini düşürüp vadeyi uzatması hükümete duyulan güvenin önemli bir göstergesi olarak kabul ediliyor.
Merkez Bankası'nın enflasyona paralel olarak kısa vadeli faizlerde indirime gitmesi bono maliyetlerini de azaltıyor. Faiz indiriminin devam edeceği beklentinin kuvvetlenmesi ise bonoya yönelik talebi artırıyor.
Uzmanlar, TL'ye yatırım yapılmasını önerirken iyi getiri sağlanması açısından uzun vadeli tahvilin daha avantajlı olduğunun altını çiziyorlar.
DÖVİZ SATIŞI ARTTI
Türk Lirası yatırım araçlarının getiri açısından sağladığı avantaj, döviz tevdiat hesaplarında (DTH) faizin düşmesi, ekonomiye yönelik güven ortamının güçlenmesi satışları artırdı.
Piyasada dolaşan dövizin fazla olması ve alım eğiliminin azalması da fiyatlar üzerinde aşağı yönde bir baskı yaratıyor.
Bir süredir dövizden eli yanan yatırımcı düşen fiyatlar karşısında alım yönünde isteksiz olmayı tercih ediyor.Â
Özellikle ihracatçılar için dövizdeki düşüş memnun edici bulunmuyor. Bu sıkıntıyı gören Merkez Bankası, hafta içi beş gün 20 milyon dolarlık döviz alım ihalesi düzenlemeye başladı. Ama bu müdahale bile dövizdeki düşüşü durdurmadı. Dolar Cuma günü serbest piyasada 1.296.000 lirayı gördü. Böylece 9 ay aradan sonra 1.300.000 liranın altına geriledi.
Uzmanlar, dövizin 1.300.000 liranın altına inmesine izin verilmeyeceğini belirtmelerine karşın ciddi bir çıkış da beklemiyorlar.
BOL ALTERNATÄ°FLÄ° YATIRIM SEPETÄ°
Türkiye'de koşulların çok çabuk değiştiğini göz önünde bulundurarak oluşturulacak yatırım porföyünün dikkatli hazırlanması gerekiyor.
Yatırımcılar, alabilecekleri riski ve vadeyi dikkate alarak yatırımlarını buna göre yönlendirmeliler. Bu kurala göre deÄŸiÅŸik yatırım araçlarından oluÅŸacak portföy daha saÄŸlıklı olabilir. Â