Güncelleme Tarihi:
Dalgalı seyirle birlikte piyasalarda iyimserlik korunuyor. Yön konusunda yeni hükümet ve Yunanistan’daki referandunun sonuçları bekleniyor. Koalisyon hükümetinin kurulacağı beklentisi iyimserliğin devamında en önemli beklenti. Ancak koalisyonun hangi partilerle oluşacağı konusundaki belirsizlik ve az da olsa erken seçim olasılığı bu beklentiyi zayıflatıyor. Suriye ve son günlerden borsası şert düşüş yaşayan Çin kaynaklı gelişmeler ile Mayıs cari açık verileri izlenecek diğer gündem başlıkları.
ÇIKIŞ DENEMELERİ ZAYIF
Borsada yükseliş denemeleri güç kazanamadı ve satışla karşılaştı. Son dönemde belirmeye başlayan ancak henüz teyit olmayan çıkış formasyonlarından “Ters omuz baş omuz” görünümü nedeniyle 80.000 seviyesinin üzerinde yükseliş beklentileri korunabilir. 80.000 seviyesinin altında ise satış baskısı artabilir. Yukarı yönlü hareketlenmelerde 83.000 ve 84.500 satış için izlenecek seviyeler.
Dolar/TL’de çıkış trendi sürüyor
Dolar/TL paritesinde kâr satışlarına rağmen yükseliş trendi sürüyor. 2.66 seviyesinin üzerinde yükseliş trendinin devamı beklenebilir. Kâr satışlarının tamamlanması ve daha üst direnç seviyeleri için ise 2.71 seviyesinin geçilmesi gerekecek.
Piyasalar Çin’e duyarsız ama
Çin borsası (Şhanghai-Şangay) 15 Haziran’dan bu yana düşüyor. Teknik açıdan, çıkış trendleri kırıldı, şelale düşüşünde. Çin dünyanın ikinci büyük ekonomisi ve diğer dış piyasalar bu yöndeki gelişmelere duyarsız. Küresel piyasaların lokomotifi konumundaki Dow Jones Endeksi (ABD) ile geçtiğimiz yıllarda bazı dönemler paralel trendler söz konusu idi. Ancak Haziran’da Çin borsasından sert düşüşler başladı, ABD borsası ise çıkış trendini sürdürüyor. Bakalım Çin borasındaki gelişmelere diğer dış piyasaların kör, sağır durumu ne kadar devam edecek?
Bankacılık kârlarındaki büyüme istikrarlı
SON on yıllık bankacılık sektör kârlarıyla ekonomik büyüme oranlarını karşılaştırdık. 2008 küresel krizinde hafif düşüş gösterse de sonraki yıllarda kâr büyümesi sürmüş. 2011 yılındaki gerileme ise, yine Avrupa’daki Yunansitan kaynaklı borç krizinin etkisi ve cari açık 75 milyar dolara ulaşınca ekonomiyi soğutmak için uygulanan kredi sınırlamasıyla ilgili. Hal böyle iken geçtiğimiz günlerde bazı yabancı bankaların Türkiye’den çıkış kararı soru işaretlerine neden oluyor. Çıkış nedenleri arasında statejik gerekçeyi anlamak mümkün. Ancak diğer nedenlerin sorgulanması gerekir. Türkiye’de son on yıllık görünüm ilgili söylenecek söz, “Bankacılık sektörü her koşulda kârlılığını sürdürüyor” olsa gerek. 2015 Mayıs ayında faiz ve özellikle döviz kurlarındaki yükseliş durunca bankacılık kârları tekrar ivme kazanmaya başladı. Kârları, 2014 Mayıs’ta 10.105 milyon TL, 2013 Mayıs’ta ise 11.414 milyon TL idi.