Çiğdem TOKER
Oluşturulma Tarihi: Mart 30, 2006 00:00
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Vorkink, uluslararası yatırımcıların ve piyasaların Türkiye’nin ekonomik ortamında iki sebepten kaynaklanan belirsizlik nedeniyle "sinirli olduğunu" söyledi. "Bu sabah iki büyük yatırımcıdan telefon aldım" diyen Vorkink, yatırımcıların, KDV indiriminin diğer sektörlerde sürme olasılığı ile Merkez Bankası atamasındaki belirsizlikten çok kaygılı olduğunu belirtti.
DÜNYA Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink, Türk ekonomisindeki iki belirsizliğin giderilmesi gerektiğini söyleyerek, "Çünkü piyasalar, KDV indirimlerinin yol açtığı ekonomik programdan sapma kaygısı ve
Merkez Bankası’ndaki atama belirsizliği nedeniyle kaygılı ve sinirli. Uluslararası yatırımcılar bu nedenlerle tercih aşamasına geldiler" dedi. IMF Başkanı Rodrigo Rato’nun Türkiye ile ilgili olarak "makroekonomik programdaki riskler"den sözeden açıklamasıyla başlayan tartışmaya Vorkink de katıldı. Türkiye’de neler olup bittiğini anlamak için, global piyasalarda FED’in faiz arttırımıyla tetiklenen gelişmelere bakmak gerektiğini söyleyen Vorkink, "Çünkü bunlar birbiriyle ilintili, Global piyasalardaki faiz artışının yol açtığı dalgalanma, Türk ekonomisindeki kendi içindeki iki belirsizlikle birleşmiş durumda" dedi. Vorkink, Hürriyet’in son gelişmelere ilişkin sorularını yanıtladı:
TEHDİT DEĞİL AMA ETKİLER: FED’in faiz oranlarını arttırması, gelişmekte olan piyasalara yansıdı. Bu, Türkiye için bir tehdit değil. Çünkü genel borç dağılımınıza bakıldığında riski önleyecek kontrol mekanizmaları mevcut. Ama Türkiye’yi, Türk ekonomisindeki iki belirsizlik nedeniyle daha çok etkilediğini görüyoruz. Liranın biraz değer kaybetmesi çok kötü birşey değil bence. Çünkü bu ithalatı azaltacağı için cari açık üzerinde olumlu etki yaratır.
PİYASALAR SİNİRLİ: Son haftalarda özellikle uluslararası piyasaların Türkiye’ye ait iki kaygısı var. Daha bu sabah iki büyük yatırımcıdan telefon aldım. Her ikisi de belirsizliğin sürmesinin kendilerini etkilediğini söyledi. Tekstildeki KDV’nin indirilmesi ve bunun diğer sektörlerde de devam edeceği ihtimali "Uygulanan programda sapma yaratır mı? Hükümet sıkı maliye politikasından vaz mı geçiyor?" endişesine yol açıyor.
GİDELİM Mİ KALALIM MI: Bu endişe hala sürüyor. Merkez Bankası başkanlığına kimin atanacağının hala belli olmaması ise bu kaygıyı ve sinirliliği arttırıyor.Piyasalar bu belirsizliğin bir an önce bitmesini istiyor. Çünkü çok genel bir kuraldır, uluslararası yatırımcı belirsizliği sevmez. İşte bu uzayan belirsizlik nedeniyle uluslararası yatırımcılar çok önemli bir tercih noktasındalar. Gidelim mi kalalım mı, gelelim mi sorusunu soruyorlar. O nedenle belirsizlik daha fazla uzamamalı. KDV indirimi, mali politikalar, Merkez Bankası ataması ise para politikaları sürecek mi soruları açısından çok önemli. Ve bu iki soru da birbiriyle bağlantılı.
PİYASALAR İKNA OLMADI: Merkez Bankası, 2001 krizinden bu yana bağımsız. Hükümete avans açmıyor. Bu çok önemli. Merkez Bankası beş yıldır çok başarılıydı ve güçlü biçimde yönetildi. İşte piyasalar bunun sürüp sürmeyeceğini çok merak ediyor. Ve hala sorduklarına ve kaygılı olduklarına bakılırsa, Hükümetin "para ve kur politikaları aynen devam edecek" açıklaması, onları ikna etmişe benzemiyor.
ÇANAKCI’NIN ŞİMDİKİ POZİSYONU ÖNEMLİ: Vorkink, Türk ekonomi basınından izlediği kadarıyla, Merkez Bankası başkan adaylarından birinin de Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakcı olduğunu anımsatarak, şu değerlendirmeyi yaptı: "Çanakcı’yla birlikte çalışıyor, onu tanıyor ve çok güveniyoruz. Ama şu anda çok önemli başka bir pozisyonda. Ülkenizin borçlarını yönetiyor. Aynı zamanda hükümetle ve diğer uluslararası finas kuruluşlarıyla ilişkileri gün gün takip eden aktif bir rolde. Bu kadar kritik bir pozisyonu bırakıp, bir başka, şimdiki aktif rolü ve pozisyonunun nasıl dolacağını düşünürüz."
Erdem Başçı gibi biri olmalı MERKEZ Bankası için "Bağımsızlığın önemi dolayısıyla, güçlü bir ekonomist, para politikalarından anlayan ve liderlik vasıfları taşıyan birisine ihtiyaç var" diyen Vorkink, şöyle konuştu: "Merkez Bankası Başkanvekili Erdem Başçı’ya baktığınızda, beş tane üniversite derecesi, sayısız bilimsel makalesi ve Merkez Bankası’nda da ikibuçuk yıllık bir tecrübesi var. Piyasalar ona, nitelikleri, enflasyonla mücadele ve mevcut politikaların sürdürülmesi konusunda güvendiklerini bana iletiyorlar. O nedenle "Erdem Başçı gibi birini Merkez Bankası başında görmek istiyoruz" diyorlar."
KDV İNDİRİMİ ÇÖZÜM DEĞİL: Tekstilin asıl sorunları çözülmedikçe, KDV indiriminin yararı olmayacaktır. Çünkü tekstilde, kayıtdışı çalışanların çokluğu, düşük verimlilik rekabet gibi temel sorunlar var. Kalite ve marka bazında rekabet etmek gerekiyor. Mesela İtalya bunu başarıyor. Çünkü Çin malları İtalyanın kalitesine erişemiyor.